Erdoğan açtı ağzını yumdu gözünü

Erdoğan, polisten şiddet gören ve protestocu öğrencilerle ilgili açıklamalarda da bulundu. Erdoğan, "Harç noktasında devlet farklı şekilde zaten devlet ödüyor. Neyin eylemini yapıyorlar bunlar." dedi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:Çeşitli ga

Erdoğan açtı ağzını yumdu gözünü

Erdoğan, polisten şiddet gören ve protestocu öğrencilerle ilgili açıklamalarda da bulundu. Erdoğan, "Harç noktasında devlet farklı şekilde zaten devlet ödüyor. Neyin eylemini yapıyorlar bunlar." dedi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Çeşitli gazetelere bizim paralar aktardığımızı, paraların gidip geldiğini söylüyorlar yine benim o zaman dokunulur durumdaydım. Niye o zaman bunu yargıya götürmediler?

BUNLARIN HALİ BU 

Üstelik İstanbul valisi kaynaklı zat, onun da ne olduğu zaten belliydi. Yaptığı müracatı o zaman ki hükümet karşılıksız bıraktı. Olmayan şeyin delili olmaz ki. Ondan da netice alamadılar. Hala müflis tüccar biliyorsunuz eski defterleri karıştırır dururmuş. Bunların hali bu. Bunlar aynı zamanda Ergenekon avukatlığı da yapıyorlar.

 

KAYNAKLARI KURUDU

Geçmişte ergenekondan besleniyorlardı, şimdi o kaynakları kuruduğu için başka kaynak arıyorlar. Baktılar ki wikileaks belgeleri aynı vazifeyi görüyor, sorgusuz sualsiz belgelere dayandılar.

İftiraları bile kendileri üretemiyorlar. Yabancı sitelerin iddialarını alıp bunun borazanlığı yapıyorlar. Böyle bir şey olmadığını söylediğimiz halde, utanacakları yerde belge istiyorlar.

Yahu sen 12 Eylül’de gidip muhtardan belgeni alamadı

BİR TEK FISTIK YEŞİLİ KALDI

Oy kullanamadın. Şimdi kalkmış bizden belge istiyorsun. Belge kim sen kim? Ben ispat edin hesapları bulun hep o paraları hem malvarlığımı bağışlayacağım diyorum. Haram para istemeyiz diyorlar. Anadolu’da bir laf vardır. Her boyayı boyadın bir fıstık yeşili kaldı.

Kendi aralarında bunu tartışıyorlar. Malzeme tükenmiş durumda.

 

CHP'Lİ KARDEŞLERİM RAHATSIZLAR

1999’da dönemin İstanbul valisinin, belediye başkanlığım sırasında hakkımda yazdığı şey çok enteresan. Dün genel başkan yardımcım onu da açıkladı. Mektubun ne içerdiğini açıkladı.

AHLAK DIŞI İFTİRALAR

Eski genel başkanları biliyorsunuz o iddialarından dolayı bir gazete tarafından dava edilmiş ve mahkeme tarafından tazminata mahkum edilmiş. Şimdi ki genel başkan meydanı boş zannediyor. Ona meydanın boş olmadığını ilkesiz siyasetin bu ülkede hiçbir değer ifade etmediğini, ahlak dışı iftiraların yanına kar kalmayacağını inşallah biz göstereceğiz. Bizzat CHP’ye gönül vermiş kardeşlerim, vatandaşlarım bu tarz siyasetten son derece rahatsızlar.

 

HERKESİ ÇAĞIRIYOR KENDİ OY KULLANMIYOR

Öyle bir genel başkan düşünün ki herkesi hayır demeye çağırıyor, kendisi bile oy kullanamıyor.

Dersim’de analar ağlamadı mı diyen arkadaşına, önce gereğini yapsın diyor, ardından konu kapanmıştır diyor. Ben Dersim’li kardeşlerime de sesleniyorum. Bunları hatırlayın diyorum.

U DÖNÜŞÜ YAPIYOR

Üzerindeki pahalı gömlek için parasını verdim de aldım diye açıklama yapıyor, ardından fatura başkasının üzerinde çıkıyor. Havuzlu villa diyor, kendisini de çıkıyor. Başörtüsü diyor U dönüşü yapıyor. Çarşaf liste diyor ardından blok listeyi savunuyor.

Ben genel başkan adayı değilim diyor, ertesi gün adaylığını koyuyor. Böyle bir genel başkandan CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarım memnun mu? Bunlar kamera şakası yapmaya hakikaten alışmışlar.

Başörtüsünü komisyona havale ederler. Anayasa meselesini komisyona havale ederler. Sonra da siyaset yapıyoruz derler. Veya biz iktidara geldiğimizde projelerimizi açıklayacağız derler. Allah aşkına bunların hangi bir tanesi memleket meselesine dair somut bir proje ortaya koydu? Hangisi?

MUHALEFET SORUNUNU ÇÖZEMEDİK

Bir proje ortaya koyamadıkları gibi, sadece hakaretle projeyi birbirine karıştırdılar. Bunların aynı düşünceyi iki gün savunduğu gün var mı? Ülkenin bir çok sorununu çözdük ama muhalefet sorununu çözemedik.

Hırçınlık ve hırs nedeniyle gözü dönmüş olanlar her yola ama her yola başvurmaktan çekinmeyecek, seçim gününe kadar her yöntemi mubah olarak göreceklerdir. Muhalefetin sokak olaylarını kışkırttığını teşvik ettiğini ibretle izliyorum.

 

BUNLARLA KAZANACAK ZANNEDİYORLAR

O marjinal örgütlerinde CHP’nin de medyanın da tek bir ortak yanını bulamazsınız. Hiçbir konuda anlaşamayanlar hükümete karşı birlik olmuşlardır.

Sokak eylemlerini medya sayfalarına taşınırken, CHP’de bu eylemcileri grup toplantılarına taşımaktan çekinmiyor. Bunlar bunlarla seçim kazanacaklarını zannediyorlar.

Eğer bu ülkede fikir ve düşünce özgürlüğünü şiddete bulaştıranlarla, şiddetle bunu götürmeye gayret edenlerle, CHP’nin yöneticileri el ele verdiği sürece, benim milletim onları hiçbir zaman bağışlamayacaktır. Haber olabilmek için bunları sağlarına sollarına alıyorlar. Aynı şeyi genel başkanları da yapıyor. Kendileri manşetlerde gören eylemciler şiddeti daha da artırıyorlar.

POLİSİN BİR GÖREVİ VARDIR

Yeni bir ifade daha çıktı. Bunun uluslararasında biliyoruz. Orantısız güç kullanımı. Polisin bir görevi vardır. Bu görevi kendileri bilir. Can güvenliğini sağlayacak, mal güvenliğini sağlayacak, asayişi temin edecek. Bu onların görevidir. İstanbul’da iki hafta üniversite rektörleriyle toplantı yaptım. Bu davetli toplantıdır. Benim bu yaptığım toplantıda rektörlerin yanında YÖK var bakanlarım var.

Davetsiz herhangi bir toplantıya icabet katılım diye bir şey söz konusu olabilir mi? Ona baskın derler. Saldırı derler. Bu gelenler, gerek ilk yaptığımız toplantıda gerek ikincisinde, neymiş biz gençliğiz bizimle ilgili toplantıya bizsiz yapma hakkına sahip değiller, biz girmek durumundayız. Ne alakası var? Biz gençlerimizle de bir araya geleceğiz.

 

EMNİYET MÜDÜRÜNE NASIL VURUYORSUN

Ve ellerinde ifade şu ‘bayraklarla geliyorduk’ diyor. O nasıl bayrak ki orada nasıl emniyet müdürüne vurabiliyorsun? Emniyet müdürünü kendisini korumasını kimse savunmuyor, ama o illegal örgüt mensubunu savunuyor. Toplandıkları yerler bunlar çok enteresan.

Ne olacaktı? Dolmabahçe ofisine gelsinler bassınlar, orada o arzu ettiğiniz tablo mu ortaya çıksın? Hangi özgürlük projenin içerisinde bu olabilir? 

Göreve geldiğimizde 45 lira burs alan üniversite gencine bu yılbaşı itibariyle 240-250 lira burs vereceğiz, 400 lira master öğrencilerini yüzde 20 artıracağız. Doktora öğrencilerine yüzde 20 artıracağız. Yurt kapasitelerini yükselteceğiz. Bütün bunların yanında üniversitelerimizi 81 vilayete yayacağız. Bu ülkede batı ağırlıklı olarak kurulmuş üniversitelerimizi ülkemizin her yerine yayacağız.

DEVLET ZATEN HARCI ÖDÜYOR

Harç noktasında devlet farklı şekilde zaten devlet ödüyor. Neyin eylemini yapıyorlar bunlar.

 

OMLET YAPIN YİYİN DERDİM

Öyle köşe yazarları çıkıyor ki taşla yumurtayı açıklıyor. Burada fiil önemli eylem önemli. Yani ben bunları aslında fırsat olsa tavsiye ederdim, bu kadar paranız var madem omlet yapın yiyin derdim.

BÖYLE ÖZGÜRLÜKTEN YANA DEĞİLİM

Orada kalkıyorsun, sizin öğretmeniniz durumundaki kişilere yumurta atıyorsunuz. Bu nasıl bir özgürlük? Eğer özgürlük buysa, ben böyle bir özgürlükten yana değilim.

Bağırarak çağırarak, kırıp dökerek, koltukları sağa sola atarak böyle bir özgürlük mücadelesi olmaz. Adeta okulun içini savaş meydanına dönüştürüyorlar.

ÖZGÜRLÜKTEN BAHSEDEMEZLER

İnsanların konuşmalarına izin vermeyenler, varlığına dahi tahammül edemeyenler çıkıp özgürlükten bahsedemezler.

Demokrasi perdesi altında faşizm yapanlar.

Faşizm özentilerini daha fazla sergiler hale geliyorlar. Önce muhalefet, iktidarı faşistlikle tanımlarken, sonra sizin bu yaptığınız faşizan bir davranıştır dediler. Arapların bir atasözü var.

Men Dakka Dukka.

Bakın onlar ekonomi konuşmazlar, onlar siyaset konuşmazlar. Bu alanda kurabilecekleri tek bir cümle yok. Onların dış politikayla ilgili hiçbir vizyonu yok.

Sivas olayından sonra baktım. Birkaç gazete dışında hiç resim koymuyorlar. Bir resim bir fotoğraf koymuyorlar. Bununla bu millet övünsün.  Niçin rahatsız oluyorsun. Bunu yazarlarsa Ak Parti hükümeti iktidarda olur diye düşünüyorlar.

Fakat ilginç olan şey şu. Bizi sadece Türkiye değil bu tür yaklaşımlar değil. Bizi inanın Kosova anlatıyor. Bizi Pakistan anlatıyor. Bizi Lübnan anlatıyor. İnşa ettiğimiz okullar, binalar, enerjide attığımız tarımda attığımız adımlar, uluslar arası zeminde mert duruşumuz, onurlu duruşumuz bizi anlatmaya yetiyor. Kosova’ya gidiyorsunuz yer gök kırmızı beyaz, Lübnan’a gidiyorsunuz insanlar sokağa dökülmüş, Lübnan’ın köylerine gidiyorsunuz tüm komşu şehirlerin oraya toplandığını ve Türkiye diye slogan attığını görüyorsunuz. Bugün artık Türk pasaportu, Türk lirası ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak büyük bir değer taşıyor.  Daha iyi yerlere getireceğiz. Daha da fazlası olacak.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler