Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’in yaptığı açıklamanın ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü, düzenlenen saldırıyla ilgili ele geçirilen mühimmat, para, giyecek ve diğer malzemeler ve zanlılarla ilgili açıklama yaptı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nun yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:  "20 Eylül 2013 günü akşam 21.30 sıralarında, DHKP/C terör örgütü mensuplarınca Emniyet Genel Müdürlüğü Ek Hizmet Binası ve Dikmen Polis Evi’ne yönelik roketli saldırı eylemleri gerçekleştirilmiş olup herhangi bir can kaybı ve yaralanma olmamış sadece maddi hasar meydana gelmiştir. olay yerinde uzman ekiplerce yapılan ilk incelemeler neticesinde; 1 adet marjinal sol terör örgütüne ait bez parçası, 1 adet RPG7 roket ana gövdesi, 1 adet atılmamış RPG7 roket başlığı, 3 adet plastik sevk barut koruyucu, 1 adet plastik siyah renkli poşet içerisinde beyaz renkli havalı naylon, 1 adet siyah renkli çanta, 1 adet bağlama kılıfı. Roketin atıldığı yerin karşı caddesinde; 2 adet roket disk kapağı bulunmuştur.

Eylem sonrası şahısların Mevlana Bulvarı Kepekli Mevkiinden, Ankara istikametine doğru, Akpınar Mahallesi 826 sokak ve Konya yolu arasında ulunan ağaçlık alanda saklandıklarının tespit eilmesi üzerine bölge güvenlik güçlerimizce çember altına alınmıştır.
Görevlilerimizce ‘teslim olmaları’ yönünde defalarca ikazlar yapılmış, ancak şahısların ateşle karşılık vermesi sonucu çıkan çatışma neticesi Kırmızı Bültenle aranan M.K. isimli örgüt mensubu ölü olarak, S.P. isimli örgüt mensubu da ağır yaralı olarak ele geçirilmiştir."

ŞAHISLARIN ÜZERİNDE YAPILAN ARAMA

"1 adet maka ibaresi olmayan namlusunda fişek sürülü ve atışa hazır vaziyete otomatik tabanca ve bu tabancaya ait şarjör ile 19 adet 7,65 mm çapında fişek, 1 adet CZ-75 marka atışa hazır vaziyette tabanca ve bu tabancaya ait şarjör ile 13 adet 9mm çapında fişek, 1 adet Pistole marka 7.65mm çapında tabanca ve tabancaya ait fişek dolu şarjör, 1 adet dolu şarjör ve şarjör içerisinde 9mm çapında dolu fişek, 1 adet 7,65 mm çapında silaha ait olduğu değerlendirilen dolu şarjör, 3 adet DHKP/C yazılı flama, 2 adet F1 savunma tipi el bombası, 2 adet dolu vaziyette tam otomatik silaha ait şarjör ve bu şarjör içerisind 37 adet 7.65 mm çapında mermi, 1 adet CZ -75 marka tabancaya ait şarjör,2 adet poşet içerisinden toplam 69 adet 7.65 mm çapında fişek, 2 bin 280 Euro banknot, 2 bin 560 TL banknot, 2 adet siyah renkli maske, 1 adet pusula, 1 adet Ahmet Güzel adına düzenlenmiş sahte kimlik, 1 adet Muzaffer Uzun adına düzenlenmiş sahte kimlik, 1 adet dolu tabanca fişeği ile çok sayıda örgütsel doküman ele geçirilmiştir. Şahıslarla ilgili yapılan çalışmalarda; Ölü olarak ele geçirilen örgüt mensubu Muharrem Karataş’ın; 2001 yılından itibaren DHKP/C terör örgütünün açık alan yapılanmaları içerisinde aktif olarak faaliyet yürüttüğü. 9 Mayıs 2001 de, Sivas’ta DHKP/C terör örgütüne yönelik operasyonda tutuklandığı. 16 Kasım 2003 de, Çorum da DHKP/C terör örgütünün kırsal kuryesi olarak malzeme aktarımı yapmak ve örgüte elaman kazandırmak suçlarından tutuklandığı.

2009 yılında illegal yollardan Yunanistan’a gittiği bilgisine ulaşılmıştır. Ayrıca şahsın; 19.03.2013 günü Ak Parti Genel Merkezi’ne yönelik Lav silahlı saldırı eylemi gerçekleştiren şahıs olduğu ve 3 adet Ankara 2 Nolu Hakimliği’nce “Silahlı Terör Örgütüne üye olmakö, 1 adet “Tehlikeli Maddeyi İzinsiz Olarak Bulundurmak ve El Değiştirmekö ve 1 adet “Devletin Birliği ve Ülke Bütünlüğünü Bozmakö suçlarından olmak üzere 3 adet “Kırmızı Bültenle Aranıyorö kaydının olduğu. Yaralı olarak yakalanan Serdar Polat’ın; 2004 yılında DHKP/C terör örgütünün açık alan yapılanmaları içerisinde faaliyet göstermeye başladığı. 2004/2008 yılları arasında Tunceli, Kocaeli ve İstanbul da çeşitli suçlardan gözaltına alındığı. 2008 yılı itibari ele DHKP/C terör örgütünün yayın organı olan İstanbul ilinde Yürüyüş Dergisi muhabirliği yaptığı. 24.12.2010 tarihinde DHKP/C terör örgütü adına ilimizde ses getirici eylem yapmak üzere gelen suikast timindeki şahıslara örgütsel irtibatı olduğu için İstanbul ile Yürüyüş Dergisi bürosunda yapı aramada yakalandığı. 10.06.2012 tarihinde Tunceli de polise mukavemet suçundan tutuklandığı Eylül Ekim ayları itibarıyla illegal yollardan Yunanistan ülkesine çıktığı değerlendirilmekte olup, şahsın “Aranmadığı anlaşılmıştır."