Avrupa’dan Türk polisine uyarı

Gezi Parkı olaylarının hemen ardından Türkiye’de temas ve incelemelerde bulunan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks tarafından hazırlanan raporda, Türk polisinin gösteri ve toplantılara müdahalelerde neden olduğu insan hakları ihlallerini

Avrupa’dan Türk polisine uyarı

Gezi Parkı olaylarının hemen ardından Türkiye’de temas ve incelemelerde bulunan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks tarafından hazırlanan raporda, Türk polisinin gösteri ve toplantılara müdahalelerde neden olduğu insan hakları ihlallerinin yapısal sorun haline geldiği belirtiliyor.

Muiznieks’in göreve geldiğinden bu yana hazırladığı ilk Türkiye raporu olan belgede, bu ihlallerin Ankara’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde defalarca mahkum olması sonucunu doğurduğunun da altı çiziliyor.

Polisin uygulamaları kadar Türkiye’deki gösteri ve toplantı özgürlüğüyle ilgili yasal düzenlemeleri de eleştiren Muiznieks, mevzuatın demokratik bir toplum için çok kısıtlayıcı olduğu görüşünde. Komiserin tavsiyesi ise yasal düzenlemelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatına göre değiştirilmesi yönünde.

Raporda, özellikle göz yaşartıcı bomba ve biber gazı kullanımı gündeme getirilerek değinilen orantısız güç kullanımı için de benzer bir çağrı yapılarak Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından belirlenmiş Avrupa standartlarının uygulanması isteniyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aşırı güç kullanımını sistemik bir sorun olarak gördüğünün altının çizildiği belgede polis şiddetiyle ilgili en az 40 davada karar açıklandığı, 130 davada da karar beklendiği hatırlatılıyor.

Göstericilerin gözaltına alınma yöntemleri de raporda eleştiriliyor. Özellikle tekme ve yumrukla gözaltına alma, polis araçlarında copla dayak ve korkutma yöntemi uygulandığı yönündeki iddialara raporda yer veriliyor.

Güvenlik güçlerinin neden olduğu insan hakları ihlalleriyle ilgili gerekli cezalandırmanın yapılmadığını da vurgulayan Muiznieks, Nijeryalı ilticacı Festus Okey ve gazeteci Hrant Dink örneklerine işaret ediyor.

Kadın polislerin azlığına, etnik ve dinsel azınlıkların düşük temsiline dikkat çekilen raporda, poliste egemen olan yapı, “militarist, devlet merkezci, milliyetçi ve muhafazakar” olarak tanımlanıyor.

Gezi Parkı olayları sırasında yaşanan polis şiddetinin nedenlerinden birini de polisin koşullarının kötü olmasına bağlayan Muiznieks, sosyal hakların iyileştirilmemesi halinde daha ciddi sorunların gündeme gelebileceği uyarısında bulunuyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler