Eski yüzücüden rekor denemesi
Eski milli yüzücü Alper Sunaçoğlu, hiçbir güvenlik tedbiri olmadan Mersin'in Mezitli ilçesinden Hatay'ın İskenderun ilçesindeki Arsuz sahiline 280 kilometreyi 125 saatte yüzüp, "suda en uzun süre kalma ve yüzme" rekoru için performansını Guinnes'e sunacak
Eski milli yüzücü Alper Sunaçoğlu, hiçbir güvenlik tedbiri olmadan Mersin'in Mezitli ilçesinden Hatay'ın İskenderun ilçesindeki Arsuz sahiline 280 kilometreyi 125 saatte yüzüp, "suda en uzun süre kalma ve yüzme" rekoru için performansını Guinnes'e sunacak.
Daha önce Anamur-Girne arasını 26 saat 15 dakika kafessiz yüzerek 35 yıl önce kaydedilen rekoru egale eden, ardından da Sarıyer-Üsküdar arasındaki 30 kilometreyi 2 saat 25 dakikada yüzüp rekor kırarak spor tarihine geçen Sunaçoğlu, Mersin'in Mezitli ilçesindelki Viranşehir sahilinden Hatay'ın İskenderun ilçesi Arsuz sahiline kadar yüzdü.
Rekoru kırdıktan sonra basına açıklamada bulunan Sunaçoğlu, Mersin'in Mezitli ilçesinden Bedirhan Karabağ ile denize girdiklerini, yanlarında bulunan bir teknenin Mersin çıkışına kadar kendilerine eşlik ettiğini söyledi.
"Zaten bu rekorun bir özelliği de teknoloji olmadan, denizde doğaya karşı en uzun süre mücadele vermek" diyen Sunaçoğlu, en son ABD'li kadın sporcunun 52 saatte 177 kilometre yüzdüğünü, kendisinin ise 125 saatte 280 kilometre katettiğini anlattı.
Sunaçoğlu, yaptıkları işin hiçbir destek ve tekne olmadan suda en uzun süre kalma ve yüzme rekoru kategorisine girdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Suda en uzun süre kalma ve yüzme rekoru şu an bizimdir, Türk milletinindir. Şimdi sırada bu rekorun Guinnes tarafından tescil edilmesi var. Benim kıymetli Başbakanım Recep Tayyip Erdoğan'dan bizatihi istiramım, bu konuya destek olması ve rekorun Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti adına Guinnes sayfalarında tescil edilmesi için destek bekliyorum ve iş adamlarımızın desteğini bekliyorum. Çünkü Guines gözlemcilerinin ülkemize davet edilmesi gerekiyor. Gözlemciler gelecek, bu yüzüş 'GPS' ile takip edildi. Kıt imkanlarımızla bir takım görüntüler aldık. Bunları Guinnes gözlemcilerine sunacağız, eğer onlar ikna olurlarsa rekor tescilli olacak. İkna olmazlar, 'bir de biz görelim, biz bakalım' derlerse aynı mesafeyi bir daha yüzeceğiz. Zaten yüzmek bizim için bir tutku, yine yüzeceğiz, yüzebildiğimizi de gördük zaten. Bu rekoru Türk milleti adına tescil ettirmek istiyoruz. Zor olan kısmı başardık."
DENİZLERİMİZ ÇOK KİRLİ
Sunaçoğlu, yüzdüğü sırada denizde kendilerini tehlikeye sokacak herhangi birşeyle karşılaşmadıklarını ancak bazı atıklar gördüğünü belirterek, "Özellikle Yumurtalık, Karataş açıkları çok kirliydi. Yazık, günah. Bu denizler bizim. Denizlerimize sahip çıkmak lazım. Ben yediğim muzun bile çöpünü atmadım, ağırlık yaptığı halde taşıdım. Koca koca naylonlar vardı, hayvan sanıp ürküyorduk. İskenderun açıkları da kirli. Bira, kola şişeleri, sigara izmaritleri..."
Sunaçoğlu, denizde çok acıktığını ve susadığını, en çok da uyumayı özlediğini kaydetti.
"Denizcilerin bir lafı vardır, 'Denizden korkmayan Allha'tan korkmaz' diye. Denizden korkuyoruz, korkarak da yüzdük. Bunun için geceleri kıyıya yakın mesafedeydik" diyen Sunaçoğlu, hava ve su sıcaklığının 5 gün boyunca iyi olduğunu, bunun işlerini az da olsa kolaylaştırdığını sözlerine ekledi.