CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini dinlemediğini belirterek, "Maalesef Ankara'nın hali üzüntü verici. Devlet bu tablo ile gitmez. dedi.

 
CHP İl Başkanı Hakan Evirgen'in düğününe katılmak üzere Çanakkale'ye gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Belediyle Sosyal Tesisleri önünde vatandaşlara hitap etti. Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında yaşanan olaylara değinerek, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde ben Abdullah Gül'ü seçmeyin dedim. Niye seçmeyin dedim? Çünkü Abdullah Gül, AK Parti'nin 3 çekirdek yöneticisinden birisiydi. Öyle birisini alır ve sen Cumhurbaşkanlığına getirirsen olur mu?

Cumhurbaşkanlığı bir hakem mevkii. Bir anayasaya dayalı bir bütünleştirici yer. Oraya gelen Anayasaya inanacak. Tarafsız ve saygın olacak. Fren olacak, fren. Senin, AK Parti'nin aşırılığına fren olacak. Bu olamaz. 'Olacak birisini getir, derli toplu dürüst bir Türk vatandaşını getir. Benim partilim olsun demiyorum. Ama sana da dur diyebilecek, anayasaya dayalı ahlaklı bir vatandaşımızı oraya getirelim' dedim. Bize 'Dindar bir Cumhurbaşkanı niye olmasın' dediler. Ya sana dindar Cumhurbaşkanı olmasın diyen yok. Ondan önce seçilenler dindar değil miydi?" dedi.

AK Parti'nin yanlış yaptığını savunan Baykal, "Yapmasalardı Türkiye bambaşka olurdu. Biz onlara tuzak kurmadık. Biz onları yanlış yapmaya sevk etmedik. Biz 'Sen başını derde sok, ben sana destek olurum. Türkiye ile çatış. Ben arkandayım. Sonra senden hesap sorarım' diyerek tuzaklar kurmadık. Türkiye için, onlar için, bizim için, vatandaş için iyi neyse onu söyledik. O bunu tuzak zannetti. Arkasında birileri 'Biz arkandayız, yürü aslanım.

Ne yaparsan yap. Kimi istersen Cumhurbaşkanı seç. Anayasayı istediğin gibi değiştir. Biz seni destekleriz' dediler. Şimdi bu çıkmaza geldi, girdi. Sana tuzağı ben kurmadım. Yanındakiler, arkandakiler tuzağı kuruyor. Maalesef Ankara'nın hali üzüntü verici. Devlet bu tablo ile gitmez. Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi mahkemede. "E canım mahkemeye vermeyi verin' diyorlar. Memleketin hukuku, anayasası var. Yanlış yapma kardeşim sende o zaman. E ben yanlış yaparım beni mahkemeye vermeyin idare ediverin. Böyle bir şey olur mu?" diye konuştu.