Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İstanbul Fuar Merkezi’nde katıldığı “20. Türkiye Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı (ICCI)” öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 20. Türkiye Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’na (ICCI) katılan Enerji Bakanı Taner Yıldız, Gazprom ile bir araya geldiklerini ve Türkiye ile Rusya arasında bir görüşmenin daha olmasına karar verdiklerini belirtti. “Putin’in yazdığı mektuplar olmuştu. Buna Türkiye’nin tavrı ne oldu? soruna Bakan Yıldız, "Sayın Putin’in Başbakanımıza hitaben yazdığı mektup çerçevesinde bir kısım görüşmelerimiz oldu.

Gasprom yardımcısı Medvedev ile bir araya geldik. Türkiye ile Rusya arasında müstakil bir görüşmenin daha uygun olacağı kanaatine vardık. Yani AB üyesi ile yapılacak Rusya’nın görüşmelerinde ayrıca bir taraf olmak istemiyoruz. Çünkü Romanya-Bulgaristan üzerinden Türkiye’ye gelecek hattın hem çıkışları, hem de gaz miktarları daha farklı. Ama AB üyesi ülkelerin özellikle AB Enerji Komiseri Oettinger ile beraber yapmış oldukları toplantıda gerek Rusya’da, gerekse Brüksel’de bir dizi toplantılar düzenleneceğini öğreniyoruz.

Bu toplantılarda özellikle AB üyesi ülkelerin doğalgazda arzda bir sıkıntı yaşamamaları için bununla alakalı Ukrayna’nın üzerinde bir mali yapılanma üzerine konuşulduğu söylendi. Biz Ukrayna’nın özellikle mali durumuyla alakalı böyle bir görüşmede taraf olmak istemiyoruz. Çünkü Türkiye’nin problemi daha farklı. O yüzden bizim Sayın Medvedev ile yapmış olduğumuz toplantılar son derece önemli geçti ve Türkiye’nin arz güvenliğiyle alakalı herhangi bir problem yaşamamasına dönük görüşmelerde bulunduk. Önümüzdeki ay St. Petersburg’da bir enerji toplantısını bu vesileyle yapmak istiyoruz" cevabını verdi.

"ELEKTRİKTE KRİZ YOK"

Kuraklık ve elektrik üretimine dair Orman ve Su İşleri Bakanı’nın açıklamalarıyla farklı cümleler kullansa da aynı şeyi kast ettiklerini belirten Taner Yıldız, "Orada herhangi bir tezat yok. Su miktarlarının seviyesi ile enerjinin üretilmesi birbiriyle bağlantılı olsa da ayrı sonuçlar doğuran bir konudur. Türkiye’de gerek kar ve yağmur yağışlarının şu anda önceki yıllara göre daha düşük olduğundan bahsediyoruz.

Yalnız bunu herhangi bir krize dönüştürmeye çalışanların da doğru yapmadıklarını söylemem lazım. Türkiye’de herhangi bir enerji üretimiyle alakalı, elektrik tüketimiyle alakalı, elektrik kesintileriyle alakalı herhangi bir kriz söz konusu değildir. Biz su kaynaklarından, HES’lerden elde edeceğimiz elektrik üretimi yerine olmadığı kadarını diğer kaynaklardan üretiriz. Türkiye’nin toplam elektrik tüketiminde ithalat payı yüzde 3. Sanki bunu tamamıymış gibi göstermelerini doğru bulmam. Türkiye’nin elektrik ihracatı da var. Toplam yüzde 2.5’luk bir bedelden bahsediyoruz.

Tamamını ithal ediyormuş gibi bir görüntünün enerji sektörüne, elektrik üreticilerine bir haksızlık olduğunu söylemem lazım. Türkiye’de elektrikle alakalı kurulu güç, özellikle geçtiğimiz yıl bütün zamanların rekorunu kırmıştır ve 7 bin megavat yeni güç eklenmiştir. Türkiye’nin tam 100 yıllık ürettiği tüm kurulu güçten daha fazlası AK Parti Hükumetleri zamanında, son 11 yılda yapılmıştır. Elektrik ile ilgili kurulu gücümüz tüm zamanların rekorunu kırdı. O yüzden Türkiye’de enerjiyle alakalı herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir ve bunların elektrik fiyatlarına yansımasıyla alakalı spekülasyonlar yapılıyor. Bundan kaynaklanan herhangi bir maliyet artışını Türkiye göğüsleyebilecek, balans edebilecek, dengeleyecek bir güce sahiptir.

