Bozdağ Fransa'ya meydan okudu

 Hollanda'ya çalışma ziyaretinde bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Fransa'da kabul edilen 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasayla ilgili, "Bu bir nevi engizisyon anlayışının 21. yüzyılda Fransa'da yeniden hortlaması a

Bozdağ Fransa'ya meydan okudu

 

Hollanda'ya çalışma ziyaretinde bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Fransa'da kabul edilen 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasayla ilgili, "Bu bir nevi engizisyon anlayışının 21. yüzyılda Fransa'da yeniden hortlaması anlamına gelir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, temasları kapsamında Rotterdam İslam Üniversitesi'yle, Avrupa İslam Üniversiteleri'ni ziyaret etti. Bozdağ'a Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı Başkanı Kemal Yurtnaç, Lahey Büyükelçisi Uğuru Döğan ve Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral eşlik etti. 

Her iki üniversitenin yöneticileri ve burada eğitim gören öğrencilerle bir araya gelen Bozdağ, İslam'ı doğru bir şekilde anlatan bu eğitim kurumlarının köprü görevi gördüğünü söyledi.

Fransa'da kabul edilen Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasanın düşünce özgürlüğüyle bağdaşmadığına vurgu yapan Bozdağ, söz konusu yasanın seçime dönük alınmış bir yatırım olduğunu kaydetti. 

"Sayın Sarkozy, yaklaşan seçimlerde ülkesinde yükselen bir takım bağnaz düşünceye sahip kişilerin oyunu almak için Türkiye ve Türkler üzerinden bir yabancı düşmanlığı körükleyerek, onlara karşı olumsuz bakanların oyuna oynuyor" diyen Bozdağ, bunun ateşle oynamak anlamına geldiğini söyledi.

Siyasetçilerin ve bilim adamlarının en önemli vazifelerinin yanlışları ortadan kaldırarak, doğruları çoğaltmak olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:

"Bu ateşle oynamaktır. Bir insan çıkarlarını, kendi halkının çıkarlarını, hatta Fransa'nın bazılarına göre dünyaya hediye ettiği bir takım evrensel değerleri ayaklara altına alacak bir yaklaşımı ortaya koyabiliyor. İşte bunlar yanlışları çoğaltır. Bunlar kötü şeyleri çoğaltır. Halbuki siyasetçilerin de, bilim adamlarının da vazifesi yanlışları çoğaltmak değil, yanlışları ortadan kaldırmak. Doğruları çoğaltmaktır. Yönettikleri veya ilim öğrettikleri kişilerin mutluluğu, refahı ve huzuru için çalışmaktır. Biz  bunu yapacağız. Onun için de bütün Avrupa;nın, bütün dünyanın, Türkiye'sinin, Amerika'sının, Avustralya'sının, Çin'in herkesin toplumun huzuruna ve barışına karşı olan her düşünce karşısında huzur ve barışı temin edecek düşünceleri ayağa kaldırmak ve bunları daha yüksek sesle söylemesi gerekir. Yanlış söyleyenlerin sesi gür çıkıyor diye doğruyu söyleyenler, söylemesi gerekenleri temsil edenler susmamalıdırlar. Susamazlar. Eğer susarlarsa o yanlışlar onlara da zarar verir."

Sarkozy'nin seçime giderken düşünceyi suç sayan bu yasayı hayata geçirmesinin hem Avrupa'nın hem de Fransa'nın sahip olduğu eşitlik, hakkaniyet ve hürriyet gibi fikirlere ters düştüğünün altını çizen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Engizisyon mahkemelerinin olduğu dönemde, o devirlerde benimsenen ana görüşlerin dışında görüş söyleyenlerin bir kısmını giyotine, bir kısmını sürgüne gönderiyorlardı, bir kısmına başka ceza veriyorlardı, şu düşüncelerin dışında düşünce söylemek yasak denilerek, nice zulümler yapıldı. Eğer siz 'falanca iftirayı, yani Ermeni soykırımı iftirasını gerçek kabul etmezseniz ben size şu cezayı veririm' derseniz o zaman şu olur, birisi Ermeni soykırımı yok diyor, bu iftiradır diyor ben de öyle söylüyorum. Yoktur ve iftiradır. Şimdi ceza mı verecek bana? Bunu söylediğin zaman çıkan yasaya baktığınızda ceza verecek. Ben bilim adamıyım.  Ahmet hocam (Prof. Ahmet Akgündüz) çok belgeli çalışır. Arşivlere girdim. Rus arşivlerine girdim, İngiliz arşivlerine girdim, Türk arşivlerine girdim, Ermeni arşivlerine  girdim ve belgeleriyle ortaya koydum, bu bir iftiradır. Ben bu bilimsel gerçeği açıklamayacak mıyım? Diyor ki açıklamayacaksın. Eğer bu zihniyet olsaydı bugün pek çok alandaki hiç bir bilimsel gelişmeyi teknik anlamda dünya yaşayamazdı. Ben böyle düşünmüyorum, başka türlü düşünüyorum. Yani yoktur böyle bir şey diyemezsin. Dersen bunun cezası var. Bu düşünceyi düşünmeyi yasaklamaktır."

-Yurtdışında oy kullanma müjdesi-

Türkiye dışında yaşayan Türk vatandaşlarının bulundukları ülkelerde oy kullanmalarına dönük yapılan hazırlıkları da anlatan Bekir Bozdağ, bu konuda Pazartesi günü TBMM'ye sevk edilen yasa tasarından bahsetti.

Tasarının yasallaşmasından sonra yurtdışında oy kullanma imkanın sağlanacağını ifade eden Bozdağ, "Hollanda'da yaşayan Türk vatandaşları, tabii Hollandalı hükümet yetkililerle de görüşülerek, burada bağlı bulundukları konsolosluk çevresinde kurulacak sandıklarda gidip Türkiye'de seçilecek Cumhurbaşkanı'na veya milletvekillerine oy kullanılabilecekler. İnşallah ilk seçim 2014'ün Ağustos'unda Cumhurbaşkanlığı seçimi. Bütün vatandaşlarımız bulundukları ülkelerde hem zahmet etmeden hem de masraf etmeden Türkiye'de istedikleri kişiye oy verme imkanı bulabilecekler. Gümrük kapılarında oy kullanma imkanı muhafaza edilecektir" dedi.

Aynı tasarı içinde mavi kart sahiplerini ilgilendiren bazı değişikliklerin olduğunu da hatırlatan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şöyle devam etti:

"İzin almak suretiyle Türk vatandaşlığından çıkanlara mavi kart veriliyor. Vatandaş oldukları için yaşadıkları sıkıntıları aza indirmek için çıkarılmış bir uygulama. Bunun bazı aksaklıkları oluyordu bunu kaldırıyoruz. Örneğin vatandaşlıktan izin aldınız, çıktınız. Belgede ismi yazanlar sadece mavi kartı alıyordu. Şimdi üçüncü derecede tüm yakınlarına mavi kart alma imkânı gelecek.

-"Entegrasyonla asimilasyon karıştırılmamalı"- 

Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının bulundukları ülkelerin dillerini ve kültürlerini öğrenmelerini ve topluma entegre olmalarını arzuladıklarını kaydeden Bozdağ, asimilasyona ise karşı olduklarını ifade etti.

Hollanda'da başarılı olmanın yolunun bu ülkenin dilini öğrenmekten geçtiğine değinen Bozdağ, "Başka dilleri de yasaklamamak lazım. Bir dili bilen diğer dilleri daha kolay öğrenir. Vatandaşlarımız bulundukları ülkenin dilini öğrenirken kendi dillerini de unutmamalılar. Entegrasyon önemli ondan ne anladığınız da önemli. Siyasi muhataplarımıza bunu anlatıyoruz" ifadelerini kullandı.

Avrupa'da yükselişe geçen sağ ayrımcılık ve ırkçılık ve İslam karşıtlığına da değinen Bozdağ, İslam ile terörü yan yana koymanın en büyük iftira olacağını söyledi.

"İslam terör ve her türlü şiddeti reddeder" diyen Bozdağ, yükselen ırkçılık ve ayrımcılığın bütün toplumları tehdit ettiğini söyledi. Bir ülkede tutuşacak ateşin bütün dünyayı etkileyeceğine vurgu yapan Bozdağ, "Tarihten ders çıkarılmalı, siyasetçiler üsluplarına dikkat etmelidirler. Yanlış düşüncelere prim verilirse yanlış şeyler farklı zeminlerde güç bulmaya başlar. Siyaset kurumu her türlü aşırılığı reddederek, ortak değerleri ön plana plana çıkarmalıdır."    

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler