Derisinden kan akıyor
Ailesi, teşhis konulamadığı için tedavi uygulanamadığını, tahlillerinin ise yurt dışında yaptırılabildiğine dikkat çekerek yetkililerden yardım istedi.Gaziosmanpaşa’da yaşayan ve üç yıl önce yakalandığı hastalığa teşhis konulamayan küçük kızın dramı yürek
Ailesi, teşhis konulamadığı için tedavi uygulanamadığını, tahlillerinin ise yurt dışında yaptırılabildiğine dikkat çekerek yetkililerden yardım istedi.
Gaziosmanpaşa’da yaşayan ve üç yıl önce yakalandığı hastalığa teşhis konulamayan küçük kızın dramı yürekleri burktu. Vücut derisinden kan gelen küçük kızın rahatsızlığına hem Türkiye’de hem de dünyada teşhis konulamaması ailesini derinden üzüyor.
"TAHLİLLER TÜRKİYE'DE YAPILAMIYOR"
Gülseren Berberoğlu, henüz 9 yaşında. Yakalandığı hastalık başta kendisi olmak üzere anne ve babasını derin üzüntüye boğdu. Vücudunun muhtelif yerlerinden kan gelen küçük Gülseren, hastalıkla boğuşurken ailesi teşhis konulamadığı için uygulanamayan tedavinin üzüntüsünü yaşıyor.
Bir istasyonda asgari ücretle çalışan baba Yunus Berberoğlu, “Kan ilk etapta idrarından gelmişti. Biz doktora götürdüğümüzde iltihaplanmadan şüphelendiler. Bunun üzerine başka doktorlara gittik. En son gittiğimiz doktor, kılcal damar hastalığından şüphelendi. Tahlil yapılması istendi ama o tahlil de Türkiye’de yapılamıyor” dedi.
Maddi imkansızlıklarla boğuştuğunu ifade eden Berberoğlu, tahlillerin sadece yurt dışında yapılabildiğine dikkat çekerek, “Sadece yurtdışında bu tahlil yaptırılabiliyor. Çare için Ankara’ya kadar gittik, kapı kapı dolaşmamıza rağmen bir sonuç alamadık. Tahlilin yapılması gerekiyor ama bizim de imkanımız olmadığı için yaptıramıyoruz. Bir netice alamadık. Hastalığının bir teşhisi yok. Doktorlar Türkiye ve dünya çapında az rastlanır bir hastalık olduğunu söylediler. Ben bir benzin istasyonun da asgari ücretle çalışıyorum. Evimiz kira. Benim de durumum yok. En son gittiğimiz doktor tahliller için 400 Avro istedi” diye konuştu.
"BİR AN ÖNCE TEŞHİS KONULMASINI İSTİYORUM"
Yetkililere seslenen Berberoğlu, “Çocuğumun hastalığına bir teşhis konularak iyileştirilmesini istiyorum” dedi. Anne Esma Berberoğlu ise, “Çocuğum idrarından 7 gün boyunca kan geldi. Enfeksiyon dedim kendi kendime ve önce sağlık ocağına götürdüm. Yedi günün sonunda ağzından kan geldi sonra Çapa’ya götürdük. Orada yatırdılar, serum taktılar ve bizi taburcu ettiler. Eve geldiğimizde çocuğumun ağzından kan gelmeye başladı. Anne olarak korktum artık çocuğuma bir şey olacak diye. Bunun üzerine başka bir hastaneye gittik ve 20 gün hastanede kaldık. Orada da bir çözüm bulamadık, bize başka bir doktor önerdiler. Oraya gittik ve 15 gün orada kaldık. Doktor, kılcal damar hastalığından şüphelendiğini ve Türkiye’de bunun tedavisinin olmadığını söyledi. “Yurt dışına götürmeniz gerekiyor” dedi. Bizi tahlil için başka bir yere gönderdiler. Oradan bizden 350 ile 900 Avro para istediler. Durumumuz yok ne olursunuz yardım edin” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen anne Esma Berberoğlu, “Yetkililere sesleniyorum, Başbakana sesleniyorum; ne olursunuz benim çocuğumun rahatsızlığı bulunsun. Bir anne olarak çok yıprandım. Kendim için yardım istemiyorum yeter ki çocuğum sağlığına kavuşsun. İntihara kalkıştım, kaç kere denedim ama çocuklarımı düşünerek vazgeçtim” şeklinde konuştu.
7 yaşında hastalığa yakalanan ve Fuat Paşa İlköğretim Okulu 4. sınıfta okuyan Gülseren Berberoğlu ve ailesi, yetkililerin kendilerine uzatacağı yardım elini bekliyor.