Çözüm sürecini değerlendirdi...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecine işaret ederek, "Bahar aylarında silah bırakmaya yönelik bir talep olacaksa bunu gelişen süreç içinde göreceğiz" dedi. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakanlık Merkez Bina’da düzenled
Yayınlanma:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecine işaret ederek, "Bahar aylarında silah bırakmaya yönelik bir talep olacaksa bunu gelişen süreç içinde göreceğiz" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakanlık Merkez Bina’da düzenlediği basın toplantısında Bakanlar Kurulu’nda alınan kararlar ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seyahatine iştirak eden bazı Bakanların katılmadığını belirterek, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçtiğimiz haftalarda yaptığı il kongreleri hakkında bilgi verdiğini ifade etti. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın kendi görev alanı, yükseköğretimdeki harçlar ve yurtdışındaki okullara ilişkin, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun da 2015-2018’ eylem planına ilişkin sunum yaptığını açıkladı.
Arınç, açıklaması sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Çözüm sürecinde, yeni bir aşamaya mı geçiliyor, yapılan görüşmeler sonrası ortak bir açıklama olacak mı" sorusuna Arınç, "Dün çözüm süreci ile ilgili yaptığımız toplantıyı ilgili arkadaşlarla yaptık, durumu gözden geçirdik. Bugün de güvenlik konusunda toplantıya katıldık. Bugün çözüm süreci müstakil olarak Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelmedi. Ancak dünkü değerlendirmelerimiz etrafında söyleyebilirim, İmralı’ya giden heyetin söyledikleri, HDP Eş Genel Başkanının söyledikleri bir yana hükümetimizi olarak şunu söylemek istiyorum, sürecin olumlu olarak devam ettiğini ve görüşmelerin devam ettiğini söyleyebilirim. Bir olumsuzluk veya uyumsuzluk bizim açımızdan yok. Biz, bu sürecin devam etmesini ve sonuca ulaşması için büyük bir kararlılık, ısrar gösteriyor bunu da Türkiye’nin geleceği açısından önemli görüyoruz. İlgili birimlerin de çalışmaları devam ediyor. Bizim gösterdiğimiz kararlılığı karşı tarafın en azından HDP için söyleyebilirim ne kadar gösterdiği konusunda yaptığımız çalışmalar ortaya çıktığında herkes kararını verecek. Bir olumsuzluk arıyorlarsa hükümete değil kendi işlerine dönüp bakmaları gerekir. Süreçte olumlu bir ilerleme söz konusu ancak burada yapılacak açıklamalarını bu açıklama kapsamında görülecek işlerin de karşı taraf tarafından süratle yerine getirilmesi, bu konuda samimi ve kararlı olmaları gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın katıldığı televizyon programında yaptığı ’Öcalan’dan ileri bir adım bekliyoruz açıklamasının sorulması üzerine Arınç, "Ben bugün Bakanlar Kurulumuzda dünkü çözüm sürecinde bu konudan meydana çıkan hasılayı sormuştunuz. Bugün konuşulmadı ama dün enine boyuna konuşuldu. Dün ve evvelsi gün de böyle bir görüşme yapılmış olabilir. Kararlılıkla, samimi ve ısrarlı olduğunu ifade etmek istiyorum. Sayın Başbakan Yardımcısının televizyon kanalında ne söylediğini herkes anlamıştır. Bütün gelişmeleri takip etmemizde fayda var. Bahar aylarında silah bırakmaya yönelik bir talep olacaksa bunu gelişen süreç içinde göreceğiz. Sayın Başbakanımız göreve başladıktan sonra, bunu rutin olarak gündemine aldı, yeni bir çalışma programı aldı. Her bakanımız, bürokratımız kendilerine düşen görevi yapılar. Dünkü görüşmenin özeti, hükümet adına çözüm süreci için ne yapılacaksa yapacağız. Muhatabımız HDP ise HDP’nin de yapması gerekenler vardır. Böyle bir açıklamayı İmralı kanadından beklenti varsa sizin o tarafı ne zaman, nasıl bir açıklama yapacaksınız diye onlara sormanız gerekir. Top bizim değil onların sahasında söyleyecekleri şeyler vardır" dedi.
