Haaretz gazetesi analisti Aluf Benn İsrail’in liderleri bile, aktivistlerin ölümüne ve gemilerin Gazze’ye ulaşamamasına rağmen, 31 Mayıs'ta yaşanan filo olayının Gazze politikasına bir hız kazandırdığını yorumunu yaptı.

Benn, Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama'nın yarattığı uluslararası baskıyla İsrail'in Gazze politikasının değişiminde aslan payının sahibi olduğunu ifade etti.

İşte Benn'in analizi:

"Başbakan Tayyip Erdoğan’a artı bir puan. Türk gemisi Mavi Marmara'nın Gazze’ye ulaşamamasına ve dokuz Türk’ün yolculuk sırasında hayatını kaybetmesine rağmen Başbakan bir amacına ulaşmış oldu. “Hamastan” üzerindeki İsrail ablukası kaldırıldı. İsrail Güvenlik Kabinesi Pazar günü yaptığı açıklamayla Gazze üzerinde Hamas bölgenin kontrolünü ele geçirdiğinden bu yana, yani üç yıldır süregelen sivil ablukanın kaldırıldığını açıkladı.

Ablukayla ilgili olarak hanesine artı puan yazılması gereken bir diğer kişi de ABD Başkanı Barack Obama. Beyaz Saray İsrail’in yeni Gazze politikasını öven bir açıklama yaparken, “İsrail’in uluslararası kamuoyunun çağrılarına cevap verdiğini” söyledi. Bunu daha az diplomatik bir dille ifade etmek istersek “İsrail dayanılmaz baskılara teslim olup ek bir kınamayla karşı karşıya kalmaktansa sınırları açıp sivil malların girişine izin verdi” de diyebiliriz.

Şimdi İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun birkaç hafta önce ablukanın hafifletildiğini açıklamak yerine neden İsrail filo olayına karışana kadar beklediğini açıklaması gerekiyor. Başbakan’ın bir açıklaması var ve muhtemelen olayı soruşturan Turkel komitesine de bu açıklamayı sunacak: İsrail filo yola çıkmadan önce ablukayı bir kez daha mercek altına aldı ve Pazar günü kabul edilen politikayı destekledi.

ABLUKA YARAR DEĞİL ZARAR VERİYOR

Netanyahu, oturum sırasında filodan önce İsrail’in Gazze politikasında bir değişiklik olması gerektiğini ve bölgeye girişine izin verilen ürünler listesinden ziyade girmesi yasak olan ürünler listesi hazırlanması gerektiğini söyledi. Dahası Başbakan, oyuncakların ya da sivil malların bölgeye girişinin yasaklanmasının Hamas üzerindeki baskıyı azaltmak yerine İsrail’in çıkarlarına yani bölgeye silahların girişinin engellenmesi planına zarar verdiğini söyledi.

Netanyahu ayrıca ablukanın yarattığı ahlaki asimetriyle, kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit’in geri dönüşüne de yardımcı olmadığını ifade etti. Hamas ablukanın neden olduğu acıları Şalit’in tutukluluk süresini uzatmak için kullanabiliyor. Şalit’in serbest kalması başka faktörlere bağlı.

ZAMANLAMA DA ÖNEMLİ

Ancak hayatta haklı olmak ya da durumu doğru tahlil etmek yeterli olmuyor. Zamanlama da aynı şekilde önemli. İsrail’in siyasi kademeleri Gazze politikasını hemen değiştirmedi. Dahası filo baskınının dokuz Türk’ün ölümüne neden olacağını da kimse tahmin etmedi. Oturumlar yavaş yavaş yapıldı, abluka devam etti ve şimdi İsrail’in liderleri bile filonun Gazze politikasının değişiminde rol oynadığını kabul etmek zorunda.

Şimdi İsrail ablukayı kırmaya niyetli yeni filoları bekliyor ve ablukanın gevşetilmesinin bu filoları durduracak diplomatik korumayı sağlayacağını umut ediyor. Ancak en pozitif senaryo gerçekleşse bile hükümet puan kaybetti. Dahası artık Netanyahu da sadece baskı altındayken karar alan ve büyük siyasi bedeller ödeyen bir devlet adamı olarak görülüyor."