Balta haber61'e konuştu

 AK Parti’de il başkanlığı yaptı. Şimdi Çevre ve Şehircilik bakan yardımcı olarak siyasi hayatını sürdürüyor.Trabzon’da yaşanan kentsel dönüşümde bakan Erdoğan Bayraktar’ın en büyük yardımcısı. Gecesini gündüzüne katarak çalışan bir Trabzon aşığı.Çevre ve

Balta haber61'e konuştu

 AK Parti’de il başkanlığı yaptı. Şimdi Çevre ve Şehircilik bakan yardımcı olarak siyasi hayatını sürdürüyor.

Trabzon’da yaşanan kentsel dönüşümde bakan Erdoğan Bayraktar’ın en büyük yardımcısı. Gecesini gündüzüne katarak çalışan bir Trabzon aşığı.

Çevre ve Şehircilik bakanlığı olarak Tüm Türkiye’yi imar ediyorsunuz, yoğun bir temponuz var. Neler oluyor Türkiye’de ?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 61.Hükümet döneminde kuruldu. Çevre ve ŞehircilikBakanlığının başınada bu konu da Marka olan  bir isim, hemşerimiz Sn Erdoğan Bayraktar getirildi. Sn Başbakanımız zaten Yerel Yönetimlerden gelen biri Türkiye’nin yeniden İmar Şehirlerin daha modern ve yaşanabilir hale getirilmesine çalışan birisi. Bundan ötürü işimiz hem zor hem kolay.

dsc_0336.jpg

“Ecdadımızın bize miras bıraktığı  muhteşem eserlerin etrafında bıraktıkları yeşil alanlara bakın birde sonradan yapılanlara Arada dağlar kadar fark var.”

Özellikle Türkiye'de ve dünyada ekonomik gelişmeler arttıkça şehirleşmede buna paralel olarak artıyor.Köylerimiz de yaşayan insanlar kentlere göç etmeye başladılar.

Son 20 - 30 yılda bakıldığı zaman kırsaldan, kentlere yoğun bir göç oldu.  Özellikle büyük şehirlerde gecekondulaşma bu nedenle yoğun oldu. Kırsaldan kente göç edenler, yerleştiği  alanlara köylerdeki alışkanlığını da taşımaya çalıştı. Kırsaldaki alışkanlıklarıyla kentte yaşamaya çalıştı.

Siyasi olarakta bakıldığı zaman, belediye başkanları ve siyasiler genel seçimlerde yada  yerel seçimlerde çıkardıkları Aflarla maalesefçarpık yapılaşmayamüsaade ettiler.

Bakın Türkiye’de  17 Ağustos 1999 hepimizi yasa boğan bir deprem yaşadık. 17 Ağustos depreminde sağlıksız,dayanaksız ve kontrolsüz binalar nedeniyle  binlerce insanımızı kaybettik. Maddi ve manevi kayıpların yanı sıra telafisi mümkün olmayan acılar, kayıplar yaşadık.

Ancak 17 Ağustos depreminden sonra Türkiye’de bir şeylerin farkına varıldı. Türkiye'de yapılaşmayla alakalı sıkı denetimler getirildi. Ama onlarda yeterli olmadı.  Son olarak Van depremin de özellikle binaların sağlıksız ve güvensiz olduğu bir kez daha görüldü.

Türkiye bir cennet. Türkiye çevresel açıdan güzellikler açısından dünyanın en güzel bölgelerinden bir tanesi. Yedi bölgeden oluşan ülkemizde her bölgenin kendine göre ayrı özellikleri ve güzellikleri var. Geçmişimizin,Atalarımızın,Ecdadımızın  bize bıraktığı eserlere bakın. Onlar eserleri yaparken, çevresine de eserler kadar önem verdiler. Onların bize miras bıraktığı  muhteşem eserlerin etrafında bıraktıkları yeşil alanları gördüğümüz zaman, bizim son dönemlerde  yaptığımız eserlerle arasında dağlar kadar fark olduğunu görüyoruz. .Yani çarpık kentleşme sadece sağlıksız binalar değil, bunun yanında da çevresel sorunları beraberinde getiriyor. Van depreminden sonra Sn başbakanımızın hala kulaklarımda çınlayan bir sözü vardır.” Başbakanımız "Siyasi hayatıma mal olsa dahi biz artık bu afet riski taşıyan alanlardaki tüm binaları yıkacağız ve burada insanların can güvenliğini sağlayacağız bunun ilgili çevre ve şehircilik bakanına çalışmaların hemen başlaması için talimat verdim” demişti.

Bakanımız Sn Erdoğan Bayraktar da hemen bununla ilgili kentsel dönüşüm çalışmalarına başladı. Burada esas amaç ne 1.Özellikle Türkiye'deki 20 milyon yapı storunun 5 milyonu 1999 depreminden sonra yapılmış ve depreme daha dayanıklı hale gelmiştir.

111.20121126154341.jpg

“Sn Bakan Erdoğan Bayraktar Türkiye’de 500 bin konut yapan yaptıran TOKİ’yi marka haline getirmiş bir kişi. Kendisini ispat etmesi için farklı bir şey yapmasına gerek yok”

Geriye kalan 15 milyon konutunda yaklaşık 6-7 milyon konutu riskli yapı güvensiz sağlam bir yapı değil. Biz göz göre göre deprem olduktan sonra insanlarımızı kaybedip ağlamaktansa depremle birlikte yaşayıp deprem olmadan da insanlarımızı afete hazırlamamız lazım.Yani afet riski taşıyan alanlar,tam tabiriyle özellikle fay hatları üzerinde deprem riski olan yerleri yıkmalıyız. Karadeniz bölgesinde deprem değil de daha çok sel ve heyelan olur. Yani bizim işimiz Türkiye genelinde özellikle hem afet riski taşıyan alanlarda ki bu riskli binaları yıkarak sağlam hale getirmek hem de afet riski olmayan alanlarda da sağlam olmayan binaları sağlam hale getirmek lazım.

Yani şöyle düşünmek lazım Orta da bir arazi var.  Bu arazinin üzerinde parayı düşürerek güvenli güvensiz önemli değil ama ne kadar yüksek kat yapar ne kadar kazanırımın mı hesabını mı yapmalı, yoksa  ben eşim çocuklarımın daha güvenli ve sağlıklı bir ortamda nasıl yaşanırınmı ?

Esasında ikinciyi tercih etmek lazım. Yani niye bunu söylüyorum sizin paranız olabilir, çokta zengin olabilirsiniz. Herhangi bir afette çocuğunuzu kaybettiğiniz zaman para bir şey çözmüyor. İkinci olarak eğer siz çevresel sorunları çözmemişseniz siz binanızı çok iyi yapmış olabilirsiniz bina çokta sağlam olabilir. Hatta içerisinde bütün teknolojik aletlerden faydalanabilirsiniz ama dışarıya çıktığınızda, maske takmak zorunda kalırsanızda onunda bir anlamı yok.

Yani hepsi beraberce bu zihniyet değişikliğini kafamızda yaşamamız lazım. Elbetteki bu ekonomiyle alakalı bir olay. Siz çevresel sorunlara para harcayacaksanız çevre düzenlemesi yapılması lazım.Şimdi Türkiye'de  çok daha konforlu yollardan gidiyoruz.10 sene öncesine göre çok çok mesafe kaydettik. Şimdi tünel yapılmış,hızlı tren yapılmış,3. boğazköprüsü yapılıyor. Bütün bu gelişmeleri hep beraber yaşıyoruz. Bunları niye yapıyoruz. İnsanların sağlığı açısından yapıyoruz,  trafik kazaları azalsın ekonomik yönde araçlar daha az yakıt yaksın, tamir bakım masrafları azalsın, yani milli gelirimiz artsın diye yapıyoruz. İnsanlarda daha güzel ortamlarda rahat etme imkanına kavuşsun.Neyle alakalı bu gelişmişliğin göstergesi ile. Bakın şimdi insanlar rahatlıkla uçakla da yolculuk yapabiliyor.Peki10 yıl önce uçakla kim yolculuk yapardı? Niye yapamazdı herkes uçakla yolculuk. Çünkü çok pahalıydı.

22.20121126154613.jpg

“Türkiye'deki 20 milyon yapı storunun 5 milyonu 1999 depreminden sonra yapılmış ve depreme daha dayanıklı Geriye kalan 15 milyon konutunda yaklaşık 6-7 milyon konutu riskli ve güvensiz”

Şuanda isteyenherkes Trabzon’dan, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere uçabiliyorlar.Burada köylü kentli aynı seviyede uçağa biniyor artık. Çünkü bilet fiyatları ucuzladı insanlarımızın ekonomik seviyesi de yükselmeye başladı. Burada da aynı şekilde bizim bu olayı çözmemiz lazım.

Türkiye’de  6-7 milyon konut yıkılıp yeniden yapılacak. Çevre ve Şehircilik bakanlığı bu işin alt yapısını hazırlamış bu işin öncüsü olmuş. Türkiye'nin değişik yerlerinden belediyelere hem proje açısından hem finans açısından yardımcı oluyor. Burada esas olay vatandaşın duyarlı olup güvensiz bulduğu konutunu yıkıp yeniden yapması.Kirayla destek verilmesi kredi kullanıldığı zaman faiz desteği verilmesi çevre ve şehircilik bakanlığı tarafında ve farklı farklı destekler veriliyor. Ama vatandaşında elini taşın altına sokması lazım. Ve asıl yerel yönetimler ,yanibelediyeler elini taşın altına koyacak. Çevre ve Şehircilik bakanlığı afet bölgesi ile ilgili kentsel dönüşüm projesini çıkardı artık herşeyi yapacak insanlara teslim edecek.Böyle bir şey yok.Belki 20-25 gün öncede sayın başbakanımızla katıldığı bir toplantıda Türkiye'nin 35 ilinde binalar yıkıldı.Bundan sonrada insanlarımız daha duyarlı hale gelecek.Bütün birimler basınve , sivil toplum örgütleri bu işe duyarlı bir şekilde insanlarımıza daha güvenli yaşamaları sağlamak için devlet olarak elimizden geleni yapacağız. Amacımızda bu. Bu uğurda elimizden gelen herşeyi yapacağız.İnsanlarımızda tereddüt etmeden açıkça söyleyeyim.

Bu hayal mi yoksa yapılır mı ?

Şunu açık yürekliliklesöyleyeyim. Belki başkası olsa, şüphe edilir ama Sn Erdoğan Bayraktar olursa olur. Bakan Bayraktar Türkiye’de 500 bin konut yapan yaptıran bir TOKİ’yi marka haline getirmiş bir kişi.

Bir tecrübesi var.Erdoğan Bayraktar’ın kendisini ispat etmesi için farklı bir şey yapmasına gerek yok.Çünkü onun arkasında yaptırdığı 500 bin konut var. Vatandaşa sorduğunuzda Erdoğan Bayraktar bunu yapar mı , “Yapar cevabı alırsınız. Çünkü ona güven var.

Bu psikolojik olarak çok büyük bir artıdır.Bunun yanı sıra bu işi çok iyi bilen bir

insan.Ekiplerini anında harekete geçirebilen bir insan. Burada Allah’ın izniylede başarılı olacağız.Bu binaları yaparkende çevresel kriterlerde uyacağız. Çevreye uygun binaların yapılması içinde biz elimizden gelen gayreti göstereceğiz.

Trabzon sizin için özel bir yer Bir çok dönüşüm yapılıyor.Çömlekçide çalışmalar ne zaman biter Vekiller bütün yatırımı Trabzon’a yapıyorsunuz diye serzenişti bulunuyorlar mı?

Şimdi şunu söyleyeyim Trabzon bu bölge için  çok önemli.Belki biz burada yaşadığımız için Trabzon’un önemini fark etmiyor olabiliriz.Trabzon Türkiye içinde çok önemli bir kent. Türkiye  ülke binlerce yıl tarihi olan bir ülke.Başka ülkelere gittiğimiz zaman dünyada bir çok yerinde Atalarımızın,Ecdadımızın  eserlerini  ve imzalarını görürsünüz.Selçukluların Osmanlıların Ulu Önderimiz Mustafa  Kemal’ın kurduğu Cumhuriyetin  eserleri vardır. Türkiye binlerce yıllık geçmişi olan bir ülkedir.

ert.jpg

 “Trabzon ilim insanı, sanatçı siyasi ve çok sayıda bürokrat da yetiştirdiği için bize burada  her şey çok normal geliyor”

Trabzon ‘da binlerce yıl geçmişi olan kültür sanat ticaret kentidir. Medeniyetlerin yeşerdiği yaşadığı tarihi ipek yolunun geçtiği bir kenttir. Trabzon sıradan bir il değil, Tarihiderinlikleri ve zenginlikleri olan bir ildir.Trabzon Türkiye’nin vatan millet ve bayrak konusunda da homojen yapısı olan bir kentidir.Türkiye’de herkes ülkesini  vatanını milletini bayrağını severama bu sevgi Trabzon’da daha zengindir. Hangi siyasi görüş olursa olsun Trabzon’da ortak görüş Vatan, Millet Bayrak ve Trabzonspor’dur. Yani Trabzon bu sevdasından şartlar ne olursa olsun vazgeçmez.  Dünyada hiçbir memleket göremezsiniz ki İlin vatandaşlarının telefon numaralarının son harfleri 61 olsun, Dünyanın neresinde olursa olsun araçlarının plakalarının sonunda, ya da  önünde 61 bulunsun.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta KİMDİR!

Muhammet BALTA 1966 yılında Vakfıkebir’de doğdu. İlk ve ortaokulu Vakfıkebir'de, Liseyi Trabzon Lisesi'nde tamamladı. 1988 yılında Hacettepe Üniversitesi Maden Fakültesi'nden Maden Mühendisi olarak mezun oldu. 5,5 yıl özel sektörde maden mühendisi olarak çalıştıktan sonra 1993 yılında Vakfıkebir'de ambalaj sektöründe faaliyete başlayan fabrikanın kurucu ortağı oldu.

1999 yılında Vakfıkebir’den Trabzon İl Genel meclis üyesi seçilen BALTA, 2007 yılına kadar İl Genel Meclisi’nde çeşitli görevlerde bulundu. 8 yıl boyunca İl Genel Meclisi üyeliği yaptı. İl Genel Meclisi'nde sırasıyla şu görevlerde bulundu. 2,5 yıl bütçe komisyon başkanlığı, 2,5 yıl bütçe komisyon üyesi, 2,5 yıl İl daimi encümenliği, 1 yıl meclis başkan 1.vekilliği, 1 yıl insan hakları il kurulu üyeliği, 2,5 yıl köylere hizmet götürme birliği encümen üyeliği, 2 yıl hasta şikayetleri kurulu üyeliği, katı atık çöp depolama birliği üyeliği, kent konseyi üyeliği, tanıtım ve medya komisyon üyeliği, İl Özel İdaresi stratejik planı hazırlama komisyon üyeliği, 1 yıl denetim komisyon başkanlığı, 1,5 yıl Meclis İmar ve Bayındırlık Komisyon Başkanlığı yaptı.

 2007 yılında İl Genel Meclisi Başkanlığı'na seçilen Muhammet Balta meclisteki başarısıyla dikkatleri üzerine topladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğini alarak İl Genel meclis Başkanlığı devam ederken AK Parti İl Başkanlığı’na atandı. Son genel seçimlerde AK Parti’den Trabzon milletvekili aday adayı olan BALTA İngilizce biliyor, evli ve iki çocuk babasıdır.

Bu dünyaya gözlerini yeni açan bebekte de  90 yaşındaki Anamızda bacımızda babamızda da aynıdır.

Elbetteki bu kente pozitif ayrımcılık yapılmasıda gayet doğaldır. Trabzon Metropol bir kenttir.Belki kendisi küçük gibi görülebilir ama sesi gür çıkar. Çok güvenilir insanların doğduğu büyüdüğü yetiştiği yeşerdiği yerdir Trabzon. Bu yüzdende Kamuda da  Trabzonlulara çok güvenilir. Bu bir ayrıcalık mıdır? “Evet ayrıcalıktır”

Ben bu kentte doğup büyümekten mutlu ve,gururluyum Türkiye’de yada dünyanın her hangi bir ülkesinde ,kentinde Trabzonlu olduğumu gururla söylüyorum. Bu şehrin bana verdiği bir özgüvendir. Aile içinde aldığımız özgüven ve terbiye gelenek ve göreneklere bağlılık üst seviyededir. Dünyada kendi fıkralarını kendisi anlatıp kendisine gülen hiçbir topluluk yoktur. Mizah konusunda kendisine gülebilecek hoş görüye sahiptir.

Bu nerden geliyor?Bu Trabzonluların Çok mütevazi alçak gönüllü olmasından kaynaklanıyor. Karadenizliler sabırsızdır ama bu konuda çok sabırlı ve hoşgörülüdürler.  Bu kent üste saydığım nedenlerden ötürü Es geçilmez. Siyasi iktidarlarda  mutlaka Trabzonlu bir bakan vardır. Ak parti iktidarlarında 2 yıl hariç tümünde Trabzonlu bakanlar görev yapmıştır. Buda bir il için çok büyük avantajdır. Şimdi bakan Erdoğan Bayraktar var.Sn Bakan Trabzon’un kalbinde bağrında yaşadı. Eğer bu gün Trabzon’da yapılan çok büyük kentsel dönüşümlerden bahsediyorsak bunda en büyük pay Trabzon’un bu konuda kalbinin ve ana damarlarının Bypasını yapan Sn Bakan ErdoğanBayraktar’ındır. Siz Zağnos Vadisi Kentsel Dönüşümünü yaptığınız zaman Trabzon’un kalbine giden damarını açtınız. Bu By pasın doktoru Sn Erdoğan Bayraktardır. Kendisi Ankara’da ama TOKİ başkanıyken Trabzon’a pozitif ayrımcılık yapmıştır. Az önce saydığımız kentsel dönüşümlerde  imzası olan sn bakanımızdır. Meclisteki vekiller yada ilimizdeki il başkanları arasında Trabzon’a hizmetler daha fazla gidiyor diye konuşuyorlardır belki. Tabiki o ilin bir bakanın olması o il için büyük avantajdır.Psikolojik olarak ta avantajdır. Kaldı ki biz Çevre ve Şehircilik bakanımız Trabzonlu, Yardımcı olarak da kendisine teşekkür ediyorum beni seçti. Bakan yardımcısıda Trabzonlu

Biz burada doğup büyüyen insanlar olarak Trabzon’u ne kadar seviyorsak Türkiye’nin 81 ilinde yaşayan 75 milyon insana da aynı sevgiyle bakıyoruz. Aynı sıcaklıkla onlara da hizmet etmeye çalışıyoruz.  Elbette ilimizde yapılacak projeleri takip etmek tamamlamak boynumuzun borcu. Bunları takip edeceğiz ödeneklerin gelmesini takip etmek de görevimizdir. Ancak diğer kentlerdeki yatırımlarıda takip etmek zorundayız. Kendi içimizde de Trabzon’a daha fazla hizmet gidiyor şeklinde söylemler tabiki var. Ancak ben samimiyetle şunu söyleyebilirim” Sn Bakanımızın özellikle çevresel sorunlarla ilgili bakanlığımız aracılığıyla yaptığımız yatırımlarla  ilgili Karadeniz bölgesinde  hiçbir ayırım yapmadı. Trabzon’a nasıl duyarlıysak onlara da aynı duyarlılığı gösterdik. Ama elbetteki psikolojikavantaj doğup büyüdüğümüz kentte bize Trabzon insanı bu topluma kazandırdı. Burada bizim bir vefa borcumuz var. Görevimiz var. Elbette ki ilimizin insanına hizmetkarı olmaktan gurur duyuyoruz. Buraya hizmetin daha çok gelmesi içinde takip ediyoruz.

Şehircilik Kurultayı yaptınız Madencilik Kurultayı Trabzon’da yapıldı Trabzonlular bunların değerini algılayabiliyor mu, yatırımları bu yönde şekillendirebiliyorlar mı ?

Ben Trabzonlu biri olarak bir özeleştiri yapayım.Trabzon insanı bir çok şeyi aşmış. Özgüveni olan bir kenttir.Bakın farklı illere bir milletvekili gittiğinde bakanlar gittiğinde o kentin insanı ona daha heyecanlı bir şekilde koşar. Âmâ bizim ilimizdehavaalanında her hafta bir bakan gelir.İnsanda çok şeyi aşmış olduğu için pekde ilgili ve alakalı değildir. Mesela Trabzon havalimanına belki de her ay Sn Başbakanımız gelmektedir. İl başkanlığım döneminde 18 ayda Sn Başbakanımız 28 kez Trabzon’a gelmiştir.  Yapılan organizasyonlarda Trabzon bir olimpiyat kenti oldu.  Trabzon, Trabzonspor ile dünyaya açıldı. Türkiye’de Trabzon’u bilmeyen varsa Trabzonspor’u tanıyor.

eeeee.jpg

“Geçmişte Belediye başkanları ve siyasiler  yapılan yerel ve genel seçimlerde sürekli olarak  Af çıkararak maalesef çarpık yapılaşmaya müsaade ettiler”

Türkiye’de hatta Dünya da Trabzon’u duyduğu zaman bir kenti değil de  Trabzonspor’u  zannediyor. Bir kısmı  Trabzon’un isminin Trabzonspor ‘dangeldiğini düşünüyor.Bunlarla zaman zaman bende karşılaşıyorum.Onlara  anlatıyorum. Türkiye’de kırsal alanda Trabzon’un ismini Trabzonspor’dan dolayı futbol takımından dolayı aldığını sanan insanlar var

Ama . Trabzon ilim insanı sanatçı da bürokratda çok sayıda yetiştirdiği için bize her şey çok normal geliyor. Toplumsal olarak bizde eksiklik olabilir.İnsanlarada yüklenmemek gerek, ama yapılan organizasyonlara maalesef bazen ilgi az oluyor. Belki duyuruda eksiklik var yada insanımız çok da duyarlı değil

 Madencilik kurultayında ilgi beklediğiniz düzeydemiydi?

Bakın Trabzon’u yada bölgeyi bu kurultayla ile ölçmeyin, Buradaki madencilik sempozyumunda buraya Türkiye’nin en büyük madencilik firmalarının sahipleri genel müdürleri ve en yetkili teknik elemanlarını davet ettik. Bu dördüncü madencilik kurultayıydı ilk üçü Antalya Afyon Sivas’ta yapıldı. Trabzon’daki üçüncüsüydü

232.jpg

Dünyada hiçbir memleket göremezsiniz ki o İlin vatandaşlarının telefon numaralarının son harfleri 61 olsun. Dünyanın neresinde olursa olsun ,araçlarının plakalarının sonunda, ya da önünde 61 bulunsun

Niye Trabzon’da yaptık. Biz buralıyız Niye Trabzon” Trabzon bir kongre merkezi olsun, niye Trabzon “Bir olimpiyat şehri olsun.Niye Trabzon “ Burada yapılan faaliyetler hepsi başarılı oluyor. Organizasyonlarda başarı var.Türkiye’nin en güvenli kentlerinden biri Trabzon. Doğal güzellikleri muhteşem, Ulaşımı kolay,Üniversitesi var.Hiç bir alanda problemi yok.Merkezi yapının güçlendirilmesi için bizde bu tür organizasyonları Trabzon’a alıyoruz.

Madencilik kurultayında biz Enerji bakanlığıyla Madencileri sorunları tartışmaları için bir araya getirdik. Ama Mimar Sinan Şehircilik kurultayı farklıydı. O İstanbul’da yapılacaktı biz onu Trabzon’a aldık.  Bakın biz Mimar Sinan Proje olimpiyatlarına bu kadar katılım olacağını ilgi olacağını beklemiyorduk: Bura da beklediğimizden. Biz toplumun bu tür etkinliklere daha duyarlı olmasını istiyoruz. Sormasını sorgulamasını istiyoruz. Belki biz çok şey istiyoruz.Belkide farklı illerde bu tür organizasyonlara ilgide olmayabilir. Trabzon çok zor bir şehir. Her zaman söylüyorum. Trabzon’da çok büyük hata yapmadan stajyerliğini tamamlayan insan Türkiye’de de dünyanın her hangi bir ükesindede  başarılı olur. Trabzon’dan göç edip ayrılan, Belki de annesiyle babasıyla tartışıp cebinde bilet parası bile olmadan otobüse kaçak binip başka kente gidip çok büyük işadamı olan var.Şimdi burada basınla uğraşan siyasetle uğraşan ticaretle uğraşan hangi birim olursa olsun bu insanlar başka kente gitsin işin çok kolay olduğunu orda görecekler. Bunu iddialı söylüyorum.Trabzon’da staj yaparken sarf ettikleri emeğin yüzde yirmisini sarf etsinler Türkiye’de de dünyanın herhangi bir kentinde de başarılı olacaklardır.Trabzon’da yaşamanın bir bedeli var.Trabzon’da doğup büyümeninde bir bedeli var.Yani ben iyiki burada doğdum burada çalıştım ve bu insanlarla bir arada oldum. Biz her şeyin en idealini yapmayı  düşünüyoruz. Basın yaptığımız organizasyonları çok yakın takip etmesede oturduğu yerde de ne olduğunu görüp biliyor.Organizasyonuneksiklerini bilir, sorgular.Trabzon’da basın çok hassas dikkatli ve titizdir.Evinizde öksürün basının haberi olur. Bunun biz faydasını her alanda görüyoruz.

Akyazı’nın son projesini gördünüzmü çiziliyor mu ?

Bakın ben Akyazı’nın dolgusunu buluyorum. Ama stadın çizilen projesini henüz görmedim. Son kışını görmedim. Trabzonspor ve  Gençlik spor il müdürlüğü bunu yakından takip ediyor.Sn Başbakanımız Sn Bakanımız ne vaat etmişse o yerine getiriliyor. Bu işi Sn Bakanımız takıp ediyor vekillerimiz takıp ediyor ilgili bürokratlarımız da Trabzon Belediyesi de takip ediyor.Trabzon’a yapılan hizmetleri bizler kadar yakından bilen ve takip edende bir başbakanımız var.Bizlerle kadar ilgili bir başbakanımız var.Buda bize Trabzon adına hizmetlerimizi yapmamız için çok büyük bir avantaj sağlıyor.Bunun için Akyazı stada da yapılır diğer kentsem dönüşüm ve kentsel yenilemelerde yapılır.

xc.jpg

“Sn Bakan Erdoğan Bayraktar Türkiye’de Şehirlerin daha iyi yaşanabilir hale getirilmesine çalışan birisi. Bundan ötürü işimiz hem zor hem kolay”.

Trabzon büyük şehir oldu ?

Mimari alanda da Trabzon Büyükşehir Belediyesi oldu. İnşallah Kentimiz de kentte yaşayan da kırsalda yaşayan insanımız da  bu büyükşehir belediyesi avantajını çok iyi kullanır.  Trabzon bir bütün olarak mimari açıdan imar adına da bir bütünlük sağlanır ve gelecek nesillerede yaşanabilir bir Trabzon bırakırız. Trabzon’un doğal güzelliklerini bozmadan tahrip etmeden gelecek nesillerefotoğraf değil aslını göstererek yaşanan bir Trabzon bırakırız.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler