Bakanlık'tan sınav açıklaması
Adalet Bakanlığı, 6 Mayıs 2012'de yapılan ve tekrarlanmasına karar verilen 'Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı'nın organizasyonu ve uygulamasıyla güvenliğinin tamamen Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) sorumluluğ
Adalet Bakanlığı, 6 Mayıs 2012'de yapılan ve tekrarlanmasına karar verilen 'Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı'nın organizasyonu ve uygulamasıyla güvenliğinin tamamen Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) sorumluluğunda olduğunu bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, hakim ve savcı adaylığı sınavlarının, protokoller uyarınca 1998'den bu yana ÖSYM tarafından gerçekleştirildiği, avukatlık mesleğinden adli yargı hakim ve savcı adaylığına geçmek isteyenler için düzenlenecek yazılı yarışma sınavını da ÖSYM'nin 6 Mayıs 2012'de yapmasına ilişkin protokolün 21 Şubat'ta imzalandığı belirtildi.
Bu protokole göre, sınavın organizasyonu ve uygulamasıyla güvenliğinin tamamen ÖSYM'nin sorumluluğunda bulunduğu, test ve cevap kağıdının hazırlanması ve basımının da ÖSYM tarafından yapıldığı kaydedilen açıklamada, 'Bakanlığımızın yazılı yarışma sınavının yapılmasında, kanundan kaynaklanan protokol yapma yetkisi dışında soruların hazırlanması ve sorulması da dahil hiçbir yetkisi bulunmamaktadır' ifadeleri kullanıldı.
Sınavın ardından mülakat sürecinde, basın ve sosyal medyada sınavla ilgili haberler dikkate alınarak ÖSYM ile temasa geçildiği ve gerekli araştırmaların yapılmasının istendiği bildirilen açıklamada, hakimlik ve savcılık mesleğinin niteliği ve en ufak bir şaibeyi bile kaldırmayacağı gözetilerek önceden belirlenen takvime göre adayların mülakatları da yapılmasına rağmen sonuçların açıklanmadığı, ÖSYM'nin bütün araştırmaları tamamlamasının beklendiği vurgulandı.
Açıklamada, ÖSYM'nin sınavı tekrar etmeye karar verdiği hatırlatılarak, 'Sürecin aktarılan biçimde işlemesine ve ileri sürülen iddiaların üzerine titizlikle gidilmesine rağmen ısrarlı ve maksatlı şekilde yazılı sınavın Adalet Bakanlığı tarafından yapıldığı ve şaibe karıştırıldığı yönündeki gerçek dışı beyanlar, ciddiyetten uzak ve üzüntü verici bulunmuştur' ifadelerine yer verildi.