Cumhurbaşkanını halk seçecek
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunması için Hükümete verilen yetkinin süresinin uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin TBMM'ye gönderilmesinin karar
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunması için Hükümete verilen yetkinin süresinin uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin TBMM'ye gönderilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakanlık Yeni Bina'daki toplantı yaklaşık 6 saat sürdü.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 17 Ekim'den geçerli olmak üzere sınır ötesi operasyonlara izin veren tezkerenin bir yıl daha uzatılmasıyla ilgili konunun Bakanlar Kurulunda ele alındığını ve tezkerenin imzalarının tamamlandığını kaydetti. Çiçek, Meclis açılır açılmaz mümkünse bunun Genel Kurulda görülüşüp karara bağlanmasını arzu ediyoruz dedi.
Cemil Çiçek, ayrıca toplantıda, yurt içi ve dışındaki varlıkların ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmeler dikkate alınarak Varlık Barışının süresinin 31 Aralık 2009'a kadar uzatılmasına karar verildiğini bildirdi.
Anayasa'nın 101 ve 102. maddesinde yapılan değişiklikle cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili anayasal düzenleme ve değişiklik yapıldığını hatırlatan Çiçek, referandumla kabul edilen düzenlemeyle ilgili uyum yasası ihtiyacının ortaya çıktığını belirtti. Çiçek, Cumhurbaşkanı seçimlerinin nasıl yapılacağıyla ilgili Adalet Bakanı'nın hazırladığı bir tasarı var. O bugün Bakanlar Kurulunda görüşüldü. Prensip itibarıyla benimsendi, dolayısıyla bir iki ufak teknik düzenlemenin akabinde tekrar görüşmeye gerek yok, bunu TBMM'ye sevk etmiş olacağız. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili uyum yasasından doğan bir eksiklik böylece giderilmiş olacak diye konuştu.
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası bir açıklama yaptı.
İşte Çiçek'in açıklamasından satır başları:
- Bakanlar Kurulu olarak sınır ötesi operasyonlara izin veren tezkerenin1 yıl daha uzatılmasını benimsedik.
- Tasarı TBMM'ye gönderildi.
- Bundan böyle cumhurbaşkanının halkla seçilmesiyle ilgili uyum yasasının çıkması gerekiyor. Bununla ilgili Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı bir tasarı var bu görüşüldü ve benimsendi. Bunu TBMM'ye sevk etmiş olacağız. Uyum yasasından doğan bir eksiklik giderilmiş olacak.
- Bunlarla ilgili alternatif cezalara gitme imkanı olacaktır. Ceza infaz yasamızda değişik infaz şekilleri var, bir çok alternatif imkanlar var. Bu kanunla birlikte yürürlüğe girmiştir. Çocuklar lehine önemli düzenlemeler içeren bu değişiklikleri de biz Bakanlar Kurulu'nda karara bağladık.
- İnsan kaçakçılığı maalesef trajik bir durumdur. Bir kısım insanlar geçim derdiyle bir maceraya atılıyor. Mevzuat açısından daha caydırıcı olması için cezalar getiriyoruz.
- Bir başka konu AİHM kararlarının gereğinin yapılmasıyla ilgili bir durum var. Biz uyum yasaları kapsamında AİHM'den Türkiye aleyhine karar alınmış davalarla ilgili, yeniden yargılanmayı kabul ettik.
- Bunların da yeniden yargılanmasına imkan veren yeni bir hukuki düzen getiriliyor. İnsan hakları açısından mahkeme kararlarının süratle yerine getirilmesi mümkün olacak.
- Bugün ayrıca AB ile ilgili olarak Sayın Bağış Bakanlar Kurulu'na bilgi vermiştir. AB'de Hukuk başkanlığı diye bir başkanlık kurulmuştur. Bunu önemsiyoruz.
- Sayın Başbakan'ın ABD seyahati var. Bunlarla ilgili de değerlendirmeler yapıldı.
SORU & CEVAP
Memur maaş zamları bütçe de mi netleşmiş olacak? Sayın Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesiyle ilgili bu uyum yasası neyi içeriyor?
- Memur maaşlarıyla ilgili konu bütçeyle beraber olacaktır. Evvelki uygulamalarda böyledir. Ekim'in 17'sinde bütçe TBMM'ye sevk edilecek. Orada zaten ne karar verdiğimiz bellidir.
İkincisi, bir anayasa değişikliği söz konusu olduğunda onunla ilgili bir uyum yasasının çıkması gerekir. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçileceği belli. Bununla ilgili usul ve esaslarında kanunla düzenleneceği belirtiliyor. Böylece demek ki bu seçimlerde riayet edilmesi gereken usuller süreler, adaylardan itiraz, neyin nasıl yapılacağı devir teslim dahil bir seri düzenleme kanuna bırakılmış. Adalet Bakanlığı 26 maddelik bir uyum yasası taslağını bakanlar kurulu'na getirmiş oldu.
