Bayramlar kucaklaşmak içindir!
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, bayramlar gibi coşkulu kaynaşma gününde mutluluğun dışında kalmamaya ve kaynaşmanın dışında hiç kimseyi bırakmamaya özen gösterilmesini isteyerek belirterek, ''Bayramın, kederlerin ve sevinçlerin paylaşıldığı toplums
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, bayramlar gibi coşkulu kaynaşma gününde mutluluğun dışında kalmamaya ve kaynaşmanın dışında hiç kimseyi bırakmamaya özen gösterilmesini isteyerek belirterek, ''Bayramın, kederlerin ve sevinçlerin paylaşıldığı toplumsal bir kaynaşma günü olarak toplumun bütün kesimleri tarafından paylaşıldığı oranda bayram olma özelliği kazanacağını'' belirtti.
Orucun derin manevi eğitiminin, sahur ve iftar bereketinin, teravih coşkusunun ve Kur'an tilavetinin kalplerde huşu uyandırmasının sevincini derinden hissederek gönülleri coşturup, maneviyatın canlandırıldığını belirten Bardakoğlu, şunları kaydetti:
''Bu vesileyle hikmet gözüyle iç dünyamıza bir yolculuk yapıp, kendimizi sorgulayıp özeleştiri yaparak günah, çirkin ve kötü olan her şeyi geride bırakma kararı aldık. Camilerimiz, cemaatle kılınan namazlarla ayrı bir canlılık kazandı. Ellerimiz her zamankinden daha çok iyiliğe açıldı. Fakirleri, kimsesizleri gözeterek, düşkünlere yardım ederek yardımlaşmanın ve dayanışmanın, hayırda yarışmanın, yaraları sarmanın, insanların derdiyle dertlenmenin en güzel örneklerini sergiledik.
Büyük bir bütünün anlamlı bir parçası olduğumuzu anlayarak elimizdeki maddi zenginliği, dilimizdeki güzel söz ve dileği, gönlümüzdeki sevgiyi herkesle paylaştık. Neticede paylaşma bilincini davranışlarına yansıtan, infakta bulunarak cömert ve fedakar davranan Müslümanlar olarak, bununla hem Rahman'ı hem de Rahman'ın kullarını hoşnut ve razı etmeye çalıştık. Böylece Allah'a karşı kulluk görevlerimizi yerine getirmenin manevi huzuru ve mutluluğu içinde birlik ve beraberlik içerisinde Ramazan bayramına ulaştık.''
Bayramların dini, sosyal ve kültürel hayatta önemli bir yeri olduğunu belirten Bardakoğlu, bayramların, dini şuur ve duygunun gelişmesine, milli ve manevi değerlerin güçlenmesine; toplumda birlik, beraberlik, sevgi ve saygının pekişmesine, yardımlaşma ve dayanışmanın tesisine, dargınlık ve kırgınlıkların giderilmesine, toplum bünyesinde açılan yaraların sarılmasına, akraba, komşu ve büyüklerin ziyaret edilmesine, fakir, yetim ve kimsesizlerin gözetilmesine, çocukların sevindirilip manevi havayı teneffüs etmelerine, kısaca her türlü insani ve ahlaki değerin yaşanmasına ve kazanılmasına vesile olan müstesna günler olduğunu vurguladı.
Bardakoğlu, mesajında şunlara yer verdi:
''Bu bakımdan bayram günlerini en iyi şekilde değerlendirerek en başta anne ve babalarımız olmak üzere büyüklerimizi, hastalarımızı, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı ziyaret etmeliyiz. Dargın olanlan barıştırmalıyız, fakirleri, yetimleri, kimsesizleri ve çocukları sevindirmeliyiz. Bu en coşkulu kaynaşma gününde, bu mutluluğun dışında kalmamaya ve bu kaynaşmanın dışında hiç kimseyi bırakmamaya büyük özen göstermeliyiz. Çünkü bayram, kederlerin ve sevinçlerin paylaşıldığı toplumsal bir kaynaşma günü olarak, toplumun bütün kesimleri tarafından paylaşıldığı oranda bayram olma özelliği kazanacaktır.
Bu vesileyle üzerinde önemle durmamız gereken bir husus, Ramazan ayında kazandığımız, Kur'an'la bilgilenme gayretimiz başta olmak üzere bütün güzel has1etlerimizi, bayramda yaşadığımız birlik, beraberlik, dostluk, barış ve kardeşlik havasını, bundan sonra da sürdürebilmek, bu günümüzü ve yarınımızı daima bayram yapabilmektir.
Bu duygu ve düşüncelerle, bütün bayramların bayram gibi yaşandığı, barış ve mutluluğun egemen olduğu, insan hakları, adalet ve hukukun gözetildiği, savaş, terör ve yoksulluğun geride kaldığı bir dünya için bayramların birer imkan olması temennisiyle, milletimin, bütün soydaş ve din kardeşlerimin Ramazan bayramını kutluyor, bu bayramın hepimize, insanlık alemine insanca yaşama adına yeni bir umut ve imkan getirmesini yüce Allah'tan niyaz ediyorum.''