Ecevit'in adı da iddianamede
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, geçmiş yıllarda meydana gelen faili meçhul pek çok olaya ilişkin belge olduğu ancak bu olaylarla şüpheliler arasında doğrudan bağlantı bulunduğuna dair yeterli delil olmadığı kaydedildi. Kuruluş ta
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, geçmiş yıllarda meydana gelen faili meçhul pek çok olaya ilişkin belge olduğu ancak bu olaylarla şüpheliler arasında doğrudan bağlantı bulunduğuna dair yeterli delil olmadığı kaydedildi. Kuruluş tarihi belirlenemeyen Ergenekon terör örgütünün, yürütülen soruşturma kapsamında tam olarak deşifre edilemediği kaydedildi.
ECEVİT DÖNEMİNDE DARBE GİRİŞİMİ
Yapısı tamamen deşifre edilemeyen Ergenekon terör örgütüne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen belgelere göre, örgütün AKP'den önceki Bülent Ecevit koalisyon hükümeti döneminde de darbe planları oldu.
Örgütün ele geçirilen belgelerinde, "Toplumsal olaylarda Ergenekon ön plana çıkmamalı" felsefesini benimsedikleri öğrenildi. Ayrıca örgütün gizli hakim güç olmayı amaçladığı da kaydedildi. Soruşturmadaki belgelere göre örgüt Türkiye'de gizli hakim güç olmayı amaçlıyor.
FARKLI GÖRÜŞLER AYNI ÖRGÜTTE
Örgütün etnik grupları düşman olarak gördüğü, herkesi birbirine düşman göstermeye çalıştığı da iddia ediliyor. Örgütün içinde sağcı, solcu, dinci, milliyetçi, radikal dinci gibi birçok grubun olduğu ancak bu kişilerin birbirlerinden haberdar olmadıkları, bunu sadece örgütün en üst kademesinde yer alan yöneticilerin bildiği öğrenildi.
UĞUR MUMCU BELGELERİ VAR
Ahmet Taner Kışlalı cinayeti örgütün ele geçen belgelerinde yer alıyor. Buna ilişkin soruşturma sürüyor. İşçi Partisi'nde yapılan aramalarda ise Uğur Mumcu cinayetine ilişkin belgeler ele geçirildi. Türkiye'de geçmiş dönemde meydana gelen faili meçhul olayların şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen belgelerde yer aldığı ancak sanıkların bu eylemlerden sorumlu tutulmalarına ilişkin yeterli delil bulunamadığı öğrenildi.
ABDULLAH ÖCALAN ADI DA GEÇİYOR
Ele geçirilen belgeler arasında Susurluk, PKK ve Abdullah Öcalan'ın da adı geçiyor.
Örgütün belgelerinde DHKP/C ve Fehriye Erdal'a ilişkin bilgilere yer verildiği ve bu nedenle Sabancı suikastının da soruşturma kapsamında araştırıldığı öğrenildi.
GAZETECİLER FİŞLENDİ
İddianamede, Türkiye'de tanınan bütün gazetecilerin ve bazı medya patronlarının örgüt tarafından belgeler hazırlanarak fişlendiği ve bunun örgütün üst düzey yöneticilerine sunulduğu öğrenildi. Gazetecilerin CIA, Mossad, FBI, MİT ajanları gibi fişledikleri iddianamede yer aldı. Örgütün her meslek grubunda fişleme yaptığı ancak özellikle gazeteciler için belge hazırladığı da kaydedildi.
HER SANIĞIN ROLÜ ANLATILIYOR
İddianamenin yaklaşık ilk 100 sayfasında sanıklar, örgüt ve örgütün olayları yer alıyor. 400 sayfaya yakın bölümde ise örgütün faaliyetleri ve deliller yer alırken daha sonraki kısımlarda ise her sanığın eylemlerdeki rolü, bireysel durumları anlatılıyor. Sanıkların iddianamede operasyon sırasına göre yer aldığı da öğrenildi.
TEKİN, DANIŞTAY'LA SUÇLANIYOR
Danıştay saldırısının ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan ve hakkında takipsizlik kararı verilen Muzaffer Tekin'in bu iddianamede saldırı nedeniyle suçlandığı da kaydedildi.
UYUŞTURUCU BAĞLANTISI DELİLLENDİRİLEMEDİ
Öte yandan örgütün uyuşturucu bağlantısı olduğu ancak bunun halen delillendirilmeye çalışıldığı belirtildi.
IŞIKLAR ARANIYOR
Öte yandan Halis Yavuz Işıklar'ın da Turan Çömez ve Levent Ersöz gibi arandığı belirtildi.
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ KULLANILIYOR
İddianamede örgütle bağlantılı 10'a yakın sivil toplum örgütünden bahsedildiği ve bu derneklerin de halkı yönlendirmek için kullanıldığı anlatıldı.
MİLLİYETÇİLİK FARKLI
Resmi Atatürk milliyetçiliği ile örgütün milliyetçilik anlayışının bağdaşmadığı da ifade edildi.