Bedelli askerlik önündeki en büyük engel
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Genelkurmay Başkanlığı’nda aldığı brifingin ardından rafa kalktığı yolunda güçlü sinyaller alınan bedelli askerlik konusu yeniden ısındı. Başbakan Davutoğlu’nun bedelli askerlik için Avustralya’dan yaptığı,“Değerlendirmeleri
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Genelkurmay Başkanlığı’nda aldığı brifingin ardından rafa kalktığı yolunda güçlü sinyaller alınan bedelli askerlik konusu yeniden ısındı.
Başbakan Davutoğlu’nun bedelli askerlik için Avustralya’dan yaptığı,“Değerlendirmelerimiz sürecek”açıklaması, kimi kaynaklara göre 600 bin kişinin umudu.
Son bedelli uygulamasında 30 bin lira ödeyen 70 bin kişi olmuştu. Devletin kasasına giren para 2 milyar 130 milyon liraydı. Şimdi, eğer bedelli askerlikte bir şans daha verilecekse, fısıldanan rakam 20 bin lira civarında.Yaş sınırı için de 27 yaş üstü konuşuluyor.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, karar çıkması halinde uygulamadan kaç kişinin yararlanabileceğiyle ilgili soruyu yanıtlarken şunları söylemişti:
“Eğer kapsamını yaş 30 diye kabul ederseniz 400 bine yakın. 29’a düşürürseniz 450 bine, 28 derseniz 534 bine çıkar. 27 olursa 600 binin üzerine, 26 derseniz 750 bine çıkar. 25’e düşürse de yararlanacakların sayısı 917 bin 690 olur.”
Genel olarak manzara bu.
Asker aynı noktada
Karar, Başbakan Davutoğlu’nun yurtdışından dönüşünün ardından oluşturulacak.
Başbakan’ın yeşil ışık olarak nitelendirilen açıklamalarına karşın bedelli kararı hâlâ olumsuz yönde çıkabilir.
Yok eğer, her seçim arifesinde olduğu gibi yine bir seçime doğru yol alırken reel politik baskın çıkar da bedellide yeniden karar kılınırsa bu kez beklentilerin ne ölçüde karşılanacağını göreceğiz. Burada kuşkusuz en kritik konu Genelkurmay’ın görüşü.
Genelkurmay karargâhının bedelli askerliğe birçok açıdan karşı çıktığı, bunu Davutoğlu’na verilen brifingde gerekçeleriyle aktardığı biliniyor.
Söz konusu gerekçeler bugün için de yakın gelecek için de geçerli.
Davutoğlu’nun son açıklamasının ardından temas ettiğim askeri kaynaklar da bunu doğruluyor. “Bizim çekincelerimiz belli ve bunları siyasi otoriteye ilettik, aynı noktadayız” diyorlar.
Peki, nedir bu çekinceler?
Altı gerekçe
Sıralayalım:
* Genelkurmay, bugüne kadar dört kez hayata geçirilen bedelli askerlik uygulamalarından alınan sonucun beklentilerin altında kaldığını, başvuru sayısının her seferinde hesaplanandan düşük olduğunu vurguluyor. Bu çerçevede 500 binin üzerinde ifade edilen başvuru beklentisinin, kararın çıkması halinde maksimum 100-150 bin aralığında kalacağı görüşü hâkim.
* Bedelli askerlik uygulamasının, askerliğini normal koşullarda yapanlar üzerinde moral-motivasyon açısından olumsuz etkisi olduğunun sahadan yansıyan bilgilerle teyit edildiği savunuluyor.
* Genelkurmay, bedelli askerlik uygulamasının psikososyal etkilerinin de dikkate alınması gerektiği görüşünde. Maddi olanağı olmayanlar açısından yarattığı eşitsizliğin altı çiziliyor.
* Bedelli uygulamasının, alanında yetişmiş, uzman personel ihtiyacının karşılanmasını sekteye uğratabileceği savunuluyor. Örneğin uzman takip ya da alanında yükselmiş mühendise ihtiyaç duyulduğu, buna karşın yedek subay olarak askerlik hizmetini yapabileceklerin bedelli uygulamasını bekledikleri belirtiliyor.
* Genelkurmay, askerlik sürelerinin kısaltılmasının ardından, özellikle kısa dönem askerlik yükümlülerinin iç güvenliğin sağlanmasındaki katkısının da zaman içinde azaldığı görüşünde.
* Karargâh, konjonktürel olarak da bedelli kararının sakıncalı olduğunu düşünüyor. Irak ve Suriye merkezli gelişmelere, IŞİD tehdidine ve bıçak sırtındaki iç güvenlik zorunluluklarının yarattığı hassas ortama ve mevcut personel sayısına dikkat çekiliyor.
Çekinceler böyle.
Askerler, bedelli askerliğe yeşil ışık yakmamış görünüyor
Son kararın hükümete ait olduğunun da altını çiziyorlar. Genelkurmay, hizmetlerin icrasında profesyonelleşme, uzman, daha etkin, teknolojik bakımdan daha üstün ve caydırıcı bir Silahlı Kuvvetler yapısını hedefliyor.
Bu hedef, Davutoğlu’na verilen son brifingin de ana konusuydu.