Delil yetersizliğinden içerde!

ODTÜ yüksek lisans öğrencisi Hüseyin Edemir'in başına gelenler ibretlik bir hukuk öyküsü. Üstelik bu öykü, ülkemizdeki hukuk sisteminin neden hep tartışma konusu olduğunu da bize bir kez daha hatırlatıyor. ODTÜ tarih bölümünden 2008 yılında mezun olan Hüs

Delil yetersizliğinden içerde!

ODTÜ yüksek lisans öğrencisi Hüseyin Edemir'in başına gelenler ibretlik bir hukuk öyküsü. Üstelik bu öykü, ülkemizdeki hukuk sisteminin neden hep tartışma konusu olduğunu da bize bir kez daha hatırlatıyor.

ODTÜ tarih bölümünden 2008 yılında mezun olan Hüseyin Edemir, daha sonra aynı üniversitenin Almanya'nın Humboldt Üniversitesi ile ortak yürüttüğü master programına burslu olarak kabul edilmiş. Hüseyin master için Berlin'e gitmeye hazırlanırken bir de hayatını sevdiği kadınla birleştirmek için ilk adımı atmış ve nişan yüzükleri takılmış. Ama tam nişanlandığı gün sıradan bir kimlik kontrolüne denk gelen Hüseyin arandığını öğrenmiş. Basit bir hata olarak gördüğü bu aramanın hayatından 1,5 yılı alacağını o zaman hesaplayamamış tabi

SÜREÇ BAŞLIYOR

'Bir hata işleniyor yarın bırakılırım' diyen Hüseyin, öbür gün yaşadışı bir sol örgüte üye olmaktan tutuklanmış. Tutuklanma gerekçesi ise, Gençlik isimli dergide yapılan aramada çıkan bir bilgisayar disketinde isminin çıkması olmuş. Avukatlar, 'ilk mahkemede bu tip bilgisayar çıktılarının delil olamayacağını dair örnekler sunarız, bu konu hakkında bilirkişi raporları var, örnek mahkeme kararlarını gösteririz' demişler ama ilk mahkeme gelmiş çatmış: Sanığın tutuklu yargılanmasına...

BİR SONRAKİ DURUŞMA 5,5 AY SONRAYA

İlk duruşmada tutuklunmasından 4,5 ay sonra ikinci duruşmaya çıkmış, 11 yıl boyunca ODTÜ'te okuyan ve bir kez bile aranmayan, gözaltına alınmayan Hüseyin. Her insan gibi 4,5 ayın sitemiyle sormuş: "4,5 aydır neden yatıyorum?"

Mahkeme, Hüseyin'in tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmanın 5,5 ay sonra yapılmasına karar vermiş.

SAVCI SANIK BERAAT ETSİN HAKİM TUTULU KALSIN DİYOR

Geçtiğimiz Mart ayında 4. duruşması yapılan davada, ODTÜ yüksek lisans öğrencisi Hüseyin'i ilginç bir gelişme bekliyordu. Duruşma sonunda davanın savcısı kararını açıkladı: "Sanığın terör örgütüne üye olması soyut bir suçlama. Sanığın örgütle bağlantısını ortaya koyan inandırıcı bir delil, tanık ya da eylem yok. Ayrıca dava 10 yıllık zamanaşımını doldurmuş. Sanık beraat etsin ve tahliye edilsin."

Yani Hüseyin'in örgüt üyesi olduğunu söyleyen iddia makamı yani savcılık, 'Hüseyin suçsuzdur' diyordu.

Ama mahkeme heyeti "Savcının beraat talebinin reddine ve sanığın tutukluk halinin devamına" karar verdi. Üstelik bir sonraki mahkemeyi de 23 Haziran'a yani yarına atarak.

Hüseyin Edemir yarın bir kez daha tutuklu bulunduğu cezaevinden çıkarak mahkemenin karşısına çıkacak ve kendini savunacak. Ama hangi hangi suçlamaya ve hangi iddia makamına karşı? 'Deliller yetersiz, dava zamanaşımana girmiş sanık beraat etmeli ve serbest bırakılmalı' diyen savcılığa karşı....     

 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler