İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine başlanan Hrant Dink cinayeti davasının yedinci duruşmasına cinayetin azmettiricisi oldukları iddia edilen Erhan Tuncel ve Yasin Hayal damgasını vurdu.

Duruşmada oturduğu yerden konuşmak isteyen Yasin Hayal mahkeme başkanı tarafından uyarılırken, Hayal'in avukatına sinirlenen Tuncel'in kullandığı cümleler dikkat çekti. Katil zanlısı Ogün Samast, sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılmadı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'inde aralarında bulunduğu 7 sanık ile Yasin Hayal'in eniştesi tutuksuz sanık Coşkun İnci hazır bulundu.

Duruşmaya katil zanlısı Ogün Samast katılmazken, Samast'ın rahatsızlığından dolayı duruşmaya katılmadığı ve sağlık raporunun mahkemeye faksla gönderileceği tutanaklara geçirildi. Duruşmada CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ile ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ile bazı yazarlarda izleyici olarak yer aldı. Mahkemenin başlamasıyla mahkeme başkanı Erkan Canak, dosyaya önceden talep edilen evraklardan aralarında Trabzon'da işlenen Rahip Santoro cinayeti dava dosyası, Yasin Hayal
tarafından işlenen Mc Donalds saldırısı dosyası ile Yasin Hayal'in Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu süre içerisinde cezaevinde kimler tarafından ziyaret edildiğine ilişkin belgelerinde aralarında bulunduğu çok sayıda evrakın dosyaya geldiğini tutanaklara geçirdi.

Gelen evrakların okunmasının ardından söz alan müdahil vekili avukat Bahri Belen, Trabzon'da gerçekleşen Mc Donalds saldırısı ile Dink cinayeti davasının birleştirilmesi gerektiğini söyledi. Belen, "Mc Donalds saldırısını gerçekleştiren Hayal daha önceki ifadelerinde talimatı Erhan Tuncel'den aldığını belirtmiştir. Ondan ötürü Mc Donalds dosyasının da Trabzon'dan istenilerek birleştirilmesini talep ediyoruz" dedi.

Bahri Belen'in ardından söz alan müdahil vekili avukat Fethiye Çetin, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek tarafından dosyaya gönderilen ve gizlilik gerekçesiyle büyük kısmı geri gönderilen evrakların yeniden istenilerek müdahil vekillerinde katıldığı bir oturumda değerlendirilmesi gerektiğini savundu.

Konuyla ilgili Bahri Belen ise söz alarak, "Belgelerin devlet sırrı olup olmadığı Ramazan Akyürek tarafından değil, mahkeme tarafından karar verilmesi gereken bir konudur" dedi.

Belen, "Şayet belgeler devlet sırrı ise bizim meslek etiğimiz gereği bunları açıklamamız yasaktır. Bu konuda belgeleri inceleyen naif hakime nasıl güveniliyorsa, bizlere de bu konuda güvenilmelidir" diye konuştu.
Daha sonra belgelere ilişkin söz alan Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut, "Dosyaya getirilen Mc Donalds ve Rahip Santoro cinayeti dosyaları ile davamız arasında herhangi bir bağlantı bulunmamaktadır. Ramazan Akyürek tarafından dosyaya gönderilen belgelerin devlet sırrı olup olmadığının mahkeme tarafından kararının verilmesi gerekirdi. Bu konuda müdahil avukatlara katılıyorum. İstenilen belgeler incelendiğinde cinayetin "ABD" mi, "Sarıklı Kardinal" tarafından mı işlendiği ortaya çıkacaktır. Agos
Gazetesi'nin başına gelen "Sarıklı Kardinal" mı yoksa" şeklinde konuşunca müdahil vekiller ile Fuat Turgut ve mahkeme başkanı arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

Turgut daha sonra "Önce Erhan Tuncel'e daha sonrada müvekkilim Yasin Hayal'e bir soru sormak istiyorum" diyerek, "Erhan Tuncel cinayetten önce Yasin Hayal'i Akçaabat'ta bir otele götürüp orada iki kişiyle görüştürmüştür. Bu kişilerin kim olduğunu önce Erhan Tuncel'e sonrada müvekkilim Yasin Hayal'e soruyorum" diye konuştu.

Bunun üzerine Yasin Hayal soruya oturduğu yerden cevap vermek isteyince mahkeme başkanı Erkan Canak, "Sana söz vermedim. Sen sus" diyerek soruyu Erhan Tuncel'e yöneltti.

Tuncel ise "Geçen duruşma Fuat Turgut'un soruları yüzünden psikolojim bozuldu. Burada baygınlık geçirmek üzereydim. Cezaevinde tutanakları okuduğum zaman burada dediğim hiçbir şeyi hatırlamıyordum. O derece psikolojim bozulmuştur. Sadece şunu diyorum soruyla ilgili konunun davamızla herhangi bir ilgisi yoktur. Nadire'den doğma, Vehbi'den olma Fuat'ın sorularına cevap vermeyeceğim" dedi.

Daha sonra söz verilen Yasin Hayal ise Erhan Tuncel tarafından görüştürüldüğü kişilerin Arap asıllı olduklarını ama kim olduklarını bilmediklerini söyledi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı Tuncel'e, Yasin ile görüştürdüğü kişilerin kim olduklarını sorması üzerine, Tuncel, "Gayet açık bir şekilde söyledim. Konuyla ilgisi yoktur. Fuat Turgut hastalığını Yasin Hayal'e de bulaştırmış ve Yasin Hayal'de komplo teoricisi olmuştur" diye yanıt verdi.

Bunun üzerine söz alan Yasin Hayal, "Erhan Tuncel kendisiyle görüştürdüğü kişileri Çeçenistan 2. Genel Kurmay Başkanı olduğunu söylemişti. O dönemde Erhan'ın muhbir olduğunu bilmiyordum. Onu güvenilir biri olarak tanıyordum ve büyüğüm olarak görüyordum" dedi.

Daha sonra söz alan Fuat Turgut, "Maktül her ne kadar Türklerin soyuna hakaret etmişse de cezasını mahkemeden almıştır. Keşke böyle bir olay olmasaydı" dedi.

Turgut'tan sonra söz alan Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink, "Ben mühadil Osrof Dink diyerek söz aldı. Osrof Dink, Fuat Turgut burada durmadan Ermenilere hakaret ediyor" deyinde Fuat Turgut yerinden ne alakası var diyerek araya girdi. Bunun üzerine Osrof, "Sus" diyerek Turgut'a yanıt verdi.
Osrof Dink devamında, "Burada ağabeymden Türklere hakaret eden biri olarak durmadan söz ediliyor. Mahkemenizden bunun önüne geçilmesini istiyorum" dedi.

Daha sonra söz alan Turgut, "Ben Türkçe'yi onlardan daha iyi konuşuyorum. Şovanizm insanlık suçudur. Ben Ermenilerin biz Türkleri verdiğinden iki kat daha fazla seviyorum" dedi.

Mahkeme başkanı daha sonra sanık Erhan Tuncel'e önceki celsede, "Ben birilerini temsil ediyorum" derken kimleri kastettiğini sorması üzerine Tuncel, "Önceki duruşmada Fuat Turgut psikilojimi bozmuştu. Ben ne dediğimin farkında değildim. Dışarıda benimle aynı görevi yapanlarda durumumdan rahatsız oluyorlar. Kendileri de suç ihbarında bulunurlarda Tuncel'le aynı duruma düşeriz diye tedirgin oluyorlar. Bu da devlete zarar veriyor" dedi.
Geçtiğimiz günlerde Dink soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılan Yasin hayal'in kardeşi Osman Hayal, duruşmada tanık olarak dinlendi. Osman Hayal cinayetten haberinin olmadığını cinayeti Yasin Hayal gözaltına alındıktan sonra öğrendiğini söyledi. Osman Hayal'e müdahil avukatların "Cinayet günü İstanbul'da mıydın" sorusu üzerine Hayal, "Telefon sinyalleri İstanbul'da olduğumu gösteriyor. Ben hatırlamıyorum" diye yanıt verdi.

Müdahil avukatlardan Arzu Becerik, cinayet günü olay yerinde olduğu tanık tarafından teşhis edildi. O tanık gelip burada seni teşhis edecektir" deyince Osman Hayal, "O tanık gelip beni burada teşhis etsin ben gerekli işlemleri yapacağım" diye yanıt verdi.

Arzu Becerik ısrarla İstanbul'dan Trabzon'a hangi otobüsle ve hangi saatlerde gidip geldiğini sorması üzerine Osman Hayal, "O gün benim içi özel bir gün değildi. Hatırlamıyorum" dedi.

Duruşmaya 20 dakikalık aranın ardından devam ediliyor.