Dink soruşturmasında eksik yok
Başbakanlık Teftiş Kurulu'na göre, suikastle ilgili hiçbir belge gizlenmedi. Dink'in avukatı bu saptamaya itiraz etti.Rakel Dink, eşi Hrant Dink'in geçen 19 Ocak'ta öldürülmesinden sonra, nisan ayında Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir mektup göndererek, bund
Başbakanlık Teftiş Kurulu'na göre, suikastle ilgili hiçbir belge gizlenmedi. Dink'in avukatı bu saptamaya itiraz etti.
Rakel Dink, eşi Hrant Dink'in geçen 19 Ocak'ta öldürülmesinden sonra, nisan ayında Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir mektup göndererek, bundan önce üstü örtülmüş cinayetlere benzemememesi için devreye girmesi çağrısında bulunmuştu.
Erdoğan, bu mektup üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu iddialarla ilgili inceleme yapması için görevlendirdi. Kuruldan üç müfettiş İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı soruşturmayı da kapsayacak şekilde çalışmalara başladı.
İncelemeler 8 ay sürdü. Başbakanlık Müfettişleri istihbarat bilgileri, telefon konuşmaları, resmi yazışmalar başta olmak üzere Trabzon- İstanbul hattında yaşanan gelişmelerle ilgili akıllarda kalan tüm soru işaretlerine yanıt aradı.
Yazım aşamasına gelen rapordaki tespitler şöyle:
Soruşturmaya girmeyen, saklanan ya da gizlenen herhangi bir bilgi ve belge yok.
Hrant Dink'in herhangi bir koruma talebi olmadı.
Raporun tamamlanmasının ardından Başbakan Erdoğan'ın onayına sunulacağı, gerekli görülürse incemenin soruşturmaya dönüştürülebileceği ifade ediliyor. Meclis İnsan Hakları Komisyonu da cinayetle ilgili incelemesini sürdürüyor.
DİNK'İN AVUKATI NE DİYOR?
Hrant Dink'in avukatlarından Fethiye Çetin, NTVMSNBC'nin sorusu üzerine, raporu henüz görmediklerini belirterek, İncelemenin 8 ay sürmesine gerek yok. Bazı belgeler çok açık dedi.
Çetin'in Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun inceleme sonuçlarına ilişkin ilk değerlendirmesi şöyle: Şu kadarını söyleyebilirim ki, Hrant Dink, devletin tüm istihbarat birimlerinin bilgisi olmasına rağmen, hiçbir önlem alınmayarak öldürüldü. Bir kere bu çok açık. Koruma yönetmeliğine göre hayatları ciddi tehlike altında olan kişileri, talepleri olmaksızın korumak gerekir. Hrant Dink cinayetinden sonra pekçok aydın, gazeteci ve yazara talepleri olmaksızın koruma verildi. Bu nedenle görevlilere ilişkin Hiç bir kusuru bulunamamıştır ya da araştırılacak bir şey yoktur kısmına katılamıyorum. İkincisi, eğer öyleyse bizzat İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın tespitleri ile ortaya çıkmıştır ki, savcılardan delil gizlenmiştir. O nedenle raporu bir görelim, daha ayrıntılı değerlendirme yapacağız.