Baro'dan Yargı değerlendirmesi

TRABZON BARO BAŞKANI MEHMET ŞENTÜRK:"YARGITAY’IN VE DANIŞTAY’IN DAHA SAĞLIKLI İŞLEMESİ İÇİN İŞ BÖLÜMÜ ESAS ALINMALI, TETKİK HAKİMLERİ VE ÜYE SAYISININ YETERLİ OLDUĞU BİR TEMYİZ MAHKEMESİ OLARAK İŞLEVLERİNE DEVAM ETMELERİ GEREKİR""TRABZON BAROSU, BELİRLİ S

Baro'dan Yargı değerlendirmesi

TRABZON BARO BAŞKANI MEHMET ŞENTÜRK:
"YARGITAY’IN VE DANIŞTAY’IN DAHA SAĞLIKLI İŞLEMESİ İÇİN İŞ BÖLÜMÜ ESAS ALINMALI, TETKİK HAKİMLERİ VE ÜYE SAYISININ YETERLİ OLDUĞU BİR TEMYİZ MAHKEMESİ OLARAK İŞLEVLERİNE DEVAM ETMELERİ GEREKİR"
"TRABZON BAROSU, BELİRLİ SİYASİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİN HOŞUNA GİDEBİLECEK TARZ VE DAVRANIŞLAR İÇİNE GİRMEYECEKTİR"
“YARGI SORUNLARI, YARGI KRİZİ GÜNDEME GELDİĞİNDE AVUKATLIK SORUNLARINDAN HİÇ BAHSEDİLMİYOR"


Şentürk, ülkemizde yargı reformuna ihtiyaç olduğunun herkesimin tartışmasız görüşü olduğunu belirterek “Ancak Yargıtay sorunlarının nasıl çözüleceği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye hakkında verdiği mahkumiyet kararlarının önüne nasıl geçileceği konusunda fikir tartışmaları var. Son zamana kadar özellikle temyiz mahkemesi olan Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükünün fazlalığı nedeniyle milyonlarca dosyanın bu mahkemelerde beklediği bilinmektedir. Ama sadece olaya Yargıtay ve Danıştay boyutunda değil, yerel ve ülke bazında da bakmak gerekir. Mahkeme koşullarının, yargılamaların, hakim ve savcı sayısının yetersizliğinin iyi olmadığını bilmekteyiz” dedi.
“Bugün bölge adliye mahkemelerinin kurulması tartışılırken buna karşı çıkanlar bugün bölge adliye mahkemelerinin kurulmasını destekliyorlar” diyen Şentürk “Ülkemizde gerçek olan bir yargı reformuna ihtiyaç olduğudur. İhtiyacın çözülebilmesinin bize göre en basit ve Türkiye koşullarında şu haliyle çözülebilecek en uygun şekli, il ve ilçelerde bulunan adliye binalarının sayısal olarak belirli merkezlerde toplanması ve ilk derece mahkemeleri için yargı merkezleri oluşturulmasıdır. Yargıtay’ın ve Danıştay’ın daha sağlıklı işlemesi için iş bölümü esas alınmalı, tetkik hakimleri ve üye sayısının yeterli olduğu bir temyiz mahkemesi olarak işlevlerine devam etmeleri gerekir. Türkiye gibi hukuku üniter bir yapıya sahip olan ülkemizde hukukun tüm ülke genelinde tek olarak uygulandığı dikkate alınırsa, bölge adliye mahkemelerinin, ülkemizde yargılamayı uzatacağı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde belirlenen makul yargılanma süreci ilkesinin ihlal edileceği ve Türkiye'nin mahkeme nezdinde zor durumda kalacağı sonucunu doğuracaktır. Trabzon Barosu olarak özellikle ülkemizde şu an zor koşullarda olan mahkemelerin hükümet konakları altından kurtarılarak müstakil, hukuk ve ceza hakimi ayrımı yapılarak hakim ve savcı sayısının artırılmasıyla belli yargı merkezleri şeklinde yapılandırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

TRABZON BAROSU’NUN DURUŞU VE AVUKATLARIN SORUNLARI
Şentürk, “Bugün hukuk konularında ülkemizde siyasi konjektüre uyularak açıklama yapılmasını, lehte veya aleyhte görüş bildirilmesini ve bunun hukuki bir tartışma zemininden uzaklaştırılmasını doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullanarak şunları söyledi:
“Bugün Türkiye'de yargının reforma ihtiyacı vardır. Bugün Türkiye'de yargısal faaliyetler sorun içindedir. İnsanlar hak arama noktasında umduğu sürede yeterli sonucu alamamaktadır, mağduriyetler ortaya çıkmaktadır. Bunun önüne geçilebilmesi için yapılacak olan değişikliklere getirilecek olan çözümlere veya önerilere hukuki boyuttan objektif olarak bakılmalı. Konjektüre göre hareket edilmemelidir. Trabzon Barosu bu süreç içinde hukuki sınırlar içinde hukuki duruşunu korumaya devam edecektir. Konjektüre göre belirli siyasi görüş ve düşüncelerin hoşuna gidebilecek tarz ve davranışlar içine girmeyecektir.”
Tüm yargı tartışmalarının içinde avukatlık sorunlarından hiç bahsedilmediğine dikkat çeken Şentürk, " Yargısal boyut tartışılırken hala avukatlık mesleğine girişte sınavla ilgili Anayasa Mahkemesi kararına rağmen bir sınavın getirilmeyişi, bir meslek düzeni ile ilgili yasal düzenlenmenin yapılmayışı hiç kimsenin gündeminde sorun olarak algılanmıyor. Bir ülkede hukukun yerleşmesi için avukatlık mesleğinin sağlıklı bir zeminde olması gerekir. Tüm gelişmiş ülkelerde hakim ve savcılığın özü avukatlıktır. Avukatlık mesleğinden hakim ve savcılığa geçilir. Avukatların yaşadığı sorunlar, içinde bulunduğu koşullar pek çok olumsuzluklar hiç dikkate alınmamakta, yargı sorunları, yargı krizi gündeme geldiğinde avukatların sorunlarından hiç bahsedilmemektedir. Şunu unutmamalıyız. Savunmasız bir adalet anlayışının adalet olamayacağını bilmeliyiz. Ama üzücüdür ki savunma mesleğinin mensupları ve bunların meslek kuruluşları kendi sorunları diz boyu iken kendi sorunları dağlar kadar büyümüşken her geçen gün bu sorunları artarken hiç bir yargının diğer mensup ve kesimleri bu sorunlara değinmiyor" dedi.
 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler