Basın özgürlüğü gelir mi?
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargıyı hızlandırmak amacıyla hazırlanan paketin bir bölümünü 18 Ocak’ta kamuoyuna açıkladı. Pakette basın ve ifade özgürlüğünü ilgilendiren bazı düzenlemeler de bulunuyor. Taslağa göre, artık yayın durdurma cezası uygulanmay
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargıyı hızlandırmak amacıyla hazırlanan paketin bir bölümünü 18 Ocak’ta kamuoyuna açıkladı. Pakette basın ve ifade özgürlüğünü ilgilendiren bazı düzenlemeler de bulunuyor. Taslağa göre, artık yayın durdurma cezası uygulanmayacak.
Basın davalarında haklarında istenen cezanın üst sınırı beş yıldan az olan gazetecilerin davaları ertelenecek. Üç yıl içinde aynı suçun işlenmemesi durumunda dosya işlemden kaldırılacak. Paket ağırlıklı olarak ‘basın yoluyla hakaret’, ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ ve ‘gizliliği ihlal’ suçlarını kapsayacak. Bu düzenlemelerin 5 bin dosyayı etkileyeceği belirtiliyor. Hakimlerin takdir yetkilerini kullanmaları halinde Ergenekon davasında tutuklu yargılanan gazetecilerin tahliye yolu açılabilecek. Radikal'in haberine göre: Gerçek bir değerlendirmenin ancak maddeleri gördükten sonra yapılabileceğini düşünen meslek örgütleri, açıklamalarda basın ve ifade özgürlüğü konusunda olumlu birkaç konunun olduğu noktasında birleşiyor.
Orhan Erinç - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı: “Açıklamalardan hareketle, olumlu sayılabilecek birkaç konu var. Bunlardan ilki, erteleme sonucunda beş yıl olan tehdit süresi üç yıla iniyor. Bu, çok sayıda dava dosyasının ortadan kaldırılması anlamına gelmiyor tabii. Bir süre önce de Sayın Bülent Arınç da ‘Terörle Mücadele Kanunu’nun 6 ve 7. maddeleri değişmezse gazetecilerin yargılanmasına devam edilir’ demişti. Bu konuda bir gelişme var mı, bunları henüz bilmiyoruz.
Deniz Ergurel - Medya Derneği Genel Sekreteri: “Tasarı genel anlamda olumlu. 5 bine yakın soruşturmadan davaya dönüşenlerin birçoğunun erteleneceğini, daha sonra da düşeceğini umut ediyoruz. Yine de bu yeterli bir düzenleme değil. Davanın erteleme süresi üç yıl da olsa bu gazeteci üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. İkincisi, yeni anayasada basın ve ifade özgürlüğü temel hak olarak çok güçlü bir biçimde belirtilmeli. Üçüncü nokta, TCK’nın basın ve ifade özgürlüğü ekseninde gözden geçirilip daha demokratik hale getirilmesi gerekiyor. Dördüncü ve belki de en önemli noktaysa şu: En iyi yasalar yapılsa bile, demokratik biçimde uygulanmıyorsa bir anlam ifade etmez.”
Ercan Sadık İpekçi - Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı: “1990’larda da cezaevlerindeki gazeteci, aydın sayısı arttığında şartlı tahliye kanunları çıkarılmıştı. Bu düzenlemeler geçici tahliyeler getirebilir fakat, özünde bütün yasaklar korunuyor. Terörle Mücadele Kanunu’nun 6 ve 7. maddesi kaldırılmadan basın özgürlüğü sağlanamaz.”
Ahmet Abakay - Çağdaş Gazeteciler Derneği: “Cezaevlerinde 99 gazeteci tutuklu bulunuyor. Kitaplar toplatılıyor. Son yapılan düzenlemeleri pratikte geçersiz görüyorum. Var olan yasaları uygulamayan bir iktidar yeni yasalar getiriyor. Bizse pratiğe bakıyoruz. Bu düzenlemeleri propaganda ve toplumu rahatlatmak adına atılmış adımlar olarak görüyorum.”