AYM’den ’erken evlilik’ kararı
Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin büyüklerin izniyle evlenen gençlerle cinsel suç işleyen tecavüzcülerle aynı suçtan yargılanmaması konusunda Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı itiraz sonuçlandı. Erken yaşta evlenen ve iki çocuk sahibi olan Musa E. adındaki vat
Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin büyüklerin izniyle evlenen gençlerle cinsel suç işleyen tecavüzcülerle aynı suçtan yargılanmaması konusunda Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı itiraz sonuçlandı.
Erken yaşta evlenen ve iki çocuk sahibi olan Musa E. adındaki vatandaşın Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davası "tecavüz ve cinsel suçları" içeren TCK'nın 103. Maddesinin 2. fıkrasında değişiklik yapılmasına neden oldu. Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yanı sıra aynı kanun maddesine Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesi de itiraz etmişti. Batman, 103. maddenin tamamen değişmesini isterken Sivas 2. Ağır Ceza Mahkemesi de 103. maddenin sadece 2. fıkrasında yani ceza bölümünün değişmesi yönünde Anayasa Mahkemesi'ne resmi başvuru yapmışlardı. Anayasa Mahkemesi iki mahkemenin de itirazını kabul ederek, 103. maddenin 2. fıkrasının değişmesi yönünde karar aldı. 9'a 8 oyla kabul edilen karar, Resmi Gazete'de yayımlandı.
2. FIKRA MECLİSTE DEĞİŞECEK
Anayasa Mahkemesi'nin kanun değişikliği yönündeki karar Meclis'te ele alınıp, görüşülecek ve 103. maddenin 2. Fıkrası tamamen değiştirilip, yeniden onaya sunulacak. Yürürlükteki kanun maddesi ise 1 yıl geçerli olacak. Mahkemelerde görülen emsal davalar da yeni yasanın çıkmasına dek 1 yıl ertelenebilecek.
MAHKEMENİN İTİRAZI
Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin AYM'ye gönderdiği 103. Madde ile ilgili değişiklik itirazında şunlar kaydedildi:
"Çocuk yaşta gerçekleştirilen evliliklerin önüne geçilmesi ve çocuklara karşı cinsel istismarın önlenmesi nihai amacını taşıdığı buna rağmen evlilik birliği devam eden ve bu birlik içinde çocuk sahibi olan ailelerde küçük yaşta evlenilmiş olması nedeni ile babanın ceza yaptırımına tabi tutulmasının ülkenin sosyal ve kültürel yapısı ile bağdaşmadığı halen evli olan şahısların durumları için farklı bir yaptırım belirlenmediği için kutsal aile kurumunu koruma imkanının ortadan kaktığını, küçük yaşta bir kıza zorla tecavüz eden bir kişi ile toplumsal alışkanlıkları gereği geleneklere göre yaşı küçük biri ile evlenen ve çocuk sahibi olan kişinin aynı yaptırıma tabi tutulmasında kamu yararı bulunmadığı, adalet ve hakkaniyet ölçüleri gözetilmediği, evlilik birliği içerisindeki kadının ve çocuğunun haklarının ağır derecede zedelenmektedir. Bu nedenle Anayasa'nın 2.,10, ve 41. Maddelerine aykırılık içermektedir."