Ülkenin yönetilemediğini Parlamento’nun dört yıllık dönemini tamamlayamaz duruma geldiğini savunan CHP’li Uzlaşma Komisyonu üyesi Kart, “Sine-i milleti düşünmeliyiz. Bu önerimi parti organlarıyla da paylaşacağım” dedi.

 

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Türkiye’de son dönemde yaşananların, AKP’nin baskı, zulüm, ayrımcılık ve adaletsizliğine karşı toplumsal bir hareket olduğunu, ülkenin yönetilemez hale geldiğini söyledi.

 

"BAŞBAKAN KAYGILANDIRDI"

 

Başbakan’ın söylemleri, toplumsal barış adına beni gerçekten kaygılandırdı. Maalesef hezeyan ve panik halinde. Yalan beyanlarda bulundu. Göstericilerin Türk bayrağı yaktığını söylüyor. Ama o olayın 2010’da Dolapdere’de yaşandığı ortaya çıktı. Polisten kaçarak camiye sığınan vatandaşların, alkolle girdiklerini söylüyor, ama cami hocası böyle bir şeyin olmadığını açıklıyor. Polisimiz 10 gündür süren gerginlik, yorgunluk ve olağanüstü koşullar nedeniyle vefat ediyor. Başbakan bunu bile kullanıyor. Başbakan’a yalan beyan yakışır mı? Başbakan, Türkiye’nin toplumsal barışını sabote anlamına gelecek bir anlayış içinde.

 

"ÜLKE YÖNETİLEMEZ HALE GELDİ"

 

AKP’nin baskı, zulüm  ve adaletsizliklerinden toplumun her kesimi mağdur olmaya başladı. Bunun sonucu da toplumsal bir hareket meydana geldi. Türkiye şu ada filli bir rejim değişikliği yaşıyor. Anayasal kurumlar görevini yapamaz durumdadır. Ülke yönetilemez hale gelmiştir. Parlamento, anayasada öngörülen dört yıllık seçim dönemini tamamlayamaz duruma gelmiştir.

 

"SİNE-İ MİLLETİ DÜŞÜNMELİYİZ"

 

CHP olarak sine-i milleti şimdiden düşünmeliyiz. Bu benim kişisel düşüncem. Ama bu önerimi parti organlarıyla da paylaşacağım. Genel merkez bunu değerlendirecektir. Bu konuda bir strateji, takvim çalışması yapılacaktır. Biz halkın iradesine inanıyoruz. Burada en önemli dinamiklerden birisi seçimlerin meşruiyetinin olması ve sağlıklı gerçekleşmesi. Halkın iradesinin sandığa gerçek iradesiyle yansıması önemli. Bu noktada da alınması gereken pek çok önlem var. Mevcut Parlamento görevine devam ettiği sürece, CHP olarak Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan çekilmeyeceğimizi de eklemek istiyorum.