CHPli Pekşen Trabzon'un kurtuluşunu kutladı
CHP Trabzon Milletvekili Halük Pekşen Trabzon'un Kurtuluşu'nu Kutladı
Yayınlanma:
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Trabzon'un Kurtuluşu'nun 99. yılı sebebiyle bir açıklama yaptı.
Haluk Pekşen'in mesajı şöyle:
"Trabzon'un düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıl dönümünü kutluyoruz.
Trabzon halkı 99 yıl önce 1. Dünya Savaşı'nın çok zor şartları altında, yokluk ve yoksulluk içinde, derme çatma silahlarla dünyanın büyük imparatorluklarından biri olan Rusya'ya karşı kahramanlık destanı yazmış ve Trabzon'u işgalden kurtarmıştır.
1. Dünya Savaşı'nda ülkemiz mağlup olmuş ve işgale uğramıştır. Birçok yer gibi Trabzon'da işgal edilmiştir. Trabzon sınırına dayanan Rus kuvvetlerine karşı askerler ve yerel halkın oluşturduğu birlikler kahramanlıklarla dolu bir savunma yapmışlardır. Bu direnişe rağmen Rus ordusunun denizden ve karadan saldırılarının yoğunlaşması sonucu Trabzon işgale uğramıştır.
Ancak işgalin bütün baskı ve zor şartlarına rağmen Trabzon halkının Karadeniz gibi zapt edilemeyen bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisi şahlanmış, Trabzon halkı işgale karşı direnişe geçerek 24 Şubat 1918'de memleketlerini işgalden kurtarmıştır.
'Bastığı toprak, üstünde dalgalanan bayrak' yoksa vatan da yoktur inancıyla büyük ve onurlu bir mücadele veren ve bu uğurda çok büyük bedeller ödeyerek bugün bu güzel memleketi bize bırakan atalarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.
Ancak bugüne baktığımızda 99 yıl önce dünyanın en büyük imparatorluklarından birine karşı kahramanlık destanı yazılarak kurtarılan ve bize emanet edilen bu kutsal topraklara gerektiği kadar özen göstermediğimiz ve bu kutsal mirası hak ettiği gibi koruyamadığımız ortadadır.
Trabzon'un tarihi ve doğal güzellikleri yağma ve talana açılmış.
Ülkemizdeki doğal göl olma özelliğiyle 1998 yılında Sit Alanı ve 2004 yılında da 'Özel Çevre Koruma Alanı' olarak belirlenen ve bir çok insanın görmeye geldiği Uzungöl'ün çevresi ranta dayalı imara açılmış, çarpık ve kaçak yapılaşma başlamış ve yanlış çalışmalar nedeniyle gölün eko-sistemi bozulmuştur. Bu haliyle Uzungöl, doğal bir güzellik olmaktan çıkarak gecekondu mahallesine dönüşmüştür.
Trabzon'un eşsiz güzellikteki yaylaları turizm adı altında imara açılmış ve bu doğal sit alanları ve milli parkların yağma ve talanına izin verilerek bu alanlar adeta beton yığınına çevrilmiştir. Yaylalara ulaşımı sağlamak için yapıldığı söylenen 'Yeşil Yol' projesinin de aslında bir yol olmadığı yaylaları yağmaya açmanın projesi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu alanlar Arap Şeyhleri'ne satılmış ve her türlü yapılaşmanın önü açılmıştır. Arap Şeyhleri'nin kayak merkezi yapmak istedikleri Sürmene'de geçen ay çıkan yangında 20 hektardan fazla ormanlık alan kül olmuştur.
Bir sahil kenti olan Trabzon'un sahil yoluyla birlikte denizle bağı koparılmış ve bu durum Trabzon'un kıyı turizmini neredeyse tamamen bitirmiştir. Kıyı turizminin bitmesi insanları yayla turizmine
yönlendirmekte, ancak yaylalardaki çarpık yapılaşma ve talan nedeniyle yayla turizmi de potansiyeline ulaşamamakta ve bu alanlar doğal kimliğini kaybetmektedir.
Dünyanın bir çok ülkesinden turistin görmek için geldiği kültürel varlıklar açısından bir çok tarihi yapıya sahip olmamıza rağmen, bu yapıların gerek korunması gerekse de restorasyon süreçlerinin özenli yürütülememesi nedeniyle Sümela Manastırı, Kızlar Manastırı, Kuştul ve Vazelon Manastırları gibi tarihi ve kültürel yapılar atıl kalmaktadır.
