Erdoğan AB'ye resti çekti

Diğerlerini burada AB'ye hazır bir ülke olarak göremezsiniz. 'Güney Kıbrıs'ın 650-700 bin nüfusu var, Türkiye geldiği zaman 70 milyon nüfusu var'; tek enstrümanları bu. Tamam da o zaman daha kapıyı baştan açmamış olsaydın. Kapıyı baştan niye açtın?" diye

Erdoğan AB'ye resti çekti

Diğerlerini burada AB'ye hazır bir ülke olarak göremezsiniz. 'Güney Kıbrıs'ın 650-700 bin nüfusu var, Türkiye geldiği zaman 70 milyon nüfusu var'; tek enstrümanları bu. Tamam da o zaman daha kapıyı baştan açmamış olsaydın. Kapıyı baştan niye açtın?" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar yemeğinde bir konuşma yaptı. Erdoğan, bu tür buluşmaların dünya barışına, istikrara, özellikle de dayanışma ve yardımlaşmaya katkı sağlayacağını belirterek, "Bu tür buluşmaların dünyaya vereceği mesaj çok açıktır.

Hangi dinden olursa olsun, hangi inanca, kültüre, dünya görüşüne sahip olursa olsun tüm insanların bir araya gelebilecekleri, konuşabilecekleri, anlaşabilecekleri ve uzlaşabilecekleri bir zemin mutlaka vardır.

Sevgi, adalet, merhamet aslında tüm medeniyetlerin ortak değerleridir" dedi. Semavi dinlerin, dayanışmayı, yardımlaşmayı, hoşgörü ve kardeşliği, evrensel değerleri vurguladığını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin sahip olduğu renklilik, çeşitlilik, kültürel zenginlik dolayısıyla dünyaya bu mesajı en iyi verebilecek ülkelerden biri olduğunu kaydetti.

"Üç dinin İslam'ın, Hıristiyanlığın ve Yahudiliğin ezgileri bu topraklarda kendilerine özgürce yankılanma alanı bulmuşlardır" diyen Erdoğan, sadece Hatay'da değil tüm Türkiye'de farklı din ve mezheplerin hoşgörü içerisinde bir arada yaşadığını vurguladı.

Erdoğan, Mevlana ve Yunus Emre'nin sözlerinden alıntı yaparak, şunları söyledi:
"Bu uzlaşmayı bozacak provokatif saldırıların toplum tarafından kınandığını müşahede etmişsinizdir. Bu topraklar Mevlana'yı yetiştiren topraklardır. 'Gel, gel, ne olursan ol, yine gel. İster kafir, ister Mecusi, ister puta tapan ol, yine gel. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel'.

Bu topraklar 'gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz' diyen Yunus Emre'yi yetiştiren topraklardır. Bizler de yüzyıllar öncesinden gelen mesajlara bütün kalbimizle sahip çıkıyoruz. Yeniden ve yeniden tüm dünyaya duyurmak için gayret gösteriyoruz."

Medeniyetler İttifakı girişimine de değinen Başbakan Erdoğan, "İttifak'ın gelecek Nisan ayında yapılacak ikinci forum toplantısına büyük önem veriyoruz. Bize gayet iyi konser sunan kardeşlerimizi orada ağırlamayı ümit ediyoruz" diyerek Antakya Medeniyetler Korosu'nu toplantıya davet etti.

"KÖPRÜ DEĞİL, KİLİT KONUMUNDAYIZ"

Türkiye'nin sıkça ifade edildiği gibi batının en doğusu, doğunun da en batısı olduğunu dile getiren Erdoğan, bu tanımlamanın Türkiye'nin sadece coğrafi konumunu değil, aynı zamanda medeniyetler, kültürler, dinler ,diller arasında bir köprü konumunda olduğunu da ifade ettiğini kaydetti.

Türkiye'nin köprü olmaktan öte bir kilit görevi gördüğüne dikkat çeken Erdoğan, "Türkiye'nin bu potansiyelini, zenginliğini kullanabilmek için 2002'den itibaren her alanda yoğun bir reform programını uygulamaya koyduk.

Demokratikleşme ve insan hakları konusunda 6 sene öncesine göre kıyaslanamayacak bir konuma yükselmiştir. Reformlar AB katılım sürecine giden yolu açmıştır ve katılım sürecinde bu yolculuk devam etmektedir" diye konuştu.

AB'YE SERT ÇIKTI

Başbakan Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Türkiye bu sürece girene kadar açma-kapama diye bir anlayışın olmamasından yakınan Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda itirazlarını yüksek sesle dile getiren AB üyesi ülkeleri sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Açılıp kapanıp ne yazık ki, kovayla su çekmeyi bırakın, attığınız kova orada takılıp kalıyor. Çıkarabilene aşk olsun. O hale geldi. Bunun mücadelesini vermeye çalışıyoruz. Bir taraftan faslı açmaya çalışıyoruz ve diyoruz ki 'Bakın bu adil bir yaklaşım değil. Biz sizden iane istemiyoruz. Bizden öncekileri nasıl, hangi hakları tanıdıysanız bize de aynı hakları tanıyın.

Bizi yük olarak görüyorsanız o da ayrı konu. Onu da bize açıklayın'. Türkiye yük olmaya değil, Türkiye yük almaya geliyor. Türkiye'yi böyle tanıyın." Şu anda 1.5 milyarlık İslam dünyasının Türkiye'nin AB sürecini izlediğini belirten Erdoğan, 7 fasılda müzakerelerin yürütüldüğünü, iki faslın da bu dönem Fransa'nın dönem başkanlığında açılmasını beklediklerini kaydetti.

"AB SÜRECİ YAVAŞLATIYOR"

Erdoğan, AB'yi müzakere sürecini yavaşlatmakla da suçladı. "Ne yazık ki AB tarafının fasıllar konusunda Türkiye ile aynı hızda olmadığını görüyoruz" diyen Erdoğan, AB'ye şöyle seslendi:

"Türkiye tüm yükümlülüklerini yerine getirirken, takvimini ortaya koyarken, Avrupa tarafının her dönem başkanlığında iki fasıl açmak gibi tavır benimsediğini, böylece süreci yavaşlattığını görüyoruz. Bu karşımıza çıkan ilk engel değil. Bütün bunlara rağmen Türkiye arzusunu, hevesini ortaya koydukça AB tarafından motivasyon, şevk kırıcı açıklamalar geldi.

Şunu bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum AB kriterlerine, standartların ulaşmak noktasında ülke olarak hiçbir çekincemiz, tereddüdümüz yok. Samimiyetle buna yaklaşanlar Türkiye'nin bu noktada nerede olduğunu gayet iyi tespit, tescil ediyorlar."

Erdoğan, her bir bakanlığın ve kuruluşun üzerine düşen sorumluluğu belirlediği takvim uyarınca yerine getirdiğine işaret ederek, "AB üyesi kimi ülkelerden ne tür açıklamalar yapılırsa yapa, "İttifak'ın gelecek Nisan ayılsın, ne tür engeller çıkarılırsa çıkarılsın biz kendi düzenlemelerimizi yapıyoruz, yapmaya da devam ediyoruz. Bundan karlı çıkacak olan sadece Türkiye değil aynı zamanda AB'nin ta kendisidir" dedi. Erdoğan, AB'ye de rest çekerek, şunları söyledi:

"Avrupa Birliği'ne hazır bir ülke varsa o da Türkiye'dir. Diğerlerini burada AB'ye hazır bir ülke olarak göremezsiniz. Güney Kıbrıs 650-700 bin nüfusu var. Türkiye geldiği zaman 70 milyon nüfusu var. Tek enstrümanları bu. Tamam da o zaman daha kapıyı baştan açmamış olsaydın. Kapıyı baştan niye açtın? Zaten 5 milyon vatandaşımız şu anda Avrupa'da yaşamını sürdürüyor."

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler