Cumhurbaşkanı Erdoğan: Stokçuların gözünün yaşına bakılmayacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrasında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine toplantısı sonrında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
"Türkiye şehit yakınlarına galiz küfürler eden bir milletvekilinin şokunu atlamamışken bu kez de bir başka edepsizlik örneği ile sarsılmıştır.
'HERKES YÜCE MECLİS'E SAYGI GÖSTERMELİDİR'
Millete söyleyecek sözü, ortaya koyacak programı vizyonu olmayanların içlerindeki kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttıkları görülüyor. Hiç kimsenin partisinde, dost ortamında, evinde nasıl davrandığına elbette karışmayız. Ama buradan TBMM'nin nezaketine, izzetine, bu yüce kurumun faziletine uygun davranışlar sergilemeye davet etmek de bizim görevimizdir.
Meclis Genel Kurulu'nda süren bütçe görüşmelerinin bir an önce hayırlısıyla tamamlanmasını diliyorum. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati Bey'e bir kez daha başarılar diliyorum. Kendisinin üstlendiği görevi maliye politikalarımızı, yeni ekonomi programı doğrultusunda güçlü bir şekilde yöneteceğine inanıyorum.
'KATAR İLE İŞBİRLİĞİMİZİ SÜREKLİ İLERİ TAŞIDIK'
Pazartesi ve Salı günleri Katar'a resmi ziyaret gerçekleştirdik. Katar'la bugüne kadar siyasi, askeri, ticari, ekonomik ve kültürel konuları kapsayan 84 mutabakat imzalayarak işbirliğimizi sürekli ileri taşıdık. Cumartesi günü Siirt'te ilk etabını hizmete açtığımız tamamı 500 milyon doları bulacak yatırımı Katar'la ahenkli yürüttüğümüz örneklerinden biridir.
Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı'ndaki askerlerimizi ziyaret ettik. Önceki hafta Abu Dabi prensinin ülkemizi ziyareti yeniden yükselen ilişkilerimizin bir başka işaretiydi. BAE'nin ülkemize yapacağı 15 milyar dolarlık yatırımın müjdesini kamuoyunda paylaştık. BAE ile başlattığımız yeni dönemi hızla daha ileriye taşımanın gayreti içerisinde olacağız.
'YÜZLERCE DEV YATIRIMI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ'
Ülkemizin dört bir yanında kimi kendi vatandaşlarımız, kimi uluslararası yatırımcılar tarafından yürütülen yüzlerce dev yatırımı yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin kurtuluşunu, küresel çıkar odaklarının güdümündeki reçetelerle değil kendi kaynaklarını harekete geçirecek yatırımlarla istihdamda, üretimde, cari fazlalığıyla görüyoruz.
Ülkemizi 19 yıldır hakka, hakikate hakkaniyete dayalı bir demokrasi ve kalkınma anlayışıyla yönetiyoruz. Türkiye'de bu kavramlardan nasibini almamış bir zihniyet hep olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Tek parti faşizmi ile başlayıp, darbe ve vesayet dönemiyle süren, dışarıdan aldığı destekle kendini milli iradenin üstünde gören, gerektiğinde terör örgütleri ve her türlü şer şebekesiyle işbirliği yapan bu zihniyet milletimizin izanına çarpmıştır.
Bu zihniyet ekonomide yaşanan değişimi aynı sinsilikle mecrasından saptırmaya başlıyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme. Hedef bu. Bu zihniyet yüksek faizle ekonomiyi soğutmak, küçültmek ve istihdamı azaltmak istiyor. Türkiye siyasi, sosyal, ekonomik, askeri her alanda bölgesel ve küresel güç haline gelsin diyoruz, bu zihniyet ülkemizin siyasi ve ekonomik iddialarından vazgeçirerek eskiye döndürmek istiyor.
Gelişmiş ülkeler 2008 finans krizine girdiğinde birileri felaket senaryoları yazmaya başlamıştı. Biz bu krizin Türkiye'yi teğet geçeceğini söylediğimizde birileri bunu istihza ile karşılamıştı. Salgın döneminde de yine benzer bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Biz yüzde 1,8 oranında büyüme kaydettik. Bu yılki büyüme oranımız çoğunluğu sanayi üretimine ve ihracatımıza dayalı olarak çift haneli rakama doğru gidiyoruz. Önümüzde zorluklar yok mu? Elbette var. Dünyadaki enerji ve gıda fiyat yükselişleri bir süre sonra bu da dengeye oturacak.
Gelişmiş ülkelerdeki üretici fiyatları ile tüketici fiyat enflasyonları arasındaki büyük fark, bu ekonomileri bir süre daha sarsmayı sürdürecektir. Bu tablo bize ülkemizin üretim ve ihracat konusundaki hedeflerine ulaştırması için ihtiyacımız olan zamanı da kazandıracak. Düşük faiz ve dengeli kur ile üretim ve istihdamı adım adım daha iyiye kavuşturacağız.
Biz ne yaptığımızı, nasıl yapacağımızı, nereye gideceğimizi, ne elde edeceğimizi biliyoruz. Milletimizden bize güvenmesini ve sabırlı olmasını istiyoruz. Türkiye'nin defalarca teşebbüs ettiği, her seferinde yarım kalan büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecektir.
Geçmişte Türkiye hep başkalarının reçeteleriyle sıkıntıları çözmeye çalışmıştır. Bu defa dünyadan ve kendimizden çıkardığımız dersler ışığında, bilimin, aklın, gayretin, inancın desteğiyle kendi hikayemizi yazıyoruz. Güçlü bir altyapı, kamu düzeni, kamu maliyesi, özel sektör, nitelikli insan kaynağı ve güçlü bir azim eşliğinde hayata geçiriyoruz.
Türkiye geçtiğimiz 19 yılda toplamda 14 trilyon dolara yakın milli gelir üretmiş, bunun da dörtte birini yatırıma kullanmış bir ülke olarak hedeflerine ulaşabilecek imkana, kapasiteye sahiptir. Amacımız kalıcı üretim, kalıcı istihdam, kalıcı refah sağlamaktır. Bu süreçte ödediğimiz bedeller elde edeceğimiz kazançlar yanında çok küçük kalacaktır. Kamu işçileri ve memurların maaşlarında yapılan artışların ardından asgari ücret düzenlemesinde aynı anlayışla hareket ediyoruz.
Sosyal devlet ve sosyal yardım politikalarıyla hiç kimseyi sahipsiz bırakmadık. Küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik ilave istihdama destek paketiyle, imalata dayalı ithal ikamesi destek paketinin müjdesini paylaşmıştık. Bugün de esnaf kredilerine, hazine faiz desteği ile ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
Esnafımızı yükselen faizlerin yükünden koruduk. Bu kapsamda 2021 yılında kullanılan 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5.2 milyarlık faiz yükünü Hazine üstlenmiştir. Esnafımızın ilave yük altına girmeden işini, gücünü devam ettirmesini sağlamış olacağız. Tasarruf sahiplerinin mevduatlarını Türk Lirasında tutmak için indirimli uygulamayı uzatmıştık. Vatandaşlarımıza ayda 1.7 milyar lira katkı sağlayan indirimli stopaj uygulamasını Mart ayı sonuna kadar devam ettirme kararı aldık.
Ülkemizde bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle buğday, arpa, çavdar, yulaf, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. Zarar gören 651 bin üreticimize toplamda 2.6 milyar lira Aralık ayının ikinci yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yatırıyoruz.
Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yaşanan yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Tüm vatandaşlarımız gibi çiftçilerimizin de mağduriyetine meydan vermeyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Farklı kesimlere yönelik ilave destek programlarımızı kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz.
Avrupa'da yeniden yükselişe geçen ülkemizde kontrol altında seyrini sürdürüyor. Salgının hayatımız üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde farklı kesimlerle ilave destek programlarımızı paylaşmayı sürdüreceğiz.
Özellikle fahiş fiyat artışları konusundaki her şikayeti dinliyor, her sıkıntıyı ciddiyetle takip ediyoruz. Tüm bakanlık, kurum, belediyelerimize talimat veriyorum. Girdi maliyetlerindeki, kurlardaki yükselişlerle izah edilemeyecek fiyat artışı yapan bilhassa stokçuluk yapan hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak.
Böyle ağır bir suç işleyen herkesin yakasına yapışılacaktır. Fırsatçılık peşinde koşanları ne millet, ne tarih ne de devlet affeder. Bu konunun serbest piyasa ekonomisiyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi, kuralsızlık, başıboşluk, vicdansızlık ve ahlaksızlık değildir. Dünyanın her yerinde de serbest piyasa ekonomisi bu şekilde işler. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek, stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız."