Beş çocuğunu elinden aldılar
Almanya'da, Recklinghausen'a bağlı Herten kasabasında Abdullah-Zaime Dağ çiftinin 5 çocuğunu, Gençlik Dairesi, şiddet uyguladıkları iddiasıyla elinden aldı.Dağ ailesi olay sonrası büyük şok yaşarken çocukların bakıcısının oyununa geldiklerini iddia ettile
Almanya'da, Recklinghausen'a bağlı Herten kasabasında Abdullah-Zaime Dağ çiftinin 5 çocuğunu, Gençlik Dairesi, şiddet uyguladıkları iddiasıyla elinden aldı.
Dağ ailesi olay sonrası büyük şok yaşarken çocukların bakıcısının oyununa geldiklerini iddia ettiler. Baba Abdullah Dağ, "En büyük çocuğum Gurbet, 6 yaşında, Muhammet Ali 3 yaşında İbrahim Halil 18 aylık, ikiz olan Seyit Vakas ile Baran 5 aylık. Ben kendim inşaat işleriyle uğraşıyorum ve bir firmam var. Art arda çocuklarımız olunca eşime yardımcı olsun diye bir Alman bakıcı ile anlaştık. 3 önce annesi 18 aylık olan İbrahim Halil'in bacağında bir morluk görmüş. Alman bakıcı ile birlikte doktora gittiler.
Doktor morluğun dövme sebebiyle olduğunu söylemiş. Eşimin Almancası yok. Bu olay sonrasında Gençlik Dairesi ile başımız belaya girdi" dedi.
Olayın tamamen komplo olduğuna dikkat çeken baba Dağ, "Halil İbrahim'in bacağında morlukların oluştuğu gün bakıcı kadın, çocukları dışarı çıkarıp evine getirmişti. Biz bakıcının çocuğumuzu dövdüğünü söyledik. Fakat bakıcı kadın Gençlik Dairesi'nde olayı inkar etti. Biz aslında çocuklarımızı alırlar diye herşeyi sineye çektik. 18 aylık Halil İbrahim elindeki meyve suyu dolu bardağı yerde yatan 5 aylık kardeşi Seyit Vakas'ın kafasına fırlatınca iş çığırından çıktı. Yine doktorun yolunu tuttuk. Çocuğu
hastaneye sevkettiler ve oğlumun bardağı fırlattığını söylediğime inanmadılar. Bu sebeple çocuklarımı elimden aldılar. Hastanedeki çocuğumu bize haber vermeden adeta kaçırdılar. Bununla da yetinmeyip diğer evlatlarımı da almak için eve geldiklerinde adeta film koptu" dedi. "Gençlik Dairesi yetkilileri evime gelip diğer çocuklarımı almak istediler" diyerek sözlerine başlayan ve gözyaşı döken acılı baba "Eşim olanları duyunca bayıldı. Görevlilere rica ettim ben eşimi ikna edeyim konuşayım sonra gelin dedim.
Bu kez polis çağırdılar. Bende sağduyumu kaybedip memurlara tepki gösterdim. Bu durumda bizden sessiz kalmamızı lütfen kimse istemesin. Kimin yavrusu elinden alınsa yüreği yanar. Eşimin de benimde psikolojim bozuldu. Eşimin gözyaşları dinmiyor. Lütfen Türk makamları bize yardımcı olsun. Her fırsatta bizi sorunlu gibi gösterip çocuklarımızı kendi istedikleri doğrultuda yetiştiriyorlar. Konuyu mahkemeye intikal ettirdik sonuç alamaz isem İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim. Türk yetkililere yalvarıyorum bize ve çocuklarımıza sahip çıkın" şeklinde konuştu.