Türk sinemasının önde gelen isimlerinden Kadir İnanır, demokratik açılımın sadece Doğu ve Güneydoğu'yu değil tüm Türkiye'yi kapsamasını istedi. İnanır, Diyarbakır Cezaevi'nin müzeye dönüştürülmesini ve herkesin mutlaka Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret etmesinin de sorunun çözümüne katkı sunacağını savundu.

Tatilini geçirdiği Balıkesir Ayvalık'ta konuşan ünlü aktör, sinemadan siyasete, özel yaşamından kendisiyle anılır olan 'Kadirizm'e kadar her konuda görüşlerini açıkladı. Önce tatlı bir sitemle başlıyor sözlerine İnanır: "Bu Kadirizm olayını medya çıkardı başıma. Benim imajım var. İzim, mizm rahatsız edici. Felsefe sunacak halim yok."
 
Demokratikleşme Türkiye'yi kapsasın

Türkiye'nin çok önemli ve kritik günler yaşadığının altını çizen başarılı oyuncuya göre demokratik açılım çabaları önemli, ancak yeterli değil. İnanır'ın bu konudaki düşüncesi şöyle: "Güneydoğu'da ya da Doğu Anadolu'da değil tüm Türkiye'de kanayan yara var. Hiçbir sanatçı buraları benim kadar bilemez. Ben 40 yıl o bölgelerde film çektim. Oranın kültürünü ekonomik koşullarını birebir yaşayan bir sanatçıyım. Etnik siyaseti karşı karşıya getirmek bize fayda değil zarar verir. Göçle giden o insanların tekrar topraklarına dönüp, üretmesi lazım. Ben her zaman söylerim mutlaka Çanakkale Şehitliği ziyaret edilmelidir. Diyarbakır Cezaevi de müzeye dönüştürülmelidir."
 
Politika bana göre değil

Ve belkide herkesin yanıtını en çok merak ettiği sorulardan biri... "Beyazperdenin 'Yaban'ı politikaya girecek mi?" Yanıtı da canlandırdığı tipler gibi sert: "Ben politikanın çok yüzlülük olduğuna inanıyorum. Siyaset ise bir bilimdir. Milletvekili olmak yakaya rozet takıp gezmek ve onun avantajlarından yararlanmak değildir. Ben o rozeti takmam. Siyaset başarılı olamadıktan sonra pek onurlu bir şey değil. Parti disiplini olacak. Kavga vereceksin. Bana göre değil açıkçası."