Balyoz davasında müthiş itiraf
Tutuklu sanık emekli Tümgeneral Ahmet Nogaylaroğlu: ''Buradaki arkadaşlarımdan bazıları bana tepki gösterecek biliyorum ama Türkiye'nin bugünkü resminde asker ve sivil arasında bir koordinasyon var. Keşke büyüklerimiz bu koordinasyonu 10 sene önce sağlasa
Tutuklu sanık emekli Tümgeneral Ahmet Nogaylaroğlu: ''Buradaki arkadaşlarımdan bazıları bana tepki gösterecek biliyorum ama Türkiye'nin bugünkü resminde asker ve sivil arasında bir koordinasyon var. Keşke büyüklerimiz bu koordinasyonu 10 sene önce sağlasaydı, o zaman bizde burada, içeride olamazdık''
''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanığı emekli Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, ''Buradaki arkadaşlarımdan bazıları bana tepki gösterecek biliyorum ama Türkiye'nin bugünkü resminde asker ve sivil arasında bir koordinasyon var. Keşke büyüklerimiz bu koordinasyonu 10 sene önce sağlasaydı, o zaman bizde burada,içeride olamazdık'' dedi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık emekli Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Nogaylaroğlu, ''Her ne kadar iddianamede belirtilmese de, toplumda tutuklanan sanıklar için 'darbeci' algısı beni çok rahatsız etti. Darbenin ne Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ne de Türk milletine hiçbir zaman faydası olmamıştır. Aksine darbelerden hep olumsuz etkilendik'' diye konuştu.
TSK'da çalışan çoğu askerin gelirinin düşük olduğunu söyleyen sanık Nogaylaroğlu, ''askerilerin dini değerleri zayıf'' şeklindeki iddiaların ise kendisini rahatsız ettiğini belirtti.
Emekli Tümgeneral Nogaylaroğlu, 1957 Kayseri doğumlu olduğunu, muhafazakar bir çevreye sahip olduğunu anlatarak, ''Davul ve zurnalarla Harp Okuluna gittim. 1957'lerden Balyoz Davası'na geldik. Balyoz Davası'nda sanık olmam trajikomik bir durumdur. Çevremizdeki insanların yüzüne bakamaz olduk'' ifadelerini kullandı.
Son zamanlarda asker ve sivil arasında bir koordinasyon sağlandığını anlatan Nogaylaroğlu, savunmasını şöyle sürdürdü:
''Buradaki arkadaşlarımdan bazıları bana tepki gösterecek biliyorum ama Türkiye'nin bugünkü resminde asker ve sivil arasında bir koordinasyon var. Keşke büyüklerimiz bu koordinasyonu 10 sene önce sağlasaydı, o zaman bizde burada, içeride olamazdık. Sekiz aydır tutukluyum ve bunun sebebi ben değilim.''
Sanık Nogaylaroğlu, dava dosyasında bulunan dijital verilerin sahte olduğunu öne sürerek, tahliyesini talep etti.
-Sanık Albay Can Bolat-
Tutuklu sanık Kurmay Albay Can Bolat da, iddianamedeki suçlamaları red ederek, sahte dijital verilerde isminin yer aldığı için sanık sandalyesinde olduğunu ifade etti.
Sanık Bolat, 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Komutanlığında düzenlenen seminere katılmadığını belirterek, meslek hayatı boyunca hukuka bağlı kaldığını ifade etti. Kendisiyle birlikte mahkemeye sevk edilen 6 kişiden sadece kendisinin tutuklandığını anımsatan Bolat, serbest bırakılan 5 kişinin sahte dijital verilerde isminin geçtiğini söyleyerek, ''Ben kuvvetli suç şüphesiyle tutuklandım. Kuvvetli suç şüphesini anlayamadım. Benim sahte dijital verilerle ilgim yok. Tutuklu olduğum için ailem ve ben mağdur edildik. Tahliyeme karar verilmesini istiyorum'' dedi.
-Tutuklu Albay Sami Yüksel-
Albay Sami Yüksel ise, ''Balyoz Harekat Planı''na ilişkin sözlü ya da yazılı emir almadığını, hakkımda iddianamede hiçbir kanıtın olmadığını öne sürerek şöyle devam etti:
''5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Komutanlığında düzenlenen seminere katılmadım. Ancak buna rağmen iddianamede 'seminere katıldığı anlaşılmıştır' ifadelerine yer verilmiş. Seminer tarihlerinde Ankara'da ordu evinde kalıyordum. Ordu evinde giriş ve çıkış yaptığım tarihler bellidir. Bunun sorulmasını istiyorum.
Üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Kanunsuz hiçbir işin içinde olmadım. 4 aydır ailemden uzaktayım. Tahliyeme ve beraatıma karar verilmesini istiyorum.''
Duruşmaya, tutuklu sanık Fikret Güneş'in savunmasının alınmasıyla devam ediliyor.