Trabzon ekonomisi her geçen gün kötüye gitmekte, genç nüfus şehri terk etmektedir. Bugün baktığımızda bir milyon 50 bin olan Trabzon nüfusu 760 bine düşmüştür. Genç nüfus Trabzon'a dair gelecek planı yapmıyor bir an önce bu şehirden büyük kentlere gitmeye çalışıyor. Bunun nedeni de Trabzon'a yönelik yatırım yapılmaması ve sanayi projeleri üretilmemesidir.
Trabzon'da bugün 456 bin kişi yoksulluk sınırının altında bir yaşam sürüyor. Ayrıca 73 bin emeklimizin büyük bölümü açlık sınırı altında yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor.
Görüldüğü gibi Trabzon, bu iktidar döneminde AKP'nin en çok oy aldığı illerden biri olsa da bunun karşılığında doğru dürüst hizmet almamış, sanayi yatırımı yapılmamış, gençlere iş imkanı sağlanmamış, Trabzon halkının refah seviyesi düşmüş, dereleri, ormanları talan edilip yağmalanmıştır.
Bu kötü gidiş engellemeli ve Trabzon'u ekonomik olarak kalkındırmak için projeler üretmeliyiz. Bunun yolu da yeni iş alanları yaratmak, sanayi bölgeleri oluşturmak ve Trabzon'un doğal ve kültürel mirasına sahip çıkarak ve bu mirası talanına ve yağmasına izin vermeden turizmi geliştirerek bütün Trabzonluların bu pastadan pay almasını sağlamaktır.
Kültürel varlıklar ve eko-turizm açısından çok büyük zenginliklere sahip olan Trabzon'da toplamda gerçekçi ve vizyonu olan, doğaya ve tarihe saygılı, sürdürülebilir turizm ve kültür politikaları oluşturarak ve sanayi alanında yeni projelerle hem ekonomik kalkınmayı sağlayabiliriz hem de atalarımızın bize bıraktığı bu güzellikleri gelecek kuşaklara aktarabiliriz.
Trabzonumuza, doğasına, tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkarak daha güzel bir Trabzon yaratmak dileğiyle yiğit ve kahraman Trabzonumuzun düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yılını tekrar kutlarım."
Haluk Pekşen'in mesajı şöyle:
"Trabzon'un düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıl dönümünü kutluyoruz.
Trabzon halkı 99 yıl önce 1. Dünya Savaşı'nın çok zor şartları altında, yokluk ve yoksulluk içinde, derme çatma silahlarla dünyanın büyük imparatorluklarından biri olan Rusya'ya karşı kahramanlık destanı yazmış ve Trabzon'u işgalden kurtarmıştır.
1. Dünya Savaşı'nda ülkemiz mağlup olmuş ve işgale uğramıştır. Birçok yer gibi Trabzon'da işgal edilmiştir. Trabzon sınırına dayanan Rus kuvvetlerine karşı askerler ve yerel halkın oluşturduğu birlikler kahramanlıklarla dolu bir savunma yapmışlardır. Bu direnişe rağmen Rus ordusunun denizden ve karadan saldırılarının yoğunlaşması sonucu Trabzon işgale uğramıştır.
Ancak işgalin bütün baskı ve zor şartlarına rağmen Trabzon halkının Karadeniz gibi zapt edilemeyen bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisi şahlanmış, Trabzon halkı işgale karşı direnişe geçerek 24 Şubat 1918'de memleketlerini işgalden kurtarmıştır.
'Bastığı toprak, üstünde dalgalanan bayrak' yoksa vatan da yoktur inancıyla büyük ve onurlu bir mücadele veren ve bu uğurda çok büyük bedeller ödeyerek bugün bu güzel memleketi bize bırakan atalarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.
Ancak bugüne baktığımızda 99 yıl önce dünyanın en büyük imparatorluklarından birine karşı kahramanlık destanı yazılarak kurtarılan ve bize emanet edilen bu kutsal topraklara gerektiği kadar özen göstermediğimiz ve bu kutsal mirası hak ettiği gibi koruyamadığımız ortadadır.
Trabzon'un tarihi ve doğal güzellikleri yağma ve talana açılmış.
Ülkemizdeki doğal göl olma özelliğiyle 1998 yılında Sit Alanı ve 2004 yılında da 'Özel Çevre Koruma Alanı' olarak belirlenen ve bir çok insanın görmeye geldiği Uzungöl'ün çevresi ranta dayalı imara açılmış, çarpık ve kaçak yapılaşma başlamış ve yanlış çalışmalar nedeniyle gölün eko-sistemi bozulmuştur. Bu haliyle Uzungöl, doğal bir güzellik olmaktan çıkarak gecekondu mahallesine dönüşmüştür.
Trabzon'un eşsiz güzellikteki yaylaları turizm adı altında imara açılmış ve bu doğal sit alanları ve milli parkların yağma ve talanına izin verilerek bu alanlar adeta beton yığınına çevrilmiştir. Yaylalara ulaşımı sağlamak için yapıldığı söylenen 'Yeşil Yol' projesinin de aslında bir yol olmadığı yaylaları yağmaya açmanın projesi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu alanlar Arap Şeyhleri'ne satılmış ve her türlü yapılaşmanın önü açılmıştır. Arap Şeyhleri'nin kayak merkezi yapmak istedikleri Sürmene'de geçen ay çıkan yangında 20 hektardan fazla ormanlık alan kül olmuştur.
Bir sahil kenti olan Trabzon'un sahil yoluyla birlikte denizle bağı koparılmış ve bu durum Trabzon'un kıyı turizmini neredeyse tamamen bitirmiştir. Kıyı turizminin bitmesi insanları yayla turizmine
yönlendirmekte, ancak yaylalardaki çarpık yapılaşma ve talan nedeniyle yayla turizmi de potansiyeline ulaşamamakta ve bu alanlar doğal kimliğini kaybetmektedir.
Dünyanın bir çok ülkesinden turistin görmek için geldiği kültürel varlıklar açısından bir çok tarihi yapıya sahip olmamıza rağmen, bu yapıların gerek korunması gerekse de restorasyon süreçlerinin özenli yürütülememesi nedeniyle Sümela Manastırı, Kızlar Manastırı, Kuştul ve Vazelon Manastırları gibi tarihi ve kültürel yapılar atıl kalmaktadır.
Trabzon ekonomisi her geçen gün kötüye gitmekte, genç nüfus şehri terk etmektedir. Bugün baktığımızda bir milyon 50 bin olan Trabzon nüfusu 760 bine düşmüştür. Genç nüfus Trabzon'a dair gelecek planı yapmıyor bir an önce bu şehirden büyük kentlere gitmeye çalışıyor. Bunun nedeni de Trabzon'a yönelik yatırım yapılmaması ve sanayi projeleri üretilmemesidir.
Trabzon'da bugün 456 bin kişi yoksulluk sınırının altında bir yaşam sürüyor. Ayrıca 73 bin emeklimizin büyük bölümü açlık sınırı altında yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor.
Görüldüğü gibi Trabzon, bu iktidar döneminde AKP'nin en çok oy aldığı illerden biri olsa da bunun karşılığında doğru dürüst hizmet almamış, sanayi yatırımı yapılmamış, gençlere iş imkanı sağlanmamış, Trabzon halkının refah seviyesi düşmüş, dereleri, ormanları talan edilip yağmalanmıştır.
Bu kötü gidiş engellemeli ve Trabzon'u ekonomik olarak kalkındırmak için projeler üretmeliyiz. Bunun yolu da yeni iş alanları yaratmak, sanayi bölgeleri oluşturmak ve Trabzon'un doğal ve kültürel mirasına sahip çıkarak ve bu mirası talanına ve yağmasına izin vermeden turizmi geliştirerek bütün Trabzonluların bu pastadan pay almasını sağlamaktır.
Kültürel varlıklar ve eko-turizm açısından çok büyük zenginliklere sahip olan Trabzon'da toplamda gerçekçi ve vizyonu olan, doğaya ve tarihe saygılı, sürdürülebilir turizm ve kültür politikaları oluşturarak ve sanayi alanında yeni projelerle hem ekonomik kalkınmayı sağlayabiliriz hem de atalarımızın bize bıraktığı bu güzellikleri gelecek kuşaklara aktarabiliriz.
Trabzonumuza, doğasına, tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkarak daha güzel bir Trabzon yaratmak dileğiyle yiğit ve kahraman Trabzonumuzun düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yılını tekrar kutlarım."
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.