Çanakkale Geçilmez Efsanesi
Çanakkale'den Gelibolu'ya gece saatlerinde geçen binlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı, soğuk havada törenin başlamasını uyku tulumları içinde, kurulan dev ekranlarda Çanakkale Savaşı'na ilişkin belgesel ve röportajları izleyerek bekledi. Tören, Avustra
Yayınlanma:
Çanakkale'den Gelibolu'ya gece saatlerinde geçen binlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı, soğuk havada törenin başlamasını uyku tulumları içinde, kurulan dev ekranlarda Çanakkale Savaşı'na ilişkin belgesel ve röportajları izleyerek bekledi.
Tören, Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri ve Yeni Zelanda ordu bandolarının sunduğu müzik dinletisi ile başladı. Merasim kıtasının yerini almasının ardından törenin açılış konuşmasını Avustralya Genelkurmay 2. Başkanı Korgeneral David Hurley yaptı.
Korgeneral Hurley, 94 yıl önce şafak sökerken bu kıyılarda tam bir karmaşa ve kaosun hakim olduğunu belirterek Gelibolu Yarımadası'nın ''büyük yiğitliklere, benzeri görülmemiş kahramanlıklara sahne olduğunu'' söyledi. Savaşı yaşayanların aklından tam olarak neler geçtiğinin hiç bir zaman bilinemeyeceğini ifade eden Korgeneral Hurley, ''ama onlar Avustralya, Yeni Zelanda ve Türkiye'nin tarihlerinde can alıcı bir yeri olan o anların parçası oldular'' dedi.
Birinci Dünya Savaşı'nda ülkesi dışında hizmet veren son Anzakların da artık yaşamadığını belirten Hurley, bu savaşta yer alan herkesin toplumların ulusal belleklerinde yaşamaya devam edeceğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
''Onlar burada, Gelibolu Yarımadası'nın engebeli toprağında cesaretleri, arkadaşlıkları ve fedakarlıklarıyla bizlere ebedi bir miras bıraktılar. Topraklarını savunan yiğit Türklere yenildiler ama Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerler kendilerini ispatladılar ve genç uluslarının belirleyici özelliklerini akıllara kazıdılar.''
Korgeneral Hurley, burada bulunmalarının nedeninin savaş kavramını yüceltmek değil halkları uğruna hayatlarını feda edenleri anmak ve onurlandırmak olduğunu kaydetti.
YENİ ZELANDA GENEL VALİSİ SATYANAND
Törende konuşan Yeni Zelanda Genel Valisi Sir Anand Satyanand, Gelibolu muharebesinin bir facia ve muharebenin korkunç sonuçlarının bugün insanlara savaşın kesinlikle beyhude olduğunu hatırlatması gerektiğini ifade etti.
Sir Satyanand, savaş ilan edildiğinde, binlerce Yeni Zelandalı ve Avustralyalının Britanya İmparatorluğu'na hizmet etmek için gönüllü olduğunu belirterek, ''Batı cephesine gideceklerine inanıyorlardı. Bunun yerine Gelibolu Yarımadası'nda kötü planlanmış, kötü hazırlanmış ve nihayetinde kaderi kötü bir muharebeye gelmişlerdi'' dedi.
Konuşmasında, Anzak askerlerinin Çanakkale Savaşı'nda karşı karşıya kaldıkları kötü koşulları anlatan Sir Satyanand, askerlerde savaşın başındaki iyimserliğin, bir süre sonra yerini ''bu kıyımın sona ermesi arzusuna'' bıraktığını kaydetti. Gelibolu'daki fedakarlıkların aynı zamanda Yeni Zelandalılar ile Avustralyalılar arasında derin bağlar oluşmasını sağladığını belirten Sir Satyanand ,Avustralyalı tarihçi Charles Bean'in ''3 günlük gerçek bir tecrübe yüzyılların yıkamayacağı bir dostluk doğurdu'' sözlerine atıfta bulundu.
Sir Satyanand konuşmasını şöyle tamamladı:
''Onların hizmetleri sayesinde çok azımız onların yaşadıkları deneyimlerin benzerlerine katlanmak durumunda kalacaktır. Bu miras bizlerin daima el üstünde tutması gereken muazzam bir armağandır. Geleceğe baktığımızda onların yaptıkları fedakarlıkları daima hatırlamalıyız. Bu dersi asla unutmamalıyız.''
ATATÜRK'ÜN SESLENİŞİ
Şafak törenine Türkiye'yi temsilen katılan Albay Şamil Özdağ, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934 yılında Çanakkale Savaşları'nda yaşamını yitiren yabancı ülkelerin askerlerine yönelik söylediği şu sözleri, Türkçe okudu:
''Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar: burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlarda evlatlarını harbe gönderen analar; göz yaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.''
Binbaşı Şakir Çiçek de sözleri İngilizce'ye çevirdi.
AVUSTRALYA DIŞİŞLERİ BAKANI SMITH
Avustralya Dışişleri Bakanı Stephen Smith ise, bugün üzerinde bulunduğu toprakların ''korkunç bir kaybın, üzücü bir hatıranın ve çok büyük bir ulusal gururun yaşandığı yer'' olduğunu ifade etti. Smith, 94 yıl önce çok sayıda gencin cesaretle hayatını kaybettiğini ve yüz binlercesinin de yaralandığını belirterek, şunları kaydetti:
''Bugün burada bulunanlar şanslı olduklarını biliyorlar. Birbirimizi düşman olarak değil barış içindeki milletlerin temsilcileri, daha iyi bir dünya inşa etmek için ortak bir amaç etrafında birleşmiş insanlar olarak selamlıyoruz. Bugün bir neslin fedakarlığı üzerine kurulmuş olan Türk milleti bu düşünce ile her yıl yaptığı gibi bizleri burada Anzak alanında sıcak bir şekilde karşılamaktadır. Her yıl buraya anmak, saygı göstermek ve dostluk ve saygı elimizi uzatmak için geliyoruz.''
Dünyanın her yerinden Avustralyalıların Anzak Günü'nü ve kaybedilen hayatları anmak için toplandıklarını ifade eden Smith, sadece muharebeyi anmadıklarını, ülke olarak ulusal özelliklerini, değerlerini ve erdemlerini de kutladıklarını söyledi.
Savaşın Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar arasındaki bağı güçlendirdiğini belirten Smith, Çanakkale'nin aynı zamanda Türk milleti için de bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek ''Avustralyalılar yıllar geçtikçe çoğu zaman bizimkilerden daha az donanıma sahip, kendi vatanını savunurken ölen Türk askerlerinin cesaret ve fedakarlıklarını öğrendiler. Siper hatları boyunca çarpışmada birbirleriyle karşılaşan askerler arasında gelişen olağanüstü saygıyı da öğrendik. Bu saygının milletlerimiz arasında daha büyük bir saygıya dönüştüğünü gördük.''
Smith, Atatürk'ün Gelibolu'da hayatını kaybeden askerler için söylediği ''dost bir vatanın topraklarında yatmaktasınız'' sözlerinden etkilenmemenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
Yeni Zelanda Savunma Kuvvetlerinde gönüllü başrahip Don Parker ile Avustralya ordusunda görevli başrahip Russell Mutzelburg tarafından yönetilen ayinde katılımcılar dualar okudu.
Şafak töreni, tören alanına çelenklerin konulması, 2 dakikalık saygı duruşu ve Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda milli marşlarının çalınmasıyla sona erdi. Türkiye'yi temsilen çelengi Çanakkale Vali Yardımcısı Ali Partal koydu.
Resmi heyetlerin tören alanından ayrılmasının andından şafak töreni için koyda toplananlar alana çiçekler bıraktı.
Tören, Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri ve Yeni Zelanda ordu bandolarının sunduğu müzik dinletisi ile başladı. Merasim kıtasının yerini almasının ardından törenin açılış konuşmasını Avustralya Genelkurmay 2. Başkanı Korgeneral David Hurley yaptı.
Korgeneral Hurley, 94 yıl önce şafak sökerken bu kıyılarda tam bir karmaşa ve kaosun hakim olduğunu belirterek Gelibolu Yarımadası'nın ''büyük yiğitliklere, benzeri görülmemiş kahramanlıklara sahne olduğunu'' söyledi. Savaşı yaşayanların aklından tam olarak neler geçtiğinin hiç bir zaman bilinemeyeceğini ifade eden Korgeneral Hurley, ''ama onlar Avustralya, Yeni Zelanda ve Türkiye'nin tarihlerinde can alıcı bir yeri olan o anların parçası oldular'' dedi.
Birinci Dünya Savaşı'nda ülkesi dışında hizmet veren son Anzakların da artık yaşamadığını belirten Hurley, bu savaşta yer alan herkesin toplumların ulusal belleklerinde yaşamaya devam edeceğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
''Onlar burada, Gelibolu Yarımadası'nın engebeli toprağında cesaretleri, arkadaşlıkları ve fedakarlıklarıyla bizlere ebedi bir miras bıraktılar. Topraklarını savunan yiğit Türklere yenildiler ama Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerler kendilerini ispatladılar ve genç uluslarının belirleyici özelliklerini akıllara kazıdılar.''
Korgeneral Hurley, burada bulunmalarının nedeninin savaş kavramını yüceltmek değil halkları uğruna hayatlarını feda edenleri anmak ve onurlandırmak olduğunu kaydetti.
YENİ ZELANDA GENEL VALİSİ SATYANAND
Törende konuşan Yeni Zelanda Genel Valisi Sir Anand Satyanand, Gelibolu muharebesinin bir facia ve muharebenin korkunç sonuçlarının bugün insanlara savaşın kesinlikle beyhude olduğunu hatırlatması gerektiğini ifade etti.
