Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yapan Arınç, 4. yargı paketinin imzaya açıldığını ifade ederek, bazı konularda daha çok katkı yapılması konusunda teklif ve tavsiyeler olduğunu bildirdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hakkında Türkiye aleyhine kararların önlenmesi ve insan hakları konusunda standartları yükseltme gayretleri olduğunu belirten Arınç, pakette özel yetkili mahkemeler ve CMK 250. maddeye yönelik hiçbir hususun yer almadığını kaydetti. Arınç, konu ile ilgili şunları söyledi: 

"4. Yargı Paketi dediğimiz konu görüşüldü. Bazı konularda daha çok katkı yapılması hususunda arkadaşlarımızın teklifleri ve tavsiyeleri oldu. Bunların ikmalini takriben Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilecek. Bu yüzden içeriği konusunda size detaylı bilgi vermeyeceğim. Ama biraz önce de söylediğim gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye aleyhinde verdiği kararların önlenmesine yöneliktir. Bu aynı zamanda İnsan Hakları alanındaki standartalrımızı yükseltme amaçlıdır. Sizin sorduğunuz özel hususla ilgili olarak 4. Yargı Paketi içerisinde hiçbir husus yer almamaktadır. Yani özel yetkili mahkemeler, CMK'nın 250, 251 ve 252. maddelerine yönelik 4. Yargı Paketi içerisinde hiçbir husus yer almamaktadır."

Bakanlar Kurulu'nda şehit yakınları ile ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in bir sunum yaptığını ifade eden Arınç, şehit yakınlarına birçok imkan sağlayan tasarının 1 Temmuz'a kadar yasalaşmasını istediklerini kaydetti. 

Basın mensuplarının, kürtaj ve sezaryen, tiyatroların özelleştirilmesi, Suriye konusunun gündeme gelip gelmediği ile ilgili sorularına ise Arınç, bu konuların Bakanlar Kurulu'nda görüşülmediğini kaydetti. İkinci açılım paketiyle ilgili düzenleme olup olmayacağı yönündeki bir soruya da Arınç, bu konunun görüşülmediğini, sürecin devam ettiğini ve ikinci açılım paketinin söz konusu olmadığını bildirdi.

AKP'LİLER DAHA ÖNCE NE DEMİŞTİ:

Bozdağ:"Bizim yapmak istediğimiz şey, usule ait birtakım düzenlemeler yapmaktır"

"Özel yetkili mahkemeler konusunda yapılacak değişikliklerin Balyoz, Ergenekon gibi davaları, 28 Şubat soruşturması gibi davaları olumsuz yönde etkileyeceği eleştirisi var. Bu davalarda yeni yasal düzenleme nedeniyle tahliyeler olacak mı?" sorusuna Bozdağ, şu cevabı verdi:

"Yapılacak değişiklikte Türk Ceza Kanunu'ndaki darbe suçları diye bilinen suçların unsurları düşürülmüyor, cezaları değiştirilmiyor, tutukluluk nedenleri değiştirilmiyor. Yani bir fiil var, suçsa suç olmaya devam ediyor, cezası devam ediyor, tutuklama nedeni devam ediyor. Dün hangi saiklerle mahkemeler karar veriyorlarsa, o kararları vermelerine veya aksi bir karar vermelerini gerektirecek bir durum varsa onu vermelerine bugün engel olmadığı gibi bu düzenlemelerden sonra da engel bir durum yoktur. Sanki suçlar, cezalar değiştiriliyormuş, tutukluluk nedenleri kaldırılıyormuş, tahliyeler oluyormuş gibi bir hava yaratılmak isteniyor. Fevkalade yanlış bir durum."

Bekir Bozdağ, "Yargı siyasal alana girdiği için mi özel yetkili mahkemelerle ilgili adımları atıyorsunuz?" sorusuna, "Bir defa darbe teşebbüsü, demokrasiye, milli iradeye karşı iddia edilen suçlara ilişkin yargılamalar yapılan düzenlemelerden kesinlikle halel görmeyecektir. Terörle mücadele kapsamında işlenmiş suçlarla alakalı konularda da bu anlamda bir şey olmayacaktır. Bizim yapmak istediğimiz şey suçların unsurlarını ve cezalarını değiştirmek değil. Bizim yapmak istediğimiz şey usule ait birtakım düzenlemeler yapmaktır, eleştiri konusu olan bazı hususları ortadan kaldırmaktır" cevabını verdi.

Ergin: Değişiklikler yapılacak

Sadullah Ergin:"Sadece 250 değil ama, mevzuatımızda değişen şartlara göre yenileşme yapmak parlamentomuzun, yasama organımızın vazifelerinden bir tanesi. İhtiyaç duyulan alanlarda bu değişim geçmişte de yapıldı, bugün de yapıldı, gelecekte de yapılacaktır"