Erdoğan: Anında karşılık veririz!
Gaziantep’te sığınmacılara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD ile mücadele konusunda Batı’ya seslendi. Erdoğan, "Sadece havadan bombalamak suretiyle bu terörü durduramazsınız" dedi. Erdoğan ayrıca "Süleyman Şah Saygı Türbesi’ne karşı bir te
Gaziantep’te sığınmacılara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD ile mücadele konusunda Batı’ya seslendi. Erdoğan, "Sadece havadan bombalamak suretiyle bu terörü durduramazsınız" dedi. Erdoğan ayrıca "Süleyman Şah Saygı Türbesi’ne karşı bir tehdite anında karşılık vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.
Gaziantep’in İslahiye ilçesine gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çadır kentte kalan sığınmacılarla bayramlaştı. Ardından bir konuşma yapan Erdoğan, şunları söyledi:
"Kardeşlerim bir bayramı daha evinizden uzakta yaşıyorsunuz. Bir bayramı daha hasret içinde idrak ediyorsunuz. Bu evinizden ve yurdunuzdan uzak geçirdiğiniz son bayram olur. İnşallah Suriye’de şartlar düzelir. Hepiniz huzur içinde evlerinize kavuşursuzunuz. Bizler Türkiye olarak yaklaşık 4 yıldır sizleri burada misafir etmemizin haklı gururu içindeyiz. Sizler muhacir oldunuz.
Mecburiyet içerisinde yurtlarınızı terk ettiniz. Bizler de ensar olduk. Sizler için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Kim ne derse desin. Sizler bize asla yük değilsiniz. Bizim medeniyetimizde kültürümüzde geleneklerimizde misafir bereket şereftir. isterdik ki sizleri çok daha iyi şartlarda misafir edelim. ancak şu an itibariyle topraklarımıza misafir olan 1.5 milyon mülteci var. IŞİD önünden kaçan 200 bin Suriyeli de topraklarımıza yerleşti. Bu kadar büyük bir kitleyi arzu ettiğimiz şekilde ağırlamak mümkün olmuyor. Elimizden geleni azami ölçüde yaptık yapıyoruz ve de yapacağız.
Batı BM mülteciler komisyonu buna seyirci. Sadece konuşuyorlar. Şu ana kadar topraklarımızdaki misafirlerimiz için 4 milyar doları aşkın kaynak kullandık. Topraklarımızın dışında Suriye ve Irak a gönderdiğimiz yardımlar yarım milyar doları aştı. Etnik din ayrımı yapmadan herkesin yardımına ulaşıyoruz. Bizim dinimizde ayrım yok. Dikatinizi çekiyorum. Avrupa şu ana kadar 130 bin Suriyeli mülteci kabul etti ve kapılarını kapattı.
Ama biz 1.5 milyondan fazla kardeşimizi misafir ediyoruz. dünyadan bize gelen destek 200 milyon doları bile bulmadı. Hemen hemen bütün yardımlarımı kendi kaynaklarımızla sizler için kullanıyoruz. Suriye de çatışmalar başlamadan önce Şam rejimine çok samimi bir şekilde uyarılar yaptık. Bağdat yönetimine de aynı şekilde uyarılarımız yaptık. Ne yazık ki ne Esed ne de Maliki bizim samimi uyarılarımızı dinlemedi. Şimdi soruyorum. 250 bin Suriyeli kardeşimizi katleden zalim Esed bunun hesabını hem bu dünyada hem de ebedi alemde nasıl verecek.
Şimdi Batıya sesleniyorum. Bombalamak suretiyle bu sorunlar çözülmez. İşte bir IŞİD terör örgütü çıktı. Bu Suriye de güç buldu. Bunlar İslam adına Allahu ekber diyerek Allahu ekber diyenleri öldürüyorlar. Müslüman Müslümanı bu şekilde öldürebilir mi ? Şunu çok iyi bilmemiz lazım. Bunu batılı devlet başkanlarına söyledim. Sadece havadan bombalamak suretiyle bu terörü durduramazsınız. Kara hareketinda bu görevi ifa edenlerle işbirliği kurulmadıkça bu terör bitmez. İşte aylar geçti netice yok. Kobani de düştü düşüyor. Uçuşa yasak bölge ilan edilmesi lazım.
İki o bölgeye paralel güvenli bölge ilan edilmesi lazım ve Suriye ve Irak ta oradaki ılımlı muhalif kesimin o eğitilmesi hem de donatılması lazım. Sizleri burada en iyi şekilde ağırlamanın gayreti içindeyiz. Buradan duyarmak istiyorum. Türkiye’nin hiç bir ülkenin toprağında gözü yoktur. Türkiye kendisine yönelik her türlü tehdit karşısında hazırlıklıdır, donanımlıdır. TBMM şu anda hükümetine silahlı kuvvetlere gerekli olan yetkiyi bir yıl süreyle vermiştir. Özellikle Suriye içindeki toprağa Süleyman Şah Saygı Karakoluna yönelik bir tehdite anında karşılık verilecektir.
Sınırımızın yanıbaşındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kobani’deki saldırıları dikkatle ve endişeyle takip ediyoruz. Bakıyoruz. Kobani ile ilgili konuşanlar bir yandan tezkereye karşı çıkıyor diğer yandan çözüm sürecini şantajı haline getiriyor. Kobani çözüm sürecinin şantajı haline getiriliyor. Türkiye IŞİD terör örgütüne karşı olduğu kadar PKK terör örgütüne de karşıdır. Bu topraklar cömert insanların toprağıdır. Elbette 1.5 milyon insan içinde zaman zaman olumsuz işler içine girenler olabilir. Bunu tüm Suriyeli misafirlerimize teşkil etmek yanlıştır.
Zaman zaman bazı haddini bilmeyenler ensar ruhunu anlayamamış bazıları olumsuz hareketler sergileyebilirler. Bu da tüm milletimize temsil edilmelidir. Siz kendi arzunuzla topraklarınıza dönene kadar bizler sizleri misafir etmeye devam edeceğiz. Özgür bağımsız herkesin eşit bir şekilde temsil edildiği bir Suriye kurulması için birlikte mücadele edeceğiz."