Dink cinayetindeki istihbaratçı
Hrant Dink'i 24 Şubat 2004'te İstanbul Valiliği'nde ikaz eden ve bir türlü ortaya çıkmayan gizemli istihbaratçı olduğu öğrenilen Özel Yılmaz, Dalan'ı Kaç, tutuklanacaksın diye uyarmıştı Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İstanbul Bölge Başkanı Nuri G
Yayınlanma:
Hrant Dink'i 24 Şubat 2004'te İstanbul Valiliği'nde ikaz eden ve bir türlü ortaya çıkmayan gizemli istihbaratçı olduğu öğrenilen Özel Yılmaz, Dalan'ı Kaç, tutuklanacaksın diye uyarmıştı
Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş'in yanı sıra bir başka MİT'çi Özel Yılmaz'ın da Ergenekon soruşturmasına dahil edildiği ortaya çıktı.
3. Ergenekon iddianamesine göre haklarında soruşturma devam eden 43 kişi arasında bulunan ve İstek Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan'ı MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı iken Kaç, tutuklanacaksın diye uyardığı iddia edilen Yılmaz, kısa süre önce MİT İzmir Bölge Başkanlığı'na tayin edildi.
Olayın ortaya çıkışı
Yılmaz'ın gazeteci Hrant Dink'i, Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in yetimhaneden alınan bir Ermeni kızı olduğu iddiasını dile getirdiği yazısı nedeniyle 24 Şubat 2004'te İstanbul Valiliği'nde uyaran ve ismi bir türlü ortaya çıkmayan gizemli istihbaratçı olduğu öğrenildi.
Bu gelişme basına iki MİT mensubunun 10. dalgada gözaltına alınan Handan'ın serbest bırakılması için Ergenekon savcılarına telkinde bulunduğu yönünde yansımıştı.
6 Ocak 2009'da Dalan'ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu İSTEK Vakfı'na yapılan operasyonda Dalan'ın oğlu Barış Dalan, Handan ve şoförü Coşkun Umur gözaltına alındı.
Taner'in adını kullandılar
İddialara göre, bundan sonra devreye Yılmaz ile bir başka MİT görevlisi girdi. Soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz'ü ziyaret eden iki MİT'çi Handan'ın teşkilat için çalışan önemli bir haber elemanı olduğunu söyleyerek serbest bırakılmasını istedi. MİT yetkilileri ayrıca, talebin MİT Müsteşarı Taner'den geldiğini söyledi. Konuyu araştıran Savcı Öz, Taner'in böyle bir talebinin olmadığını öğrendi.
Emre Taner'in oluruyla
Bundan sonraki süreçte bir yandan MİT içinde idari soruşturma başlatılırken, Ergenekon savcıları da Taner'in oluruyla Yılmaz'ın ifadesini aldı. Böylece Yılmaz'ın ismi de 3. Ergenekon iddianamesinde haklarında soruşturma yürütülen şüpheliler arasına girdi.
İSTEK Vakfı'na operasyon
Basında yer alan bazı haberlerde, 2009 Ocak'ta gerçekleştirilen 10. dalga operasyonundan 3 ay önce ABD'ye gittiği öne sürülen Dalan'ın, gözaltına alınacağı bilgisini Yılmaz'ın sızdırdığı iddia edilmişti.
Yılmaz'ın bu bilgiyi Dalan'ın özel kalem müdürü ve istihbarat çevreleriyle çok yakın bir kişi olarak bilinen İlhami Ümit Handan vasıtasıyla verdiği belirtilmişti.
Dink, 'Amaçları beni uyarmaktı' demişti
Hrant Dink, adını bilmediği bir kişinin (MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz) 2004'te kendisini uyardığını, öldürülmeden bir hafta önce 12 Ocak 2007'de Agos gazetesinde kaleme aldığı Ruh halimin güvercin tedirginliği-Neden hedef seçildim? yazısında anlattı.
6 Şubat 2004'te Sabiha Gökçen'in yetimhaneden alınan bir Ermeni kızı olduğuna dair yazı yazdığını dile getiren Dink, 22 Şubat'ta İstanbul Valiliği'nden telefon edildiğini ve konuyla ilgili olarak elindeki belgelerle 24 Şubat 2004'te valilikte görüşmeye çağrıldığını yazdı.
Görüşmeye Vali Yardımcısı Ergun Güngör dışında biri kadın iki kişinin daha katıldığını anlatan Dink, görüşmenin sonuna kadar tek konuşan kişinin o erkek şahıs olduğuna vurgu yaptığı yazısında şu ifadelere yer verdi:
Odadan ayrılacaktım ki götürdüğüm belgeleri görmek ya da almak için ısrar bile etmediklerini fark ettim. Belgeleri isteyip istemediklerini onlara ben anımsattım ve verdim. Zaten konuşmaların içeriğinden, beni hangi amaçla oraya çağırdıkları belliydi. Haddimi bilmeliydim... Dikkatli olmalıydım... Yoksa iyi olmazdı!
Valilikte 24 Şubat 2004'te yapılan görüşmeye Güngör dışında katılan iki kişinin kimliği uzun süre merak konusu oldu. Dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu konuyla ilgili bir soru önergesi üzerine iki kişinin istihbarat görevlisi olduğunu açıkladı, kimliklerini vermedi.
Güler: Tehdit yok demişti
Bu iki kişinin kimliği ve valilikte Dink'i tehdit edip etmedikleri, 14 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davayla da gündeme geldi.
Vali Muammer Güler imzasıyla 27 Eylül 2007'de mahkemeye gönderilen yazıda, Merhum Hrant Dink ile bahse konu görüşme; azınlıklarla ilgili iş ve işlemlerin yürütülmesinden sorumlu vali yardımcısının görevi çerçevesinde ve telefon daveti üzerine 24 Şubat 2004 günü gerçekleştirilmiştir.
Söz konusu görüşme nazik bir üslup ve resmi nezaket kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmiş olup görüşmede kesinlikle kendisine yönelik bir tehditte bulunulmamıştır denildi.
Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş'in yanı sıra bir başka MİT'çi Özel Yılmaz'ın da Ergenekon soruşturmasına dahil edildiği ortaya çıktı.
3. Ergenekon iddianamesine göre haklarında soruşturma devam eden 43 kişi arasında bulunan ve İstek Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan'ı MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı iken Kaç, tutuklanacaksın diye uyardığı iddia edilen Yılmaz, kısa süre önce MİT İzmir Bölge Başkanlığı'na tayin edildi.
Olayın ortaya çıkışı
Yılmaz'ın gazeteci Hrant Dink'i, Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in yetimhaneden alınan bir Ermeni kızı olduğu iddiasını dile getirdiği yazısı nedeniyle 24 Şubat 2004'te İstanbul Valiliği'nde uyaran ve ismi bir türlü ortaya çıkmayan gizemli istihbaratçı olduğu öğrenildi.
Bu gelişme basına iki MİT mensubunun 10. dalgada gözaltına alınan Handan'ın serbest bırakılması için Ergenekon savcılarına telkinde bulunduğu yönünde yansımıştı.
6 Ocak 2009'da Dalan'ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu İSTEK Vakfı'na yapılan operasyonda Dalan'ın oğlu Barış Dalan, Handan ve şoförü Coşkun Umur gözaltına alındı.
Taner'in adını kullandılar
İddialara göre, bundan sonra devreye Yılmaz ile bir başka MİT görevlisi girdi. Soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz'ü ziyaret eden iki MİT'çi Handan'ın teşkilat için çalışan önemli bir haber elemanı olduğunu söyleyerek serbest bırakılmasını istedi. MİT yetkilileri ayrıca, talebin MİT Müsteşarı Taner'den geldiğini söyledi. Konuyu araştıran Savcı Öz, Taner'in böyle bir talebinin olmadığını öğrendi.
Emre Taner'in oluruyla
Bundan sonraki süreçte bir yandan MİT içinde idari soruşturma başlatılırken, Ergenekon savcıları da Taner'in oluruyla Yılmaz'ın ifadesini aldı. Böylece Yılmaz'ın ismi de 3. Ergenekon iddianamesinde haklarında soruşturma yürütülen şüpheliler arasına girdi.
İSTEK Vakfı'na operasyon
Basında yer alan bazı haberlerde, 2009 Ocak'ta gerçekleştirilen 10. dalga operasyonundan 3 ay önce ABD'ye gittiği öne sürülen Dalan'ın, gözaltına alınacağı bilgisini Yılmaz'ın sızdırdığı iddia edilmişti.
Yılmaz'ın bu bilgiyi Dalan'ın özel kalem müdürü ve istihbarat çevreleriyle çok yakın bir kişi olarak bilinen İlhami Ümit Handan vasıtasıyla verdiği belirtilmişti.
Dink, 'Amaçları beni uyarmaktı' demişti
Hrant Dink, adını bilmediği bir kişinin (MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz) 2004'te kendisini uyardığını, öldürülmeden bir hafta önce 12 Ocak 2007'de Agos gazetesinde kaleme aldığı Ruh halimin güvercin tedirginliği-Neden hedef seçildim? yazısında anlattı.
6 Şubat 2004'te Sabiha Gökçen'in yetimhaneden alınan bir Ermeni kızı olduğuna dair yazı yazdığını dile getiren Dink, 22 Şubat'ta İstanbul Valiliği'nden telefon edildiğini ve konuyla ilgili olarak elindeki belgelerle 24 Şubat 2004'te valilikte görüşmeye çağrıldığını yazdı.
Görüşmeye Vali Yardımcısı Ergun Güngör dışında biri kadın iki kişinin daha katıldığını anlatan Dink, görüşmenin sonuna kadar tek konuşan kişinin o erkek şahıs olduğuna vurgu yaptığı yazısında şu ifadelere yer verdi:
Odadan ayrılacaktım ki götürdüğüm belgeleri görmek ya da almak için ısrar bile etmediklerini fark ettim. Belgeleri isteyip istemediklerini onlara ben anımsattım ve verdim. Zaten konuşmaların içeriğinden, beni hangi amaçla oraya çağırdıkları belliydi. Haddimi bilmeliydim... Dikkatli olmalıydım... Yoksa iyi olmazdı!
Valilikte 24 Şubat 2004'te yapılan görüşmeye Güngör dışında katılan iki kişinin kimliği uzun süre merak konusu oldu. Dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu konuyla ilgili bir soru önergesi üzerine iki kişinin istihbarat görevlisi olduğunu açıkladı, kimliklerini vermedi.
Güler: Tehdit yok demişti
Bu iki kişinin kimliği ve valilikte Dink'i tehdit edip etmedikleri, 14 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davayla da gündeme geldi.
Vali Muammer Güler imzasıyla 27 Eylül 2007'de mahkemeye gönderilen yazıda, Merhum Hrant Dink ile bahse konu görüşme; azınlıklarla ilgili iş ve işlemlerin yürütülmesinden sorumlu vali yardımcısının görevi çerçevesinde ve telefon daveti üzerine 24 Şubat 2004 günü gerçekleştirilmiştir.
Söz konusu görüşme nazik bir üslup ve resmi nezaket kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmiş olup görüşmede kesinlikle kendisine yönelik bir tehditte bulunulmamıştır denildi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.