Bu nasıl insanlık: Kendisini bıçaklayanın...
Elazığ'da bir kişi kendisini bıçaklayan kişinin oğlunu öldürdü.
Yayınlanma:
Bir kişi kendisini bıçaklayan kişinin 10 ve 13 yaşlarındaki çocuklarını vurdu.
Elazığ'da, Abdulkadir Karakaya, bir yıl önce kendisini bıçakladığı için cezaevinde bulunan Hüseyin Bakşi'nin 10 ve 13 yaşındaki 2 oğlunu, tabancayla vurdu. Ağır yaralanan iki çocuktan 10 yaşındaki Yusuf Bakşi, tedavi gördüğü hastanede yaklaşık 1 aydır sürdürdüğü yaşam savaşını kaybetti.
Elazığ merkez Salıbaba Mahallesi'nde geçen yıl, Hüseyin Bakşi, aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle tartıştığı Abdulkadir Karakaya'yı bıçaklayarak yaraldı. Bakşi tutuklanarak cezaevine girdi. Hüseyin Bakşi, Abdulkadir Karakaya'yı bıçakladığı için 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Uzun süren tedavisinin ardından iyileşen ve öfkesi dinmeyen Abdulkadir Karakaya, geçen 13 Mayıs'ta, cezaevinde bulunan hasmı Hüseyin Bakşi'nin okula gitmek üzere evden çıkan oğulları Yusuf ve Tolga Bakşi'nin önlerini kesti. Karakaya, evlerinin önünde iki kardeşe 4 el ateş ettikten sonra polis karakoluna giderek teslim oldu.
Ağır yaralanan Bakşi kardeşler ise Fırat Üniversitesi ve Elazığ Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. İfadesi alınan Karakaya, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konuldu. Tolga Bakşi, tedavisinin ardından taburcu olurken, durumu ağır olan Yusuf Bakşi, bugün doktorların tüm müdahalelerine rağmen yaşama tutunamadı.
Yusuf Bakşi'nin cenazesine, hükümlü babası Hüseyin Bakşi'nin de izinli olarak katılacağı öğrenildi.
YAPABİLİYORLARSA İDAM ETSİNLER'
Aynı saldırıda yaralanan ve tedavisinin ardından taburcu olan 13 yaşındaki Tolga Bakşi, cezaevinden izinli çıkan hükümlü babası Hüseyin Bakşi ile birlikte kardeşi Yusuf Bakşi'nin cesedini almak için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna geldi. Tolga Bakşi, kardeşinin katili olan Abdulkadir Karakaya'nın idam edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Olayı hiç hatırlamak istemiyorum. Ama buradan devlet büyüklerine sesleniyorum. Kardeşimin intikamını alsınlar. Devlet büyüklerine sığınıyorum. Ona en ağır cezayı versinler, ben başka bir şey demiyorum. İdam etsinler, gerekirse, yapabiliyorlarsa idam etsinler" dedi.
Mayıs ayından beri tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 10 yaşındaki oğlunun cenazesine katılmak üzere kaldığı cezaevinden izinli olarak çıkan Hüseyin Bakşi de üzgün olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ne diyeceğimi bilmiyorum. Yıkılmış durumdayız. Bu insan sonuçta yargılanacak. İki tane masum yavruyu vurdu. Yani bunun cezası ne olacak? Gereken en ağır ceza ne ise onu talep ediyorum. Medyadan olsun, Cumhurbaşkanımız'dan olsun, böyle bir talebimiz var. Yüreğimiz yanıyor. Cezaevine girmemin sebebi de kendisidir. Bana attığı bir iftiradan dolayı cezaevine düştüm. Bundan dolayı da boşanma davası açtı eşine. Telefon kayıtları falan da çıkarttı, bana ait bir şey olup olmadığına dair. Bir şey çıkmadı. Benim mahkememde şikayetinden de vazgeçti. Ama en son bu olayı nasıl tasarlamış, ne şekilde yapmışsa bilmiyorum. Ailesinin rolü de büyüktür. Özellikle bu cezaevindeyken, aile çok ciddi bir şekilde doldurmuştu öyle söyleyeyim. Suçsuz yere cezaevindeyiz. Bir iftiradan dolayı cezaevindeyiz. Benim 1.5 yıl cezam var."
Bu sabah saatlerinde hastanede hayatını Yusuf Bakşi'nin cenazesi, Fırat Üniversitesi Hastanesi morgunda yapılacak otopsisinin ardından asri mezarlıkta toprağa verilecek.
Elazığ'da, Abdulkadir Karakaya, bir yıl önce kendisini bıçakladığı için cezaevinde bulunan Hüseyin Bakşi'nin 10 ve 13 yaşındaki 2 oğlunu, tabancayla vurdu. Ağır yaralanan iki çocuktan 10 yaşındaki Yusuf Bakşi, tedavi gördüğü hastanede yaklaşık 1 aydır sürdürdüğü yaşam savaşını kaybetti.
Elazığ merkez Salıbaba Mahallesi'nde geçen yıl, Hüseyin Bakşi, aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle tartıştığı Abdulkadir Karakaya'yı bıçaklayarak yaraldı. Bakşi tutuklanarak cezaevine girdi. Hüseyin Bakşi, Abdulkadir Karakaya'yı bıçakladığı için 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Uzun süren tedavisinin ardından iyileşen ve öfkesi dinmeyen Abdulkadir Karakaya, geçen 13 Mayıs'ta, cezaevinde bulunan hasmı Hüseyin Bakşi'nin okula gitmek üzere evden çıkan oğulları Yusuf ve Tolga Bakşi'nin önlerini kesti. Karakaya, evlerinin önünde iki kardeşe 4 el ateş ettikten sonra polis karakoluna giderek teslim oldu.
Ağır yaralanan Bakşi kardeşler ise Fırat Üniversitesi ve Elazığ Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. İfadesi alınan Karakaya, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konuldu. Tolga Bakşi, tedavisinin ardından taburcu olurken, durumu ağır olan Yusuf Bakşi, bugün doktorların tüm müdahalelerine rağmen yaşama tutunamadı.
Yusuf Bakşi'nin cenazesine, hükümlü babası Hüseyin Bakşi'nin de izinli olarak katılacağı öğrenildi.
YAPABİLİYORLARSA İDAM ETSİNLER'
Aynı saldırıda yaralanan ve tedavisinin ardından taburcu olan 13 yaşındaki Tolga Bakşi, cezaevinden izinli çıkan hükümlü babası Hüseyin Bakşi ile birlikte kardeşi Yusuf Bakşi'nin cesedini almak için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna geldi. Tolga Bakşi, kardeşinin katili olan Abdulkadir Karakaya'nın idam edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Olayı hiç hatırlamak istemiyorum. Ama buradan devlet büyüklerine sesleniyorum. Kardeşimin intikamını alsınlar. Devlet büyüklerine sığınıyorum. Ona en ağır cezayı versinler, ben başka bir şey demiyorum. İdam etsinler, gerekirse, yapabiliyorlarsa idam etsinler" dedi.
Mayıs ayından beri tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 10 yaşındaki oğlunun cenazesine katılmak üzere kaldığı cezaevinden izinli olarak çıkan Hüseyin Bakşi de üzgün olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ne diyeceğimi bilmiyorum. Yıkılmış durumdayız. Bu insan sonuçta yargılanacak. İki tane masum yavruyu vurdu. Yani bunun cezası ne olacak? Gereken en ağır ceza ne ise onu talep ediyorum. Medyadan olsun, Cumhurbaşkanımız'dan olsun, böyle bir talebimiz var. Yüreğimiz yanıyor. Cezaevine girmemin sebebi de kendisidir. Bana attığı bir iftiradan dolayı cezaevine düştüm. Bundan dolayı da boşanma davası açtı eşine. Telefon kayıtları falan da çıkarttı, bana ait bir şey olup olmadığına dair. Bir şey çıkmadı. Benim mahkememde şikayetinden de vazgeçti. Ama en son bu olayı nasıl tasarlamış, ne şekilde yapmışsa bilmiyorum. Ailesinin rolü de büyüktür. Özellikle bu cezaevindeyken, aile çok ciddi bir şekilde doldurmuştu öyle söyleyeyim. Suçsuz yere cezaevindeyiz. Bir iftiradan dolayı cezaevindeyiz. Benim 1.5 yıl cezam var."
Bu sabah saatlerinde hastanede hayatını Yusuf Bakşi'nin cenazesi, Fırat Üniversitesi Hastanesi morgunda yapılacak otopsisinin ardından asri mezarlıkta toprağa verilecek.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.