Erdoğan'dan AB'ye tarihi rest!
AB'ye vize resti...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Le Monde'a önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, "Vize muafiyeti uygulanmazsa sığınmacı anlaşması devam etmez" ifadelerini kullandı.
"AB Türkiye'ye samimi davranmıyor" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyetinin 1 Haziran'dan itibaren uygulanması gerektiğini ancak bu sözün tutulmadığını belirtti.
Erdoğan ayrıca, Batı, darbe girişimi sürecinde Türkiye'yi yalnız bıraktı diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batılı liderlerin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi karşısındaki tavrını eleştirerek, "Batı dünyası kendi savunduğu değerlerle çelişki içinde. Batı'nın demokratik değerlere sahip çıkan Türkiye ile dayanışma içinde olması gerekir. Maalesef Türkleri yalnız bırakmayı tercih etti." dedi.
Erdoğan, Le Monde gazetesinde yayımlanan röportajda, darbe girişimine ilişkin soruları yanıtladı.
Erdoğan, "Batı dünyası kendi savunduğu değerlerle çelişki içinde. Batı'nın demokratik değerlere sahip çıkan Türkiye ile dayanışma içinde olması gerekir. Maalesef Türkleri yalnız bırakmayı tercih etti. Batılılar tutuklanan ve açığa alınan insanların sayısından şüphe etmemelidir. Bir hukuk devleti istediği memuru işe almak ve istedini de işten çıkarma hakkına sahiptir. Türkiye böyle bir soruyu Batılı müttefiklerine asla sormadı." diye konuştu.
Memurlarla ilgili alınan kararların Türkiye'nin kendi kararı olduğuna işaret eden Erdoğan, "Kimi yerinde tutacağımız, kimi açığa alacağımız bize kalmış bir şey. Herkes yerini bilmek zorunda. Biz bir darbe girişimine ve teröristlere karşı bir mücadele yürütüyoruz. Batı dünyası neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamak zorunda." ifadelerini kullandı.
"Sıradan bir terörist saldırıyla karşı karşıya değildik"
Darbe girişimi sırasında, Batılı liderlerin bir kısmıyla telefon görüşmeleri yaptığına değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu yeterli değildi. Sıradan bir terörist saldırıyla karşı karşıya değildik. 240 şehit ve 2 bin 200 yaralımız var. Tüm dünya Charlie Hebdo saldırısına tepki gösterdi. Başbakanımız Paris'teki yürüyüşe katıldı. Batılı liderlerin Türkiye'de olanlara aynı şekilde tepki göstermelerini ve bazı klişe kınama mesajlarıyla yetinmemelerini arzu ederdim. Türkiye'ye gelmelerini isterdim."
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le darbe girişimi sonrası yaptığı görüşmeyi de anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Putin, beni taziye için aradığında açığa alınan asker ve memurların sayısıyla ilgili eleştirmedi. Ancak bütün Avrupalılar bana neden bu kadar asker hapiste ve neden bu kadar memur görevden alındı diye sordu. Bir yargıda bulunmak için sahada yaşadığımız olayları görmek gerekiyor. Meclis ve MİT bombalandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi savaş uçakları tarafından hedef alındı. 6 kişi şehit oldu. Batılı yöneticiler empati yapmak yerine ters bir reaksiyon gösterdiler. Bu bizi üzdü, bu kabul edilemez."
Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere dair bir soruyu cevaplayan Erdoğan, AB'nin sorumluluğuna işaret ederek, "AB üyelerinin Türkiye ile ilişkileri düzeltmesi gerekir. 53 yıldır Avrupa'nın kapısındayız. AB tek sorumlu ve suçludur. Türkiye dışında hiç bir ülkeye böyle davranılmadı. İlk katıldığım AB zirvesi sırasında sadece 15 üye ülke vardı. AB'nin Türkiye'nin üyeliği için bir türlü bitmeyen müzakerelerde fasılların açılması konusunda taraflı bir yaklaşımı var." diye konuştu.
AB'nin Türkiye'ye samimi davranmadığını vurgulayan Erdoğan, röportajda şunları söyledi:
"Şu anda 3 milyon sığınmacıyı ağırlıyoruz. Ancak AB'nin tek endişesi onların topraklarına ulaşması. Türk vatandaşlarına vize karşılığında sığınmacıların geri kabulünü bize teklif ettiler. Geri kabul ve vize muafiyetinin 1 Haziran itibarıyla yürürlüğe girmesi gerekiyordu. Şu anda ağustos ayındayız ancak hala vize muafiyeti yok. Eğer taleplerimiz karşılanmazsa, geri kabuller mümkün olmayacak.
"TÜRKİYE'YE 72 ŞART"
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, “Bu konuda AB Komisyonu başından beri çok açık tavır koydu ve bizim tavrımızda bir değişiklik yok. Türkiye 72 şartı yerine getirmeyi kabul etti. Bu yerine geldikten sonra Türk vatandaşlarına vize uygulamasını kaldıracağız. Vize serbestisinin ne zaman uygulamaya konulacağı, önemli ölçüde Türkiye’nin elinde. Biz her zaman gerekli reformlarda destek vermeye hazır olduğumuzu ilettik. İnsan hakları, ifade ve basın özgürlüğü konusunda bizim pozisyonumuz çok açık” diye konuşmuştu.