Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hafta sonu Ankara'da Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç ile görüştüğü öğrenildi.

Koç Grubu, Gezi süreciyle birlikte Başbakan'ın eleştiri oklarının yönettiği kesimlerden biri olmuş, 17 Aralık'tan sonra Başbakan 'ananas' üzerinden Koç Grubu'na yüklenmişti.

Edinilen bilgiye göre görüşme gerginlikten uzak bir ortamda geçti. Koç Grubu'ndan üst düzey bir yetkili görüşmeyi doğruladı.

KOÇ GRUBU, GEZİ OLAYLARINDA SİYASİ TARTIŞMALARIN MERKEZİNDE YER ALMIŞTI

Gezi olaylarından sonra Koç Grubu, siyasi tartışmaların merkezinde yer aldı. Başbakan, Divan Oteli'nin kapılarını gaz yiyen göstericilere açmasını sert bir dille eleştirmişti. 17 Aralık sürecinden sonra ortaya çıkan tapelerde de Koç isminin geçmesi bir başka polemiğe yol açmıştı.

ANANAS VE TESPİH POLEMİĞİ

Gülen cemaatine yakın iş dünyası örgütü TUSKON, Koç'un da aralarında olduğu bir grup iş adamına Uganda'dan ananas hediye etmiş, Gülen de Koç'a tespih göndermişti. Erdoğan da seçim meydanlarında hem ananası hem de tespihi dile getirmişti.

Mustafa Koç, kamuoyunda da uzun süren sessizliğini pazar günü Hürriyet'e bozmuştu. Koç, son dönemdeki tüm iddialara açık cevaplar vermişti.

ORTAMIN YUMUŞATILMASI ADIMI

Bu ortamda Ankara'da Koç Ailesi'nin iki önemli isminin Başbakan'la görüşmesi ortamın yumuşatılmasına yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Mustafa Koç, kamuoyunda da uzun süren sessizliğini pazar günü Hürriyet’e bozmuş ve şunları söylemişti:

17 ARALIK:

Bir kere seçim psikolojisine girildi ve ortam her zamankinden daha gergin. Bunu göz ardı etmememiz lazım. 17 Aralık’tan beri gelişen olaylardan dolayı, piyasalar ister istemez tedirgin oluyor. Bu tansiyon aşağı çekilirse piyasalar da derhal olumlu cevap verecektir. Güveni hemen yeniden tesis etmemiz lazım, bunu da başarabiliriz.

TAPELER:

Bir kere her şeyden evvel bunun ispat edilmesi lazım. Ama algı da çok önemli. Bu yolsuzluk iddialarının aslı yoksa ispat edilmesi lazım. Varsa da kimler bunları yapmışsa sonuçlarına katlanmaları lazım. Geçen hafta haberleri takip ettik, eski Alman Cumhurbaşkanı aklanmış. Almış olduğu düşük faizli bir krediden dolayı istifa etmek zorunda kalmıştı. Bir oradaki duruma bakın bir de buradaki duruma bakın. Arada dağlar kadar fark var.

GÜLEN’LE GÖRÜŞME:

Ben Türk ekonomisinin neredeyse yüzde 10’unu oluşturan bir topluluğun yönetim kurulu başkanıyım. Hangi kulvardan olursa ülkemizde önemli ve etkili olan tüm isimlerle görüşebilirim ve görüşürüm. Bu da kimseyi ilgilendirmez. Bu bağlamda, ben kendisiyle görüştüm. Mayıs ayında ABD ’ye gittiğimizde görüştüm.

ANANAS:

Bana Türkiye ’nin dört bir yanından, bayilerimizden yörelerine özgü pek çok şey geliyor. Yoğurdundan, baklavasından halısına ne isterseniz. Yok o ananas değilmiş de elmasmış, yok o bir şifreymiş. Bana ananas yollandı. Ben de aradım teşekkür ettim. Bu kadar basit. Bildiğiniz ananas yani, bu arada gayet de lezzetliydi.

HÜKÜMET-CEMAAT:

Kesinlikle taraf değiliz. Eşit mesafedeyiz. Ankara ile aramızda çok ciddi dezenformasyon yapılıyor. Bizim hükümete yakın olmamızı istemeyen bir kesim var. İftira üzerine iftira, yalan üzerine yalan, bir yere kadar. Sonuç olarak bu ülke hepimizin ülkesidir.

GEZİ OLAYLARI:

Biz Gezi ve sonrası süreçte çok fazla üzerimize gelinse de cevap vermemeyi seçtik, devletimizle kavga etmek bize yakışmaz. Ama tabii ki biz itibarımızı 90 yılda bu güne getirdik ve kimseye de çiğnetmeyiz.