Bir dizi gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Siirt'e gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle şehir stadyumunda düzenlenen etkinliğe Kürtçe şarkılar eşliğinde katıldı. Stadyumun içine kurulan çadırda düzenlenen programda renkli görüntüler oluştu. Değişik alanlarda başarı gösteren kadınlara ödüllerin verildiği programda, Emine Erdoğan'a da başörtüsü hediye edildi. Sanatçı Züleyha Ortak'ın 10 dilde şarkı söylediği etkinlikte kadınlar, Başbakan Erdoğan'a büyük ilgi gösterdi.

 

Burada bir de konuşma yapan Erdoğan, "Benim de vasiyetimdir. En az 3 çocuk" dedi.

 

İşte Erdoğan'ın konuşmasının satır başları:

 

 

"Biz öyle bir peygamberin takipçileriyiz ki; ilk geldiğinde ilk yasakladığı şey kız çocuklarına yapılan vahşet olmuştur. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir toplumda kadınları baş tacı etmiş, annelerin ayağının altında cennet olduğunu müjdelemişti. Dikkat edin cennet babaların ya da kadınların değil; annelerin ayağı altındadır. Bu önemlidir.

 

Siirt'te farklı yaklaşımlar olabilir ama ben biliyorum ki; Siirt'li erkekler kadına şiddet uygulamaz. Eğer yapan varsa onlara Hazreti Peygamber'i örnek gösterin. Ama buna rağmen dinlemeyen, kadına şiddet uygulayan varsa hiç çekinmeyin, gidin ve hakim-savcılara derdinizi açık açık anlatıp, şikayetçi olun.

 

 

Töre adı altında hiç kimse kadına yönelik cinayetleri ve şiddeti mazur gösteremez. Bizim medeniyetimizde böyle töreler olamaz. Kız çocuklarını toprağa gömme töresini ayaklar altına almış bir peygamberin takipçileri, böyle insanlık dışı bir muamelede bulunamaz. Siz kadınlar, haklarıınızı bilecek, haklarınıza sahip çıkacak ve bunun mücadelesini samimiyetle vereceksiniz. O zaman tüm engeller ortadan kalkacak.

 

 

Değerli hanım kardeşlerim, siz isterseniz çözüm sürecinde terörü bitirirsiniz. 8 Mart Dünya Kadınlar günü bunun miladı olsun. Aramızda çok değerli bir kardeşimiz var. Türkiye'nin gururu, en kahraman kızlarımızdan biri; en genç gazimiz, sevgili kardeşim Nuran Evin... O kadar yürekli, o kadar yiğit ki inanıyorum ki iyileşecek ve ayağa kalkacak. Elimizden gelen neyse yapacağız. O talihsiz akşam Siirt'te teröristler pusu kurdular ve aracın içindeki 3 kızımızı şehit verdik. Hamdolsun Nuran kardeşimiz ve kardeşi araçtan sağ olarak çıkarıldı. Şehitlerimize tekrar Rabbimden rahmet niyaz ediyorum.

 

Tüm Türkiye'ye sesleniyorum; silah hiçbir sorunun çözümü değildir ve olamaz. Terörün ve onun ortaya koyduğu şiddet hiçbir şekilde mazur görülemez. 30 yıl boyunca terör arkasında sadece yetimler öksüzler bıraktı. Terör bize çok ağır bedeller ödetti. Siirt'in bir damadı olarak, enişteniz olarak sizlere sesleniyorum; bu yolun bir çıkmaz sokak olduğunu artık sizler de daha güçlü şekilde dile getirin. Evlatlarımızı elimizden alan, yavrularınızı ölmeye ve öldürmeye gönderen bu şebekeye karşı lütfen siz de sesinizi yükseltin.

 

 

Değerli anneler; biz bu meseleyi sizinle çözmek istiyoruz. Biz siler için özellikle çırpınıyoruz. Aşırılıklara rağmen çırpınıyoruz. Bedeli ne olursa olsun, baldıran zehiri de olsa içmeyi göze alarak çırpınıyoruz. Ankara'da bizim önümüze engeller çıkaranlara rağmen biz yüreğimizi ortaya koyuyoruz. Siz de yanımızda olun.

 

Anneler; sizler de yüreğinizi ortaya koyun. Nuran kardeşimin yaşadığı acıyı, Siirt'li annelerin yaşadığı acıyı başkaları yaşamasın. Artık silahlar değil, fikirler konuşsun. Eğer fikirlerine güveniyorlarsa, silahları ayaklarının altına alsınlar.

 

 

Siirt'in sevgili anneleri; siz hayır dualarınızı bizlerden esirgemeyin. O hayır duaları tüm engelleri aşar ve bizim de gayretlerimizle kanı ve gözyaşını durdurur. İnanın siz dur derseniz, bu kan durur. Siz yeter derseniz bu gözyaşı diner. Bu kutlu, hayırlı yolda sizlerden destek bekliyoruz."