SURİYE ELEKTRONİK ORDUSU’NUN SİBER SALDIRISI
Suriye Elektronik Ordusu olarak ifade edilen grubun Türkiye’ye dönük olarak yaptığı siber saldırısının sorulması üzerine Arınç, "Genel olarak ele alındığını söyleyebilirim. Siber Güvenlik Kurulu kurumlar için kritik öneme sahip, internet altyapısının korunması için çalışmalar yapmak üzere kurulmuştu. Ulaştırma, Denizcilik ve Habercilik Bakanını başkanlığında, dışişleri, milli savunma, denizcilik ve haberleşme bakanlığı müsteşarları hem ilgili kurumlarda strateji belirlemek hem de siber korsanlara karşı önlemlerin etkin şekilde uygulanmasını sağlıyordu. Aynı zamanda TSE siber korsanlığa karşı eğitime başlamıştı. Bu konuda 2011 yılından sonra hükümetimiz siber savaş veya siber korsanlık üzerine Türkiye’deki altyapının korunması için bir güvenlik kurulu oluşturmuştu. Evet, böyle bir korsan çalışması belli kurumlar için Türkiye’de maalesef yapılmıştır. Ancak bunlar e-mail üzerinde yapılan görüşmeleri veya kayıtları, 2004-2005 yılları bir kısmı da 2010 yılına ait olmak üzere hackerler tarafından ele geçirildiği doğrulanmıştır. Bu konuda ilgili kurumlarda soruşturmayı yapmak üzere çalışmalarını hızlandırdılar. Bunu yüzde yüz olarak engellemenin mümkün değil olmadığı anlaşılıyor ki güvenlik riski için de geçerlidir. Buna karşı azami tedbirlerin alınmasını e-mail üzerinden yapılan böyle bir korsanlığın da güvenlik riski taşıyan konuları da içermediği de anlaşılmış olacaktır. Bu bizim için bir ikazdır. Bu ikaz karşısında da ilgili kurumlar, bütün kurullarımız Başbakanlık Müsteşarımız tarafından konusunda dikkatle takip edilmesi yönünde uyarılmıştır" ifadelerini kullandı.
AKDOĞAN-HDP HEYETİ GÖRÜŞMELERİ
Aynı gazetecinin, "Dün veya önceki gün böyle bir görüşme olmuş olabilir’ dediniz. Hükümetin HDP Heyetiyle görüşmesi mi oldu" sorusunu Arınç, "Bugün görüştüklerini cümle alem biliyor. Birkaç gün ön görüşme yaptıklarını biliyorum. Sayın Akdoğan’a sorarsanız kesin olarak size hangi gün görüştüğünü söyleyebilir. İletişim noktasında geçtiğimiz günlerde bir görüşme yaptığını biliyorum" diye cevapladı.
