Beşşar Esed'in Türkiye oyunu

 Emekli Büyükelçi İnal Batu, Türk savaş uçağının Suriye tarafından düşürülmesiyle başlayan krizde Türkiye’nin oyuna gelmemesi gerektiğini söyledi. Diplomatik yolların kullanılarak Suriye’ye özür diletilmesi ve tazminat ödetilmesinden başka bir seçenek gör

Beşşar Esed'in Türkiye oyunu

 

Emekli Büyükelçi İnal Batu, Türk savaş uçağının Suriye tarafından düşürülmesiyle başlayan krizde Türkiye’nin oyuna gelmemesi gerektiğini söyledi. Diplomatik yolların kullanılarak Suriye’ye özür diletilmesi ve tazminat ödetilmesinden başka bir seçenek görmediğini ifade eden Batu, “Ben savaşı hiç düşünmek bile istemiyorum. O Suriye bataklığının içine girmek kolay. Şam’a kadar yürürsünüz ama nasıl çıkacaksınız? Orada zaten bir iç savaş var, savaşın taraflarından biri olursunuz.” dedi.

 

Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir savaş uçağının Akdeniz'de Suriye tarafından düşürülmesi dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Uzmanlar olayın hemen ardından Türkiye’nin nasıl bir tavır takınması gerektiği üzerinde görüşlerini açıkladı. Cihan Haber Ajansı'na konuşan emekli büyükelçi ve eski milletvekili İnal Batu, Akdeniz’de gerilimi tırmandıran bu hadiseyi, ‘geliyorum diyen bir hadise’ diye tanımladı. İlişkilerin son zamanlarda giderek gerginleştiğini ifade eden Batu, “Esed yönetimi Türkiye’yi düşman ülke olarak tanımlıyordu. O uçağın Türk uçağı olduğunu bilerek düşürmüşlerdir. Bilmedikleri uçağı düşüremezler. ABD uçağı da olabilirdi, İsrail uçağı olabilirdi.” dedi.

 

ESED KENDİ YANDAŞLARINA MORAL VERMEYE ÇALIŞIYOR

 

Türk savaş uçağının düşürülmesiyle birlikte Beşşar Esed’in kendi yandaşlarına moral vermeye çalıştığını söyleyen Batu, “ ‘Benim hava sahamı ihlal eden Türk uçağı da olsa düşürürüm’ diye yandaşlarına moral veriyor. Muhaliflere ise gözdağı vermiş oluyor. ‘Biz Türk uçağı olduğunu sonradan fark ettik’ diye yaptıkları açıklamada yalan söylüyorlar. Uçağı düşürmek kolay bir iş değil. Uluslararası uygulamalarda böyle her hava sahasına giren uçak düşürülse dünyada kıyamet kopardı. Uyaracaksınız, kendi uçaklarınızı havalandırıp yolunu çevireceksiniz, inişe zorlayacaksınız. O arada telsiz telefon irtibat kuracaksınız. Bunların hiçbiri yapılmamıştır. Bilerek düşman bir ülke gördükleri için bilerek düşürmüşlerdir.” diye konuştu.

 

'SURİYE BATAKLIĞININ İÇİNE GİRMEK KOLAY, NASIL ÇIKACAKSINIZ?'

 

Olayın hemen ardından akıllara gelen ‘Türkiye-Suriye savaşı olur mu?’ sorusuna cevap veren Batu şöyle konuştu: “ ‘Savaşla çözerim’ diyenler varsa projelerini koysunlar ortaya görelim. Ben savaşı hiç düşünmek bile istemiyorum. O Suriye bataklığının içine girmek kolay, Şam’a kadar yürürsünüz ama nasıl çıkacaksınız? Orada zaten bir iç savaş var, iç savaşın taraflarından biri olursunuz. Yapılacak iş yine diplomasidir. Güvenlik Konseyi, NATO, Arap Birliği buralardan Suriye’ye baskı yaptırmak, özür dilettirmek ve tazminat ödettirmekten başka bir şey göremiyorum. Savaş söz konusu olmaması lazım. Savaş öyle kolay iş değil. Kimse savaştan bahsetmesin. Allah korusun! savaş çok ciddi bir iştir. Zaten orada bir savaş oluyor. Karşımızda yalnız Suriye yok ki bir blok var. Mezhep kavgalarında da taraf olarak gözüküyoruz.”

 

'PKK-ESED İLİŞKİLERİNİ İYİ İZLEMEK LAZIM'

 

Bu olayın sadece uçak düşürme hadisesi olmadığını belirten İnal Batu, son günlerdeki PKK saldırılarına atıfta bulunarak, “İş bir uçak düşürme meselesi değil. PKK - Esed ilişkilerini çok iyi izlemek lazım. Orada da çok önemli gelişmeler var. Türkiye’nin oyuna gelmemesi lazım.” dedi.

 

Türk jetinin vurulmasıyla başlayan krizin iyi yönetilemediğini savunan Batu sözlerini şöyle tamamladı: “Olaydan sonra tam bir kargaşa yaşandı. Saatlerce hiçbir haber alınamadı. ‘Pilotlar elimizde’ dendi. Böyle olmadığı anlaşıldı. Haber kirliliği yaşandı. Kamuoyunu bilgilendirme açısından hiç iyi yönetilemedi bu iş. O uçak oraya nasıl gitmiş onu bilmem, keşif için istihbarat için gitmiş deniyor. Niye girdi Suriye hava sahasına? Yanlışlıkla girdiğini var sayalım. Bilerek girdiğini düşünmek dahi istemiyorum. Bu füze sistemi belli. Rusya oraya kurmuş onu. Rusların yaptığı bir füze sistemi var. Bunu bile bile o ülkenin kara sularına nasıl girersiniz. Ben yanlışlık olduğu kanaatindeyim.” 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler