Adalet Bakanı: "Hukuk herkese lazım"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat’ta partisinin Çekerek Seçim İrtibat Bürosu’nun açılış törenine katıldı. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a geçmiş olsun dileklerinde bul
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat’ta partisinin Çekerek Seçim İrtibat Bürosu’nun açılış törenine katıldı. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, "Esasında bizim hukukumuzda tutuklama tedbirdir. Maalesef bazı uygulamalarda istisnai tedbir olan bir husus sanki bir kural olarak uygulandı. Bu fevkalade yanlış uygulamadır. Bizim dileğimiz, insanların herhangi bir suç isnadı olduğunda istisnai son derece sınırlı bazı hususlar hariç yargılamaların tutuksuz yapılmasıdır. Suçları sabit olduğu zaman cezaların infazı için cezaevine girmeleri doğru olandır. Esasında tutuklama yerine adli kontrol tedbiri uygulanabilir. Yasa koyucu, adli kontrolü getirilirken tutuklama halinin şartlarının olduğu halde dahi mahkemelere hakimlere başkaca tutuklama dışında bir tedbir uygulama imkanı da getirdi. Bu yasa koyucunun iradesini yansıtan önemli bir düzenlemedir. Ama sonuçta tabii bu konularda karar verme yetkisi tamamen mahkemelere ait olan bir yetkidir. Tedbir kararını kaldırmak veya uygulamak onların mahkemelerin karar vereceği hususlardır. Sayın Başbuğ’a tekrar, ’Geçmiş olsun’ diyorum” diye konuştu.
"BU FEVKALADE KÖTÜ"
Yaklaşık 600 bin kişinin dinlenildiği iddiasıyla ilgili de Adalet Bakanı Bozdağ, Türkiye’deki dinlemelerin insanlarımızı rahatsız ettiğini belirterek, “İnsanlar artık telefonlarını yanında taşıyamıyor, sohbet ederken telefonlarını başka yerlere koyma gibi bir alışkanlık edinmeye başladılar. Sıradan vatandaşlar dahi, ’Acaba bizi birileri dinliyor mu?’ diye telefonda konuşmamaya, hatta oturma odalarında, iş yerlerinde dahi konuşmamaya başladılar. Bu fevkalade kötü bir durumdur. Bir hukuk devletinde insanların özel hayatlarına dahil böyle bir endişeye kapılmaları kabul edilemez, izah edilemez. Böylesi bir olumsuzluğa hiç kimsenin sebebiyet vermeye hakkı yoktur” diye konuştu.
Dinleme kararları hukuk içerisinde bir usul dairesinde yapılabileceğini vurgulayan Adalet Bakanı Bozdağ, “Ama bizim düzenlemelerimiz, dinlemelere en son çare olarak başvurulmasını öngörüyor. Sadece belli suçlarla ilgili kanun bunun yapılmasını öngörüyor ama geçenlerde emekli olan bir istihbarat müdürünün açıklaması gazetede yer aldı. Orada adeta itiraf ediyor. Diyor ki, ‘Eskiden Türkiye’de işkence vardı, kötü muamele vardı, şimdi ortadan kalktı.’ Neden çünkü o zaman şüphelileri konuşturmak için kötü muameleye başvuruluyordu, şimdi dinlemeler yapılıyor, kötü muameleye başvurma ihtiyacı bundan kalktı, anlamına gelecek bir değerlendirme yapılıyor. Bu değerlendirme neyi gösteriyor, son çare olarak ancak belli suçlarla ilgili başvurulması gereken bir usulün herhangi bir suç soruşturmasında yapılan ilk uygulama, ilk işlem haline dönüştürüldüğünü gösteriyor ki bu fevkalade hukuk devleti bakımından, bizim insanımız bakımından insan onur ve haysiyetini koruma bakımından tehlikeli ve sakıncalı bir durumdur. Bizim hukukumuzda dinleme tedbiri ilk uygulanacak usul hükmü asla değildir, en son çare olarak uygulanacak bir hükümdür. Bu ortaya çıkan kayıtlar, veriler, esasında dinleme konusunda yasaların belirttiği sınırların aşıldığını gösteriyor, bu sınırların yasaya rağmen genişletildiğini gösteriyor. Bu da çok tehlikeli bir durumdur. Zira savcıların veya bu kararı verenlerin herkesten daha çok hukuka, insanların haklarına, özel hayatına, insanların onuruna, insanların masumiyet ilkesini lekeleme hakkına herkesten daha çok riayet etmesi gerektiği de bir gerçektir. Burada ben muhalefete de bir şey söylemek isterim. Türkiye’de özel hayata ilişkin, kişi hürriyetine ilişkin, haberleşme hürriyetine ilişkin, özel hayatın gizliliğine ilişkin, insan onurunun ve haysiyetinin ihlaline ilişkin birtakım böylesi ahlaksız, hukukun dışında olan veya hukukun sınırları aşılarak yapılan hadiseler ortaya çıktığında bu işlerin odağında olanlar farklı diye farklı muamele takınmaları ve siyasi etik açısından doğru değildir. Hep beraber bir ahlaksızlık varsa onun karşısında olacağız, ahlaktan yana tavır koyacağız. Eğer bir hukuksuzluk varsa onun karşısında olup hukuktan yana tavır koyacağız ancak bizim muhalefetimiz, siyaset kurumumuz maalesef henüz bu noktaya gelmemiştir” şeklinde konuştu.
"HUKUK HEPİMİZE LAZIM"
Soruşturulan kişi eğer CHP’nin, MHP’nin saydığı sevdiği bir kişi ise hakimleri ve savcıları yerin dibine geçiren bir muhalefet olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Bozdağ, “Onların sevmediği, saymadığı bir kişi ise hakimleri savcıları kutsayan, yapılan her işlemi Ağrı Dağı gibi doğru gören her ahlaksızlığa, her hukuksuzluğa prim veren bir yaklaşım, bunu terk etmesi lazım muhalefetin. İktidar ile aynı noktada bir hukuksuzluk varsa, bir haksızlık varsa, bir ahlaksızlık varsa bu hukuksuzluk, haksızlık, ahlaksızlık kime karşı yapılıyorsa yapılsın onun karşısında hukuktan, haktan ve ahlaktan yana tavır koymalı. Hep beraber bunu yapmalıyız. Biz iktidar olarak bunu söylüyoruz, kendimizi ayırmadan da bunu söylüyoruz ama maalesef buna insanlar, muhalefet partileri şimdilerde pek itibar etmiyorlar. Eskiden dinlemelerden o kadar rahatsız olanlar, şimdi rahatsız olduklarını ifade eden cümle kurmaktan dahi çekiniyorlar. Halbuki hukuk hepimize lazım, bunu herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.