Deprem dede yine uyardı
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, depremin Türkiye'nin gerçeği olduğunu belirterek, "Deprem olmayacak demek, uyuşturucu vermeye benzer" dedi. Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Malatya
Yayınlanma:
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, depremin Türkiye'nin gerçeği olduğunu belirterek, "Deprem olmayacak demek, uyuşturucu vermeye benzer" dedi.
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Malatya'da "Afet Risklerinin Azaltılmasında Yeni Yaklaşımlar" konulu konferans verdi. İnşaat Mühendisleri Odası Malatya Temsilciliği tarafından Malatya Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa Vali Yardımcısı Orhan Çiftçi, mimarlar ve az sayıda vatandaş katıldı.
Konferans öncesi basın mensuplarının sorularını cevaplayan Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara,
"Türkiye'nin her yerinde bir deprem beklentisi var. Türkiye topraklarının yüzde 98'ine baktığımız zaman olası depreme maruz bir ülkede yaşıyoruz. Onun için ben hep şunu söylüyorum, Türkiye bir deprem ülkesidir. 'Türkiye'de deprem olacak mı?' Sualini sormak yerine, deprem olacak gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. Günde ortalama ülkemizde 25 deprem oluyor.
Bunlar, deprem ülkesi olduğumuzun gerçeğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla olacak mı? Yerine, olacak gerçeğini kabul edip, depremle birlikte yaşamak zorundayız. Depremle yaşamanın en önemli ve vazgeçilmez yolu da deprem güvenli binalardır. Toplumda deprem olacak mı? sorusunun kökenine inerseniz, kimse buna Malatya'da dahil yaşadığı binaya güvenmiyor. Dolayısıyla birisi çıksın, deprem olmayacak desin, herkes sevinecek ki, böyle bir şey söylenmez. Böyle bir şey söylendiği zaman uyuşturucu vermekle aynı manaya gelir.
Türkiye'de deprem olmayacak demek, uyuşturucu vermekle aynı anlama gelir. Bu ülkenin gerçeğidir. Biz niye bu kadar sorumsuz yaşadık? Çünkü hiç binaların esası üzerinde durmadık, makyajı üzerinde durduk, şimdi bunun sıkıntısını çekiyoruz. Dolayısıyla ben de hep aynı şeyleri tekrarlamak zorunda kalıyorum. Ama güvenli bir yapıda yaşarsanız, deprem olursa olur. California'daki insanın canı yok mu? Orası da aynı derecede riski sahip. Orada bir deprem olduğu zaman su bardağını tutuyor, su dökülmesin diye.
Bunun anlamı yaşadığı mekana güvenmesidir. İstatistiklere baktığımız zaman 1 Mayıs 2003'ten bu yana Türkiye'de 6'nın üzerinde deprem yok, bu da bana çok doğal gelmiyor. Marmara tüm Türkiye'nin ilgisinde olan bir yer. Marmara'da da potansiyel bir deprem tehlikesi var. Er veya geç bu deprem olacak. Ama ne zaman olacağını bilemiyoruz. Ama her gün bir gün daha biz bu depreme yaklaşıyoruz" dedi.
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Malatya'da "Afet Risklerinin Azaltılmasında Yeni Yaklaşımlar" konulu konferans verdi. İnşaat Mühendisleri Odası Malatya Temsilciliği tarafından Malatya Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa Vali Yardımcısı Orhan Çiftçi, mimarlar ve az sayıda vatandaş katıldı.
Konferans öncesi basın mensuplarının sorularını cevaplayan Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara,
"Türkiye'nin her yerinde bir deprem beklentisi var. Türkiye topraklarının yüzde 98'ine baktığımız zaman olası depreme maruz bir ülkede yaşıyoruz. Onun için ben hep şunu söylüyorum, Türkiye bir deprem ülkesidir. 'Türkiye'de deprem olacak mı?' Sualini sormak yerine, deprem olacak gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. Günde ortalama ülkemizde 25 deprem oluyor.
Bunlar, deprem ülkesi olduğumuzun gerçeğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla olacak mı? Yerine, olacak gerçeğini kabul edip, depremle birlikte yaşamak zorundayız. Depremle yaşamanın en önemli ve vazgeçilmez yolu da deprem güvenli binalardır. Toplumda deprem olacak mı? sorusunun kökenine inerseniz, kimse buna Malatya'da dahil yaşadığı binaya güvenmiyor. Dolayısıyla birisi çıksın, deprem olmayacak desin, herkes sevinecek ki, böyle bir şey söylenmez. Böyle bir şey söylendiği zaman uyuşturucu vermekle aynı manaya gelir.
Türkiye'de deprem olmayacak demek, uyuşturucu vermekle aynı anlama gelir. Bu ülkenin gerçeğidir. Biz niye bu kadar sorumsuz yaşadık? Çünkü hiç binaların esası üzerinde durmadık, makyajı üzerinde durduk, şimdi bunun sıkıntısını çekiyoruz. Dolayısıyla ben de hep aynı şeyleri tekrarlamak zorunda kalıyorum. Ama güvenli bir yapıda yaşarsanız, deprem olursa olur. California'daki insanın canı yok mu? Orası da aynı derecede riski sahip. Orada bir deprem olduğu zaman su bardağını tutuyor, su dökülmesin diye.
Bunun anlamı yaşadığı mekana güvenmesidir. İstatistiklere baktığımız zaman 1 Mayıs 2003'ten bu yana Türkiye'de 6'nın üzerinde deprem yok, bu da bana çok doğal gelmiyor. Marmara tüm Türkiye'nin ilgisinde olan bir yer. Marmara'da da potansiyel bir deprem tehlikesi var. Er veya geç bu deprem olacak. Ama ne zaman olacağını bilemiyoruz. Ama her gün bir gün daha biz bu depreme yaklaşıyoruz" dedi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.