"YUNAN SULARINI TERK EDİN"

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yorgo Kumuçakos, Türkiye için çalışan ve Meis adasının güneyinde, Akdeniz'de petrol araması yapmakta olan Norveç bandıralı geminin bölgedeki faaliyetine son verdiğini açıkladı.

Yunan Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre, bakanlık tarafından gönderilen bir Yunan fırkateyni Türk ve Norveç gemilerinin önünü keserek gemilerden "Yunan sularını" terketmesini istedi. Ancak Türk ve Norveç gemileri bu isteği reddetti.

Bunun üzerine Yunan Dışişleri devreye girdi.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yorgo Kumuçakos, Yunan yayın organlarının Yunanistan Genelkurmay Başkanlığını kaynak göstererek yayımladığı ve "Türkiye'nin Akdeniz'de 'Yunan kıta sahanlığı içinde' petrol araştırması yaptığı" iddia edilen haberlerden sonra açıklama yaptı.

Sözcü, "Dün, yani 14 Kasımda, Malene Ostervold adlı Norveç araştırma gemisi, Gediz adlı Türk firkateyni eşliğinde Akdeniz'in güneydoğusuna, tam olarak söylemek gerekirse, Meis'in güneydoğusuna, Yunan karasuları dışındaki bölgeye Türkiye için jeofizik araştırmalar yapmak üzere geldi" ifadesini kullandı.

"Deniz hukuku ve uluslararası hukuk çerçevesinde bölgenin büyük bölümünün Yunan kıta sahanlığı içinde olması nedeniyle" Atina'nın harekete geçtiğini belirten Kumuçakos, Ankara ve Oslo nezdinde diplomatik girişimlerde bulunduklarını açıkladı.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'nin de bugün öğle saatlerinde Norveçli karşıtı Jonas Gahr Store ile temasa geçtiğini ifade eden Kumuçakos, Yunanistan'ın Oslo Büyükelçisinin de araştırma gemisinin ait olduğu şirketle temas kurarak Yunan tezlerini dile getirdiğini kaydetti.

Kumuçakos, tüm bu gelişmelerden sonra Norveç gemisinin bölgedeki araştırma faaliyetlerine son verdiğini Yunan makamlarına bildirdiğini belirtti.

İŞTE GERGİNLİĞİN PERDE ARKASI

Yunan kaynaklarının açıklamalarına göre, gerginlik, "Yunanistan bastırdı, Türkiye geri adım attı, Norveç gemisi çalışmayı bırakıp gitti" şeklinde. Ancak olayın perde arkasında başka ayrıntılar var. İşte kulislere yansıyanlar.

Rumlar ve Yunanistan, bir süredir Türkiye'nin bölgede yürüttüğü petrol arama çalışmalarını, ihtimalini engellemek için hemen her yöntemi uyguluyor, bölgede tek hak sahibinin kendileri olduğunu savunuyorlar, bu izlenimi Avrupa Birliği'nde yaymaya çalışıyorlardı. Bu çabalarında en büyük silahları ise Avrupa Birliği üyelikleriydi. Diplomatik çevrelere göre, Rum ve Yunan taraflarının bu çabaları Türkiye'ye yönelik "örtülü santaj" olarak değerlendiriliyor.

Örtülü santajın altında asıl niyet şuydu: Türkiye olarak eğer bu bölgede petrol ararsan, bu sularda benim hakkım olduğunu kabul etmezsen senin AB nezdinde müzakere sürecini engellerim!

Bu niyeti iyi kavrayan Türk tarafı, Akdeniz'deki petrol arama girişimiyle "Ne seni tanırım, ne de senin şantajına boyun eğerim" demiş oldu.