DTP'li vekillerin zorla mahkemeye getirilmesi kararı verildi? Kişisel görüşünüz nedir?
- Bu bir yargısal işlemdir. Biz burada yürütme olarak görev yapıyoruz. Mahkemelerin ne tip bir işlem yaptığını biz bilmeyiz. Mahkemede işlem yaparken hiçbir makama sormadan bugünkü uygulamalara göre düzenleme yaparlar. Bu karar neyse yürütmenin dışındadır. Bunun yorumunun yapılması düşünülemez. Yargılama devam ederken, yargılamayla ilgili açıklama yapmıyorum. Doğru da bulmuyorum. Mahkemeler neyin ne olduğuna kendileri karar verir. Siyaseten bunun tartışmalarını yapanlar oluyor. Bizim bugün konuştuğumuz bir konu değil.
Ekonomi gündemi açısından bugün beklenen ÖTV konusundaki indirimler devam edecek mi? Bir karar oluştu mu?
- Hayır bu konuyu bugün görüşmedik. Hem ekonomi işlerini koordine eden arkadaşımız Sayın Babacan burada yok. Ekonomi aktörlerinin olmadığı bir noktada bu kararı konuşmamız olmazdı. İlla bu konunun bakanlar kurulu'nda görüşülmesi gerekiyor mu onu da bilmiyorum.
Tezkereyle ilgili herhangi bir tarih belirlendi mi?
- Biz bu konuyla ilgili olarak, fiili olarak esas çalışma günü ilk günkü durumu bir tarafa bırakırsak 6 Ekim günü oluyor. Biz isteriz ki bugünlerde görüşülsün. Bu konuyla ilgili haberlerde çıkıyor. Bunlar hassas konular. Bir an evvel karar verilmesi lazım. Hükümetin kanaati bu işin bir yıl daha uzatılması yönündedir. Takdir parlamentonundur.
Bahçeli'nin bugünkü açıklamalarına cevap verecek misiniz?
- Bu konunun ne kadar önemli olduğuna hepimizin karar vermesi lazım. Bu Türkiye'nin meselesidir. Benim değil bizim meselemizdir. Biz böyle yaklaşıyoruz. Kim ne söyleyecekse onların cevabını da TBMM'de bu konular konuşulurken veririz. Biz yaptığımız her işi ülkemizin yararınadır diye yapıyoruz. O nedenle dikkat ederseniz, hemen ona laf yetiştirme, o onu dedi, bu bunu dedi, ama sorun da varlığını yakıcı olarak sürdürmeye devam ediyoruz.
O söylenen konularla ilgili çok uygun cevaplar da vardır. Ama biz her söylenene cevap vermek yerine bu işi soğuk kanlılıkla sürdürmeye çalışıyoruz. Millet herkesi dinliyor, takip ediyor. Sonuçta en büyük kararı millet verecek. Biz de TBMM'ye bu konuyu götüreceğiz, konuşacağız.
Konu çok önemliydi. Önemli olduğu içinde daha soğuk kanlı konuşulsun. Belki bir kısım meseleleri açık net konuşma imkanı olabilir düşüncesiyle kapalı oturumu düşünmüştük. Ama bu maksadı dışına taşındı. Denildi ki niye açık konuşmuyoruz. Bizim abdestimizden şüphemiz yok o yüzden namazımızı tartışmaya gerek yok. Milletimizden kaçırdığımız bir şey de yok. Bir çok demokratik ülkede de kapalı oturum yapılır. Bu iç tüzükte var, nasıl olacağı da bu. Bunu diyenlerin döneminde de iki defa yapılmış. O zaman siz milletten neyi kaçırdınız diyerek bir tartışmaya neden oluruz. Bunu da çok fazla iç politikada malzeme olarak kullanıldığı için biz de açık olarak yapacağız.
Açılımla ilgili olarak bizim söylediklerimiz var, konu şu veya bu şekilde başkaları tarafından değerlendirmeler de yapılıyor. Bu bir süreçtir dedik, paket demedik. Şu paket lafını literatürden çıkarmamız lazım. Birden fazla kanunu tek bir kanunda toplamak için ona paket denilmişti bizden evvel. Ama bu süreçtir. Bu süreçle ilgili birden fazla adım atıldı, atılıyor.
Ana dilde yayına imkan veren bir konuda mevzuat çalışması yapılıyor. Az önce söylediklerim de açılımın bir parçasıdır. Sınırlayıcı bağlayıcı ve her türlü farklı değerlendirmelere müsait bir paket yerine biz bu meseleye böyle bakmayı uygun görüyoruz.