Arnavutluk’un kara kutusu sessizliğini bozdu
Arnavuluk'ta darbeye teşebbüs ve muhalif lider Azem Hajdari ile korumasını suikastle öldürdüğü iddiasıyla Türkiye'de yakalanarak cezaevine konulan, eski Cumhurbaşbakanı Sali Berisha'nın koruma müdürü olan İzet Haxhia, tam 16 yıl sonra sessizliğini bozarak
Arnavuluk'ta darbeye teşebbüs ve muhalif lider Azem Hajdari ile korumasını suikastle öldürdüğü iddiasıyla Türkiye'de yakalanarak cezaevine konulan, eski Cumhurbaşbakanı Sali Berisha'nın koruma müdürü olan İzet Haxhia, tam 16 yıl sonra sessizliğini bozarak öldürülen eski muhalif lider ve korumasının sır suikastiyle ilgili iddialarda bulundu.
Arnavutluğun kara kutusu olarak bilinen, dönemin Cumhurbaşbakanı Sali Berisha'nın koruma müdürü olan Albay rütbeli İzet Haxhia, tam 16 yıl sonra Arnavutluk Demokrat Birlik Partisi'nin Genel Başkan Yardımcısı Azem Haydari ile korumasının öldürülmesiyle ilgili sessizliğini bozdu. 12 Eylül 1998'de yaşanan ve ülkede iç karışıklığa yol açan suikastle ilgili aranan ve darbeye teşebbüsle suçlanan Haydari hakkında, İnterpol tarafından kırmızı bülten çıkartıldı. İzet Haxhia hakkında hatta o dönemde güvenlik güçlerine vur emri bile verilirken, Haxia'nın başına 200 bin dolarlık ödül konuldu. Çemberi daralan ve her yerde aranan İzet Haxhia, iki çocuğu ve ailesini de bırakarak bazı ülkelere siyasi sığınma talebinde bulundu.
SAHTE PASAPORT VE KİMLİKLE TÜRKİYE'YE GİRİŞ YAPTI
İzet Haxhia'nın ülkelere yaptığı başvuru talebi kabul edilmedi. Haxhia, daha sonra ise 1999 yılında sahte pasaport ve kimlikle kaçak yollarla Türkiye'ye giriş yaptı. 1990 yıllarında yaşanan her hareketin başında olan suikastin bir numaralı sanığı olarak aranan Arnavutluğun kara kutusu, daha sonra tam 7 yıl sonra düzenlenen operasyonla Aydın'ın Kuşadası ilçesinde kaldığı otelde yakalandı. Darbeye teşebbüs ve muhalif lider Azem Hajdari ve korumasını öldürdüğü iddiasıyla hakkında 25 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan İzet Haxhia, daha sonra Aydın cezaevine konuldu.
"BU SENARYONUN BİR PARÇASI"
5 yıl süreyle cezaevine konulan ve salıverilen Haxhia, daha sonra ise hayatına Kuşadası'nda bir barda koruma müdürlüğü olarak devam etti. 16 yıldır Türkiye'de yaşayan ve halen görevine devam eden Haxhia, yaşanan cinayetle ilgili iddialar ortaya attı. İzet Haxhia, ülkesinde o dönemde yaşanan olayların uluslararası bir senaryo olduğunu söyledi. Muhalif lider Azem Hajdari ve korumasını pusuya düşüren kişinin dönemin Cumhurbaşkanı Sali Berisha olduğunu iddia eden Haxhia, "Bu senaryo uluslararası bir senaryo. Bu senaryonun içerisinde Amerikan devleti var, Yunan devleti var. O zamanlarda bu senaryonun son parçası, Arnavutluğun parçalanmasının son halkası Sali Berisha'nın kaçışıydı. O zamanda ben Sali Berisha'nın kaçışını 13 Mart 1997 de durdurdum. Devle iflas ettiği için herkes Sali Berisha'yı suçlu olarak görüyorlar bizim partide rakibi de onu tahtan indirmek istiyorlardı. En büyük rakibi de Azem Hajdari idi. Zaten öldürülmeden önce Azem Hajdari bana teklif etti kurultayda destek istedi. Ben ise kabul etmedim. Kurultaydan sonra bir gecede belli kişilerde Azem Hajdari'yi öldürüyorlar" dedi.
"SUİKASTE SALİ BERİSHA VE ADAMLARININ PARMAĞI VAR"
Şok açıklamalarda bulunan ve akrabaları tarafından korunan İzet Haxhia, hala ölüm tehditleri aldığını anlattı. İnterpol tarafından hale kırmızı bültenle arandığını dile getiren Haxhia, yaşanan sır cinayetle ilgili bazı önemli sorulara da cevap arayarak yetkililere çağrıda bulundu. Haxhia, "Cenaze törenindeki protesto bir silahlı ayaklanmaya döndü. Bu ayaklanma hükümeti yıkmaya dönüştü. O zamanlar biz Başbakanlık binasına saldırdık, devlet televizyonunu ele geçirdik. Sonra Amerika, Avrupa Birliği baskı yaptığı için Sali Berisha geri çekildi biz ortada kaldık. 1999 yılında ben Türkiye'ye geldim. Darbeden sonra benim için bir emir verildi. Tüm gizli servislerden, askeriyeden nerde görülürse vurma emri verildi. İstanbul'a geldiğimde de beni öldürmek için profesyonel suikastçı tutulduğunu öğrendim. Ben bu senaryonun hepsini biliyorum. Suikaste Sali Berisha ve adamlarının parmağı var. Ben Azem Hajdari'yi telefonla aramışım, çağırmışım; sonrada benim adamlar onu öldürmüşler. Ben soruyorum şimdi, Azem Hajdari'nin telefonu niye yok oldu. Telefon yok ortada. Öldürmeden sonra bir otopsi yapılmamış. Silahlar ortada yok hiçbir şey yok. Azem Hajdari suikasçilerin olduğu arabaya susturucu silahla gidiyor. Ne işi var? Kim yönlendirdi? Ben suçlanıyorum, ben pusuya düşürmüşüm; ama pusuya düşüren kişi Sali Berisha" şeklinde konuştu.
"HALA HER ÜLKEDE İNTERPOL TARAFINDAN ARANIYORUM"
Haxhia, ülkesinde çok yasa dışı olaylara şahit olduğunu ifade ederek, "O kendi suçunu saklamak için bu suçu benim üzerime attılar. Ben hala her ülkede İnterpol tarafından aranıyorum. Ben devletin içerisinde üst kademede çalıştım. Ben mesela çok yasa dışı olaylara şahit oldum. Sali Berisha beni yem olarak kullandı. Sürekli tehdit alıyorum ama ben tehditlerden korkmam. Benim tek derdim ailem. Zaten ben çocuklarımı oturma iznim olmadığı için Türkiye'ye getiremiyorum" dedi.