Erdoğan'dan Papa'ya uyarı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tarihçilerin işini siyasetçiler, din adamları aldığı zaman oradan hakikat değil işte bugün olduğu gibi hezeyan çıkar. Sayın Papa’yı da bu tür yanlışlara herhalde bir daha düşmez diye kınıyorum ve uyarmak istiyorum" ded
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tarihçilerin işini siyasetçiler, din adamları aldığı zaman oradan hakikat değil işte bugün olduğu gibi hezeyan çıkar. Sayın Papa’yı da bu tür yanlışlara herhalde bir daha düşmez diye kınıyorum ve uyarmak istiyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul etti. Kabulde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde Papa Fransuva’nın 1915 olaylarına yönelik açıklamalarını değerlendirdi.
"FARKLI BİR SİYASETÇİ GÖRMÜŞTÜM"
Papa Fransuva’nın Ermenilerin 100 yıl önce Müslümanlar başta olmak üzere bu coğrafyada herkesle birlikte yaşadığı acıları "soykırım" olarak nitelemesinden fevkalade üzüntü duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malum kısa bir süre önce Ankara’ya bir ziyareti olmuştu. Buradaki görüşmelerimizde ben farklı bir siyasetçi görmüştüm. Bakın ’din adamı demiyorum’, farklı bir siyasetçi görmüştüm. Fakat bu açıklamalardan sonra gerek siyasi kimliğindeki farklılık gerekse din adamlığındaki farklılığı ben tamamıyla ne yazık ki çok çok farklı bir zihniyetin tarihten bu yana, yüz binler, milyonlarca insanın kıyımına neden olan anlayışın yeniden tezahürü gibi gördüm. Burada tarihi olayların kendi mecrasından, gerçek zemininden çıkartılıp ülkemiz ve milletimiz aleyhine bir kampanya aracı haline getirilmesine izin vermeyeceğimizi belirtmek istiyorum" dedi.
"BİZ ERMENİ MESELESİYLE İLGİLENMEYİZ"
İtalya’nın Başbakanlık Avrupa Birliği Politikaları Müsteşarı Sandro Gozi’nin açıklamalarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakın bir İtalyan, Avrupa Birliği (AB) ile ilgili temsilci gayet güzel bir açıklama yaptı. ’Biz Ermeni meselesiyle ilgilenmeyiz’ dedi. ’Biz Türkiye’nin özellikle her türlü alandaki şu anda mevcut çıkışını takip ediyoruz, bunları izliyoruz, takip ediyoruz. Biz buna bakıyoruz’ dedi. Tıpkı Kafkasya’da Çerkezlerin Kırım’da Tatarların Balkanların her yerinde Müslüman toplulukların yaşadığı trajedilere, acılara yüreğimizin yandığı gibi Ermenilerin maruz kaldıkları sıkıntıları da biliyor ve üzülüyoruz. Geçen yıl 23 Nisan’da yaptığım açıklama dünyadaki tüm liderlere gönderdiğim açıklamayı hepsi biliyor. Biz aynı yerdeyiz ama bu açıklamayı yaparken ben orada bir paragraf daha koymuştum. Ermeniler ülkemizde ölürken aynı şekilde yine Ermeniler tarafından ve farklı ülkelerin buradaki mensupları tarafından Osmanlı’nın evlatları da öldürüldü, şehit edildi. Bunları da orada ben kayda girmiştim" ifadelerini kullandı.
"PAPA’YI KINIYOR VE UYARIYORUM"
"Biz asla acıları yatıştırmamanın, acılar üzerinden bir siyasi rant elde etmenin çabası içinde değiliz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Ermeni meselesini tartışmak istiyorsak önce hadiseyi gerçek boyutlarıyla ortaya koymamız lazım. Bu da tarihçilerin işidir. Bırakalım bunu tarihçilere, tarihçiler tartışsın. Ne diyorum ben her zaman, biz bütün arşivlerimizi açıyoruz varsa Ermenistan da arşivlerini açsın, belgelerini ortaya koysun. Biz Silahlı Kuvvetlerimizin de arşivlerini açmaya hazırız. Üçüncü dünya ülkelerinde varsa onlar da açsın ama bunların hiçbirine yanaşmayacaksınız sadece siyasi lobilerle parlamentoları dolaşarak, oralardaki maalesef Ermeni diasporasının çok çirkin ilişkilerle meydana getirmiş olduğu bu ilişkiler neticesinde Türkiye aleyhinde netice almaya çalışacaksınız. Tarihçilerin işini siyasetçiler, din adamları aldığı zaman oradan hakikat değil işte bugün olduğu gibi hezeyan çıkar. Ben bu vesileyle tekrar ortak komisyon çağrımızı yineliyor ve arşivlerimizi sonuna kadar açmaya açık olduğumuzu vurgulamak istiyorum ve Sayın Papa’yı da bu tür yanlışlara herhalde bir daha düşmez diye kınıyorum ve uyarmak istiyorum" açıklamasında bulundu.
"TÜRKİYE’NİN SORUNLARI BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ DEĞİL"
Türkiye’nin yaşadığı hiçbir sıkıntının diğerinden bağımsız olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sorunların hepsinin birbirini besleyen, birbirine güç veren adeta aynı prizmadan yansıyan farklı görüntüler gibi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölücü terör meselesinden paralel devlet yapılanması ihanetine, ekonomideki dalgalanmalardan bölgemizde yaşanan olumsuz hadiselere kadar hepsi birbiriyle ilişkili sorunlardır. Türkiye geçtiğimiz 12 yılda 3 kat büyümemiş olsaydı, bugün 158 milyar dolar değil de 58 milyar dolar ihracat yapıyor bulunsaydı belki bu sıkıntıları böylesine derin hissetmeyecektik. O zaman çünkü bakacaksınız bunlar bir taraftan zurna çalacaklar öbür taraftan davulla birlikte yola devam edeceklerdi. 2023 hedeflerimiz olmasaydı ülkemiz belki bu kadar hedefte olmayacaktı. İşte bir Marmaray’ı gördükleri zaman dudakları uçukluyor. Üçüncü Köprü’nün şu anda tabliyelerinin döşenmeye başladığını gördükleri zaman dudakları uçukluyor. Şimdi tabi denizin altında, boğazın altında olduğu için Avrasya Tüneli’ni görmüyorlar, şimdi önümüzdeki yıl Avrasya Tüneli de bitecek ve oradan da araçlarıyla beraber geçtikleri zaman iyice çılgına dönecekler. Hele hele Üçüncü Köprü’nün bitişi 2017, birinci etabı, o bunları çok daha farklı bir konuma getirecek, bütün bunlar havalimanını kastediyorum, onları rahatsız ediyor. Peki biz bunları yapmakta pişman mıyız? Asla. Hamd olsun, Türkiye’yi buralara getirdik. Asıl Türkiye’yi 12 yıl idare edip de bunları yapmasaydık hesap sorulmayı hak etmiş olurduk. Bu millet artık kendisini yönetenleri, yönetmeye talip olanları sadece yaptıklarından değil yapmadıklarından, yapamadıklarından dolayı da sorguya çekme kültürüne sahip oldu."
"İLMİ, YAVRULARIMIZIN AYAĞINA GÖTÜRDÜK"
12 yıl önce Türkiye’de 26 havalimanı olduğunu ancak şu an bu sayının 53’e yükseldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 76 olan üniversite sayısının ise 181’e ulaştığını belirtti .
"İlmi, anaokulu, ilkokul, orta, lise, üniversitesiyle yavrularımızın ayağına götürdük" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eskiden yavrularımızı gönderebileceğimiz bırakın üniversiteyi lise arıyorduk. Şimdi öyle bir durum yok artık ayağında, üniversite ayağında. Çok farklı fakültelere gitmek isterse o ayrı konu. Bunları başardık. Sık sık karşılaşıyoruz, vatandaşımız karşımıza dikiliyor, ’şunları şunları yaptınız, çok da güzel yaptınız ama şunları şunları da hala yapmadınız’ diyor. Ne kadar güzel. Demek ki belli mesafeyi katetmişiz şimdi bazı estetik eksiklikleri yakalıyor vatandaş, bu bir kültür şimdi onu size hatırlatıyor. Bu seviyeye gelmek de bize ayrı bir mutluluk veriyor. Demokrasi işte budur. Ben de diyorum ki daha fazlasını yapmak için artık aracı yenilememiz lazım. Bu sistemle diyorum ki artık bir patinaj var. Daha fazlası için daha güçlü bir sisteme ihtiyaç var. Yeni Türkiye’yi kurmak için yeni bir sisteme ihtiyaç var. Bunun yolu da yeni anayasadan geçiyor, yeni anayasayla birlikte başkanlık sistemini kurmaktan geçiyor. İnşallah önümüzdeki dönem bu değişimi de hayata geçireceğimize inanıyorum. Bu konuda ihracatçılarımızdan da destek bekliyorum. Sizler hem bugüne kadar elde edilen başarıların en yakın şahidisiniz hem de bundan sonra yapılması gereken işleri en iyi bilenlersiniz. Bu da size yeni Türkiye yolunda çok önemli bir sorumluluk yüklüyor. Buradaki her bir arkadaşımın meselenin bütününe vakıf olduğuna inanıyorum. Bu düşüncelerle bir kez daha Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne teşrifleriniz için sizlere teşekkür ediyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum."