Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda Trabzon'da gerçekleştirilen  Çevre ve Madencilik Sempozyumu'nun açılışı bugün yapıldı.

Toplantıya Çevre ve Şehircilik Bakanlığının öncülüğünde; Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Orman ve Su işleri Bakanlığı ve TOBB’dan yetkililer katıldı.

Sempozyumun açılışını yapan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta önemli açıklamalarda bulundu.

Balta konuşmasına Başbakan Erdoğan’ın  2023 hedeflerini hatırlatarak başladı ve şu ifadeleri kullandı; “Özellikle hükümetimiz döneminde son on yıldaki değişime baktığımızda ülkemizde, sayın başbakanımızın 2023 hedefleri var. Bu hedefler hepimizin hedefleri. Bu hedeflere ulaşmak, gerçekleştirmek için bütün birimlerin çalışması ve başarılı olması lazım. Son on yılda 16 bin km bölünmüş yol yapmışsak burada madencilerin çok büyük katkıları var. Eğer hızlı tren, tüneller, tüp geçitler yapmışsak madencilerimizin çok büyük emek ve katkıları var. Bunun yanında özellikle 2002 yılında 570 milyon gibi bir madencilik ihracatımız vardı şu anda yeterli bulmuyoruz ama 4 milyar dolara ulaştı. Bu bizler adına sevindirici ama yine de yeterli değil. Yerli ve yabancı yatırımcıların ülkemizde yatırım yapmaları madencilik alanında faaliyet göstermesi bizleri son derece memnun ediyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın madencilikle ne alakası var diye düşünübelirsiniz, eski mantıkla yasaklar ve madencilerin açıklarını arar, ama bu mantık eskide kaldı hiçbir müteşebbisimizi potansiyel suçlu olarak görmüyoruz. Bu müteşebbisler ülkemize hizmet eden gelişmesine katkıda bulunan, istihdamı artıracak işsizlere iş bulacak ülkemizi Atatürk’ün muasır medeniyetlerin seviyesine çıkartacak aile büyüklerimiz fertlerimizdir.

Bir anlayış bir zihniyet değişikliğini burada ifade etmek istiyorum, sayın başbakanımızla yaptığımız her özel toplantıda müteşebbislerin önünü açın zorluk çıkarmayın diyor. Çok sıkıntılar çektik,bu sıkıntıların bir anda ortadan kalkması zor ama biz olaylara iyi niyetle yaklaşıyoruz. Sayın bakanımızın öncülüğünde çalışıyoruz bakanlık olarak görev ve sorumluluklarımız çok fazla. Yer altı ve yer üstü zenginliklerimizin işletilmesi ile ilgili konular da bizimle alakalı. Çevresel sorunlar, müteşebbisimiz çalışacak kazanacak ama kazandığının bir miktarını da çevresel sorunları çözmek için harcayacak.

Olaylara hep şöyle baktık, yasaklarla hiçbirşey olmaz.Yıllarca Türkiye’de enerji bağımlılığı ile ilgili iktidarları eleştirdik enerjide dışa bağımlıyız,niye kendi ülkemizde enerji üretmiyoruz. Su akar Türk bakar dendi ama HES’leri kurduğumuz zaman bunlara da karşı olmaya başladık, bunun yanında yer altı zenginliklerimizden yararlanınca buna da karşı olduk dışa bağımlılığı nasıl engelleyeceğiz. Şunu yapmalıyız, nasıl ki insanlar depremle yaşamaya alışkın olmalı, bizler de çevresel sorunlara duyarlı olacağız, bu duyarlılık sadece bir devletin yasakçı zihniyeti ile değil kuralları koyacağız ve bir masa etrafında anlaşıp yola devam edeceğiz. Müteşebbis üretip kazanacağım ama Allah’ın verdiği bu güzellikleri koruyup kollamakla da mükellefim diye düşünecek.

Madencilik yer alternatifi olmayan bir sektördür. O zaman hep beraber kendimizi yetiştirmemiz lazım. Bizler de arkadaşlarımızla planlı programlı bir şekilde özellikle Türkiye’de madenciliğin gelişmesine katkıda bulunmak için çalıştık. Hem Afyon hem Antalya’da ülkemizde madencilikte faaliyet gösteren sektör temsilcileri ile toplantı yaptık ve herkes görüşlerini söyledi. Sonuçta devleti temsil eden insanlar olarak ne söz verdik, ondan sonra ne yaptık diye arkadaşlarımızla beraber olduk. Zeytinle, kromla alakalı sondaj çamuru ile alakalı biz bakanlık olarak yönetmelik ve genelgelerimizi yayınladık ve sizleri rahatlattık. Bunun yanında sondaj atıkları ve diğer maden atıkları ile ilgili yönetmeliğimiz hazır görüşlerinize sunulacak. Ne yapmaya çalışıyoruz burada, biz diyoruz ki karşı tarafta sektör temsilcileri var biz de devlet olarak birlikte bir masa etrafında sorunlarımızı tartışmamız lazım. Biz madencileri ayağımıza çağırmyor, madencilerin ayağına gidiyor ve sorunları yerinde çözmeye çalışıyoruz. Bütün arkadaşlarımızla yaptığımız toplantılarımızda şunu söylüyoruz, madencilik ve diğer yatırımla ilgili arkadaşlarımızın faaliyetlerini kesinlikle geciktirmeyelim. Müteşebbisin hangi sıkıntıları çektiğini çok iyi biliyoruz, bir gün bile geciktirmek o müteşebbisin verdiği sözleri veya o anda işinin durma noktasına geleceğini taahhütlerini yerine getiremeyeceğini biliyor ve onlarla aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Bu yüzden bütün kolaylıkları göstermek istiyoruz. Biz sizlere sürekli iyi niyetle olumlu şekilde ve başarılı olmanız için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Biz size ne kadar iyi niyetle yaklaşıyorsak siz de kazancınız bir miktarını çevresel sorunlarla harcamanız lazım diyoruz,

Bakanlık olarak Türkiye’de 7 milyon afet riski taşıyan konutları yıkıp bunları yenileyeceksek bizim madencilik sektöründeki insanlara ihtiyacımız var."

Sempozyumda Bakan Yardımcısı Muhammet Balta'nın konuşmasının ardıdan 2002-2012 arasında madencilikteki olumlu gelişmeler katılımcılara aktarıldı.

Gelişmeler şu şekilde sıralandı;

İşletme ruhsatlı işletme sayısı 2002’de 4100 iken 2012’de 13500’e yükseldi.

ÇED kararlarımızda bir yıl içinde 70 milyarlık bir yatırıma imza atılmış, bunların yüzde 55’i madencilikle alakalı, bu bizi sevindiren bir rakam ve inşallah bu ihracat rakamına yansır.

Metal madenleri açısından en zengin  bölgedeyiz. Bu bölge bu anlamda zengin bir bölge. Şu anda araştırma yapan firmalar var umarız bu firmalar da yatırım yapıp istihdama kattı sağlar. Bölge ulaşım açısından da cazip bir bölge. Trabzon bu yönde hazır, üniversite, havalimanı ve limanı ile çok önemli bir bölge. Diğer illerimizdeki faaliyet gösteren kardeşlerimiz de umarız başarılı olup ülkemize de yatırım yaparlar diye düşünüyorum. Çok ağır bir yükümüz var ancak bu şekilde başarılı müteşebbislerle buluştuğumuzda bu bize moral kaynağı oluyor. Müteşebbislerimize yardımcı olan ve her alanda önlerini açan bürokrat arkadaşlarımızı da kutluyorum. Sizler nasıl sıkıntılar çekiyorsanız bizim özellikle sayın bakanımızın talimatlarıyla arkadaşlarımız bu işi dert edinerek çalışıyorlar.