Mehmetçik bu kahramanlığı vatan ve millet sevgisiyle yazdı. Mehmetçik Çanakkale Destanı'nı inceliğiyle heyecan dolu coşkuyla yazdı. Bakü'nün Tebriz'in minberlerinden 1915 yılında Mehmetçik için hep birlikte dualar edildi. Saraybosna'nın, Tunus'un mihrapları önünde Mehmetçik için gözyaşları içinde dualar edildi. Mekke ve Medine'de eller semaya açıldı. Mehmetçik'in muzaffer olması için Allah'a yalvardılar. İnsanlar mallarını, canlarını, dualarını mehmetçiğimize gönderdiler.

 

 

Çanakkale Zaferi bir etnik kökenin, bir kavmin zaferi değildir. Anadolu ve Trakya'nın olduğu kadar dünya üzerindeki kardeş halkların zaferidir. Bu büyük zafer karşısında İstanbul ne kadar sevindiyse Diyarbakır da o kadar sevindi. Bu muhteşem kahramanlık karşısında İzmir ne kadar iftihar ettiyse Bağdat ve Şam da o kadar iftihar etmiştir. Afrika kıtasındaki Senegal'e gittik. 1915'te gemilerle buraya asker taşıdılar. Senegal halkının neredeyse tamamı müslüman. Sizi müslümanların safında savaşmaya götürüyoruz dediler.

 

Aldatarak buralara getirdiler. Senegalli askerler köylerinden Çanakkale'ye gelirken Mehmetçiklerle omuz omuza savaşacaklarını sanıyorlardı. Düşman sandıkları taraftan okunan ezan seslerini duydular. Kandırıldıklarını anlayınca hemen oracıkta silahlarını bıraktılar. Biz Osmanlı'ya karşı savaşamayız dediler. Senegalliler'in ellerinden silahlarını alıp memleketlerine gönderdiler. Çanakkale Zaferi bunun için önemlidir. Bu sadece Mehmetçik'in değil tüm dünya mazlumlarının zaferidir.

 

 

Bizim millet anlayışımızın, milliyetçilik anlayışımızın çerçevesi Çanakkale'de çizilmiş; özünü, kökünü burada bulmuştur. Gittiğim her yerde Çanakkale Destanı'nı anlatıyorum. 10 yıl öncesine kadar Çanakkale'ye yılda 250 bin ziyaretçi geliyordu. Şimdi bu rakam milyonlara çıktı. Bu rakam daha da artacak. Bizim şehitliklerimiz bizim millet olarak kimlik kartımızdır.

 

Tarihin akışını değiştirecek bir destan yazılırken bizim milliyet anlayışımızın da manifestosu yazılmıştır. Bütün Türkiye illeriyle köyleriyle gelsinler, Çanakkale şehitliğini ziyaret etsinler. Tüm Türkiye gelsin şehitliklerde o mezar taşlarında yazan isimleri okusun. Sadece Türkiye değil Balkanların Afrika'nın gençleri de gelsinler ve burada dedelerini bulsun, tanısınlar. İstanbullunun yanında Diyarbakırlı var. İzmirlinin yanında Bitlisli var. Erzurumlunun yanında Edirneli var.

 

 

O mezar taşlarında Bağdat, Şam, Kudüs var, Bakü var, Saraybosna var. O mezar taşlarında Gazze var, Gümülcine var.Biz Halep'le, Humus'la, Şam'la yakından ilgileniyoruz. Biz Kuzey Afrika ile Balkanlarla bir kardeşlik bir dayanışma temelinde yakından ilgiliyiz. Anafartalarda, Arıburnu'nda onların izi var. Çanakkale'yi anlayamayan Türkiye'yi asla anlayamaz.