Bu konuda doğru şeyler anlatıp, doğru şeyler yazmamız lazım. Yağmur yağarsa su birikiyor demektir, yağmur yağmıyorsa su birikmiyor demektir. Bu bizim elimizde olan bir konu değildir. O yüzden su miktarları özellikle enerji üretimiyle alakalı sürdürülebilir enerji üretimiyle alakalı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında takviye ihtiyacı vardır. Bakanımızla aynı şeyleri söylediğimizi görüyorum, farklı bir şey söylemiş değiliz" dedi.

"İYİ NİYETLE TENCERE TAVA ÇALANLAR ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE TASARRUFU İÇİN BUNU YAPSIN"

Her suyun enerjiye dönüşmeyeceğini belirten Yıldız, "Bu açıdan Türkiye’nin elektrik üretiminde HES’lerden yararlanacağı payın düşmemesi için uğraşıyoruz. O yüzden iyi niyetle zaman zaman tencere tava çalan kardeşlerimizi, vatandaşlarımızı yerli kaynaklarla alakalı yapacaklarını daha dikkatli kullanmalarını istirham ediyorum. Her birimiz enerji verimliliği ve tasarrufuyla uğraşalım. Tencere ve tava çalacaksak enerji verimliliği ve tasarrufu için bunu yapalım. Yerli kaynaklar aleyhine değil, her birimizin su kaynaklarını güneş, rüzgar, jeotermal kaynaklarını daha da artırıp, bağımlılığımızı azaltacak bir yapıya gitmemiz lazım. Türkiye’deki enerji politikaları ve stratejileri de bunu içermektedir" ifadelerini kullandı.

"GÜNEY AKIM’DA GÜZERGAH DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİ OLMADI"

Güney Akımı’nın güzergahında değişiklik talebi olup olmadığı sorusunu Bakan Yıldız, "Rusya Federasyonu projesinin herhangi bir güzergah değişikliği talebi olmadı. Bu talep olmayınca bizim de arzımız olmaz. Böyle bir talep gelmesi halinde değerlendireceğimizi söylemiştik. Medvedev de böyle bir taleplerinin olmadığını ve projeyi devam ettirdiklerini söylediler. Bizim için problem yok" dedi.

"MAVİ AKIM’IN KAPASİTESİ ARTTIRILMA TALEBİNDE BULUNDUK"

Mavi Akım’ın kapasitesinin artırılması talebinde bulunulduğunu söyleyen Yıldız, "2015’in sonunda bunun fiili duruma dönüşmesiyle alakalı bir kısım teknik değişiklikler yapılacak ve 16 milyar metreküplük kapasitenin 19 milyar metreküplük kapasiteye çıkartılması için uğraşıyoruz. Bu alımları özel sektörün yapmasını ve uygun fiyatta yapmayı istiyoruz. Türkiye hem büyüme rakamlarını karşılayabilecek arz güvenliklerini karşılamak durumunda, hem de uygun fiyatlarla karşılamak durumunda" dedi.

"DOĞALGAZDA ELEKTRİK PAYI ARTACAK"

Doğalgazda elektrik payının artacağı ve bunun elektriğe zam olarak yansıyacağı iddialarına ilişkin soru üzerine Bakan Yıldız, "Birinci kısım doğru, ikinci kısım yanlış. Eğer yağmur, kar az yağmış olursa bizim HES’lerden üreteceğimiz elektrik azalır, bunun yerine de başka kaynaklar ikame eder. Biz Türkiye’yi enerjisiz bırakmayız ama onu hangi kaynaktan üreteceğimiz önemli. O zaman diğer kaynakları da kullanma zorunluluğumuz doğar. Ne olur? Doğalgazın payı biraz artar.

Bizim yüzde 43’lere kadar indirdiğimiz doğalgaz payı yağışların rejimlerinin düzenli olmamasından kaynaklanan sebeplerle bu oran artar. Biz bunu istemeyiz. Bunları da aradaki fark çok yüksek olmayacağını tahmin ediyoruz. Gelişmeleri hep beraber izleyeceğiz. Ortada herhangi bir sıkıntı bulunmamakta. Özellikle 30 Mart seçimlerinden sonra her vesileyle herhangi bir problem noktasının oluşturulmasına karşıyız. Elimizde böyle imkanlar var, kaynaklarımız müsait. Biz böyle bir sıkıntı öngörmüyoruz" ifadelerini kullandı.