HAKAN FİDAN’IN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLMASI
Başka bir gazetecinin, "Eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın adaylığı konusunda Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında yapılan yorumlara uyacak kriz var mıdır" sorusuna Arınç, "Bu kriz değildir, kriz sayılmaması gerekir. MİT Müsteşarının istifa edip görevinden milletvekili adayı olması önemli bir haberdir. Sadece Sayın Cumhurbaşkanımız değil benim de içimde bulunduğum bazı arkadaşlar olumlu bulurken, yaptığı görevin önemli olduğunu ifade eden kişiler de olmuştur ama bu tartışmalar artık dünde kalmıştır. Dün saat 17.00 itibarıyla MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görevinden ayrıldığı ve milletvekili aday adayı olduğu da bir gerçektir. Dolayısıyla bugünden bu konunun tekrar tartışılması, tekrar gündemde tutulmasının hiçbir faydası yoktur. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve diğerlerin açıklamaları ne olacak sorusuna gelirseniz? Ortada sadece bir gerçek var, Sayın Başbakanımızın uygun bulması ve takdirleriyle MİT Müsteşarı Hakan Fidan görevinden ayrılmış, milletvekili aday adayı olma isteğini ortaya koymuştur. Bu, kesin bir karardır. Sayın Başbakanımızın takdiri söz konusudur. Onun takdirinin söz konusu olduğu yerde de artık hiçbirimizin yorum yapmasına gerek bulunmamaktadır. Görevinde başarılı olan bir arkadaşımızın milletvekili olacağını ifade etmesi saygıyla karşılanması gereken bir tutumdur. Şüphesiz milletvekili aday adayıdır, kaçıncı sıradan milletvekili olacak, nereden milletvekili olacak bunları tartışmaya devam edersek olumsuz bir iş yapmış oluruz. Artık dün saat 17.00 itibarıyla bir yüksek bürokrat görevinden Sayın Başbakanımızın takdiriyle ayrılmış ve aday adayı olmuştur. Defterin, kitabın bu noktasının kapanması lazım" cevabını verdi.
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ İÇİN YAPILAN İSTİFALARA GETİRİLEN ELEŞTİRİLER
7 Haziran seçimleri için çok sayıda bürokratın istifasının olduğu ve bu yöndeki eleştirilerin sorulması üzerine Arınç, "Çok sayıda istifa değil. Bir A4 sayfasının iki tarafını dolduracak kadar. Her seçim döneminde hemen hemen buna benzer bir tabloyla karşılaşırız. Muhalefet partileri de adaylık müracaatını biraz daha düşük tutarlar. Türkiye’deki bürokrasinin ne kadar yaygın olduğunu düşünürseniz bunların içinde istifa edip ayrılanların sayısı 100 civarındadır. Adalet ve Kalkınma Partisi, 550 milletvekilinin olacağı bir seçim listesi için geçtiğimiz dönemlerde 5 bine yakın aday adayıyla karşılaşmıştır. Bu kez biraz daha fazla olabileceğini düşünüyorum, dolayısıyla bürokrasiden ayrılanların sayısı yüzdelerle ifade edilecek kadar düşüktür. Onların ayrılmasıyla bürokraside işlerin duracağı kesinlikle katılmadığım bir konudur. Müsteşar giderse müsteşar yardımcıları vardır. Ancak, seçim yoluyla gelmiş olanlar ayrı bir istifa olarak değerlendirmek lazım. Yoksa kamu görevlileri, yargıda, silahlı kuvvetlerde bir iki yerde dahil istifa ettiklerinde tekrar geri dönemiyorlar. Bürokratlarımız ister yargı ister sivil bürokratlarımız olsun bunların her biri şartları iyi bilir. Herkes gitti bu iş kime kalacak diye bir endişe doğru değil. Ancak bizde usul şöyledir, bizlerle birlikte çalışan insanlar nezaketen böyle bir niyetleri olduğunu söylerler ve bizim olurumuzu almaya çalışırlar. Biz de onlara bulundukları yerde kalmak veya aday olmak konusunda hareket etmelerini söyleriz. Biliriz ki orada bir boşalma olacaksa onu telafi etmenin bir yolu bulunmalıdır. Hiçbir bürokrat bir üst amirinin haberi olmaksızın aday adaylığını koymuş olamaz. Yasa böyle demiyor, yasa bu şahsa bağlı bir haktır, istediği zaman ayrılır diyor. Nezaketen de olsa birlikte çalıştıkları üst amirlere haber vermek olağandır" şeklinde konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yurt dışındaki okullar konusunda Bakanlar Kurulu’nda yaptığı sunumun hatırlatılması üzerine Arınç, "Milli Eğitim Bakanımız, Maarif Vakfı ile ilgili çalışmaların büyük bir ölçüde tamamlandığını önümüzdeki günlerde son şekline getirilip TBMM’ye sevk edileceğini söyledi" açıklamasında bulundu.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.