Sir Satyanand, savaş ilan edildiğinde, binlerce Yeni Zelandalı ve Avustralyalının Britanya İmparatorluğu'na hizmet etmek için gönüllü olduğunu belirterek, ''Batı cephesine gideceklerine inanıyorlardı. Bunun yerine Gelibolu Yarımadası'nda kötü planlanmış, kötü hazırlanmış ve nihayetinde kaderi kötü bir muharebeye gelmişlerdi'' dedi.
Konuşmasında, Anzak askerlerinin Çanakkale Savaşı'nda karşı karşıya kaldıkları kötü koşulları anlatan Sir Satyanand, askerlerde savaşın başındaki iyimserliğin, bir süre sonra yerini ''bu kıyımın sona ermesi arzusuna'' bıraktığını kaydetti. Gelibolu'daki fedakarlıkların aynı zamanda Yeni Zelandalılar ile Avustralyalılar arasında derin bağlar oluşmasını sağladığını belirten Sir Satyanand ,Avustralyalı tarihçi Charles Bean'in ''3 günlük gerçek bir tecrübe yüzyılların yıkamayacağı bir dostluk doğurdu'' sözlerine atıfta bulundu.
Sir Satyanand konuşmasını şöyle tamamladı:
''Onların hizmetleri sayesinde çok azımız onların yaşadıkları deneyimlerin benzerlerine katlanmak durumunda kalacaktır. Bu miras bizlerin daima el üstünde tutması gereken muazzam bir armağandır. Geleceğe baktığımızda onların yaptıkları fedakarlıkları daima hatırlamalıyız. Bu dersi asla unutmamalıyız.''
ATATÜRK'ÜN SESLENİŞİ
Şafak törenine Türkiye'yi temsilen katılan Albay Şamil Özdağ, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934 yılında Çanakkale Savaşları'nda yaşamını yitiren yabancı ülkelerin askerlerine yönelik söylediği şu sözleri, Türkçe okudu:
''Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar: burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlarda evlatlarını harbe gönderen analar; göz yaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.''
Binbaşı Şakir Çiçek de sözleri İngilizce'ye çevirdi.
AVUSTRALYA DIŞİŞLERİ BAKANI SMITH
Avustralya Dışişleri Bakanı Stephen Smith ise, bugün üzerinde bulunduğu toprakların ''korkunç bir kaybın, üzücü bir hatıranın ve çok büyük bir ulusal gururun yaşandığı yer'' olduğunu ifade etti. Smith, 94 yıl önce çok sayıda gencin cesaretle hayatını kaybettiğini ve yüz binlercesinin de yaralandığını belirterek, şunları kaydetti:
''Bugün burada bulunanlar şanslı olduklarını biliyorlar. Birbirimizi düşman olarak değil barış içindeki milletlerin temsilcileri, daha iyi bir dünya inşa etmek için ortak bir amaç etrafında birleşmiş insanlar olarak selamlıyoruz. Bugün bir neslin fedakarlığı üzerine kurulmuş olan Türk milleti bu düşünce ile her yıl yaptığı gibi bizleri burada Anzak alanında sıcak bir şekilde karşılamaktadır. Her yıl buraya anmak, saygı göstermek ve dostluk ve saygı elimizi uzatmak için geliyoruz.''
Dünyanın her yerinden Avustralyalıların Anzak Günü'nü ve kaybedilen hayatları anmak için toplandıklarını ifade eden Smith, sadece muharebeyi anmadıklarını, ülke olarak ulusal özelliklerini, değerlerini ve erdemlerini de kutladıklarını söyledi.
Savaşın Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar arasındaki bağı güçlendirdiğini belirten Smith, Çanakkale'nin aynı zamanda Türk milleti için de bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek ''Avustralyalılar yıllar geçtikçe çoğu zaman bizimkilerden daha az donanıma sahip, kendi vatanını savunurken ölen Türk askerlerinin cesaret ve fedakarlıklarını öğrendiler. Siper hatları boyunca çarpışmada birbirleriyle karşılaşan askerler arasında gelişen olağanüstü saygıyı da öğrendik. Bu saygının milletlerimiz arasında daha büyük bir saygıya dönüştüğünü gördük.''
Smith, Atatürk'ün Gelibolu'da hayatını kaybeden askerler için söylediği ''dost bir vatanın topraklarında yatmaktasınız'' sözlerinden etkilenmemenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
Yeni Zelanda Savunma Kuvvetlerinde gönüllü başrahip Don Parker ile Avustralya ordusunda görevli başrahip Russell Mutzelburg tarafından yönetilen ayinde katılımcılar dualar okudu.
Şafak töreni, tören alanına çelenklerin konulması, 2 dakikalık saygı duruşu ve Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda milli marşlarının çalınmasıyla sona erdi. Türkiye'yi temsilen çelengi Çanakkale Vali Yardımcısı Ali Partal koydu.
Resmi heyetlerin tören alanından ayrılmasının andından şafak töreni için koyda toplananlar alana çiçekler bıraktı.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.