Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Ankara'daki Bulvar Açılışındaki konuşmasında 30 Ağustos Zafer Bayramı'yla ilgili mesajlar verdi. Gezi Parkı eylemcilerine yönelik eleştirilerde de bulunan Erdoğan, "biz teneke çalan gençlik aramıyoruz. Türkiye'nin istikbalini oluşturacak gançlik arıyoruz" dedi.

 

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

 

Gazi Musta Kemal ve arkadaşları Ankara'ya geldiler. Önce 23 Nisan'da TBMM'yi açtılar. Hacı Bayram Camii'nde Ankaralılar Cuma Namazını kıldılar. Hz. Peygamberin Sakal-ı Şerif'ini taşıyarak Ulus'a geldiler, dualarla TBMM açıldı.

 

 

Başkomutan Mustafa Kemal taarruz emri verdi. Polatlıdan başlayarak işgal güçlerini püskürttü. Ardından düşman İzmir'e kadar sürdürdür. Türkiye, istiklaline yeniden kazanmış oldu. Bugün çok büyük coşkuyla kutluyoruz. 26 Ağustos'ta, 1071'deki Malazgirt Zaferi'ni büyük bir coşkuyla karşıladık. Bugün burada muhteşem bir Şölen gerçekleştiriyorsunuz. Dumlupınar'dan Zafertepe'ye çok büyük bir merasimi orada gerçekleştiriyoruz. Şehitlerinin izinden yürüyen bir gençlik var bugün. Çok şükür, zaferlerine, ecdadına, tarihine sahip çıkan, oradan ilham alıp geleceğe güvenle, azimle bakan gençlik var. Bu gençlik, taşla, sapanla, molotofla değil, elinde kalemle yürüyen bir gençlik.

 

 

Fatih'in, Mehmet Akif'in izinden yürüyen bir gençlik. Bu gençlik yakıp yıkan değil, barbar, vandal bir gençlik değil. Edebi, adabı bilen, ahlakı kendine azık edinen, okuyan ve en önemlisi şehitlerimizden ilham alan gençlik. Biz böyle bir gençlik arıyoruz. Biz teneke çalan gençlik aramıyoruz. Okuyacak, düşünecek Türkiye'nin istikbaline taş koyacak, Türkiye'nin yeniden inşaasında ter dökecek gençlik arıyoruz. Bu gençlik 26 Ağustos'ta Malazgirt'i, 30 Ağustos'ta da Büyük Taarruzu kutluyorlar.

 

 

Ankara 92 yılda bir dünya merkezine dönüştü. Ankara cumhuriyetimizin ilk yıllarında kale ve etrafındaki yerleşimlerden oluşuyordu. Ne yazık ki ilk yıllardaki çabaların aksine planlı şekilde büyümedi. Şehir merkezi çirkin binalarla işgal edildi. Çok sayıda gecekondu inşa edildi. Ankara için düzgün planlar yapılmış olsaydı. Bugün Ankara dünyada örnek bir başkent olacaktı. Ama biz asla umutsuz değiliz. Böyle gelmiş böyle gider demiyoruz. Yerel yönetimlerdeki tecrübelerimizi başka yerel yönetimlerle mükayese etmiyoruz, çünkü biz çok daha ötedeyiz. Bir çok şehrin çehreleri değişti. Havaalanından şehre gelirken önceden yol nasıldı bugün nasıl?

 

 

Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserlerle konuşuyoruz. Fazla lafa gerek yok. Altyapı yapmanın son derece zor olduğu bir şehirdi Ankara. Bu dönüşümü, Mamak'tan Keçiören'e bir çok ilçede çarpık yerleşimin olduğu yerlerde gerçekleştirdik. Bunu 81 ilimizin tamamında yaptık, yapacağız. Önümüz kesilmek isteniyor ama durmak yok yola devam. Birikimlerimizi Ankara, İstanbul gibi şehirlerimizde Samsun Gaziantep gibi şehirlerimizde devam ettiriyoruz. Bu şehirlerimizin çehreleri değişti. Havalimanından şehir merkezine gelirken iç karartıcı bir görüntü vardı. O havalimanı 10 yıl önce neydi, yol neydi bakın şimdi ne.

 

 

Ey geziciler 10 tane ağaçla başladınız değil mi acaba bir tane ağaç diktiniz mi? Ey Ana Muhalefet temsilcileri siz nerede neyi dikiyorsunuz. Dedikodudan başka nifak tohumlarından başka ne yapıyorsunuz? Bu yol inşaatıyla birlikte 100 bin adet gül dikildi. Yeşil alan kazandırıldı. 19 yıl önce Ankara'da kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2 metrekareydi şimdi 19 metrekare oldu. 1'e 8 arttı. Nüfus sabit kalsaydı 38 metrekareye çıkacaktı. Ankara sadece binalarla değil yeşil alanlarıyla da büyüyor.

 

 

Yüz bin adet gül dikildi. Yani yolun yanında önemli miktarda yeşil alan kazanıldı. 19 yıl önce kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2 metre kareydi. Şimdi 19 metrekare oldu. Yani 8 kat. Nüfus sabit kalsaydı 38 metre kareye çıkacaktı. Ankara sadece konutlarla, yollarla değil yeşil alanlarıyla da büyüyor ve dünyada örnek bir şehir oluyor. Temalı Park ve hayvanat bahçesi yapımı da sürüyor. Yapımı devam eden metrolar da hızla ilerliyor. Bir kaç ay içinde inşaası devam eden metrolarla ilgil müjdeleri açıklayacağız. Önce ben gidip gezeceğim arından müjdeleri vereceğim.

 

Yakında Marmaray'ı açacağız. 430 yıl öncesinin rüyası Marmaray. Projesi Osmanlı'dan miras kaldı. Kimse adım atamadı biz attık. Marmaray'ı inşallah 29 Ekim'de açıyoruz. Asya'yı Avrupa'ya bağlıyoruz. Olay bu. 81 ilin hangisine giderseniz gidin, 11 yılda yaptığımız o eserleri görürsünüz.

 

 

Boğazı Haliç'e bağladık. Bana çamurunu boşaltmak nasip oldu ona da bağlamak. Şimdi koku moku kalmadı. Kanal İstanbul'u yapacağız. Bunların aklı bir şey almaz ha. Bunlar engellemeye çalışır anca. Bunlar 3. havalimanı ihalesini bile engellemeye çalıştılar. Sizi gidi Geziciler sizi. Türkiye'nin dört bir yanını havaalanlarıyla inşa ettik. Şırnak'ta Şerafettin Elçi Havalimanı'nı yaptık, aynı şekilde Bingöl ve Kastamonu'da yaptık. Çok büyük köprüler yapıyoruz. Ankara'da İzmir'de, Diyarbakır'da, Trabzon'da...

 

Yunanistan Akdeniz Oyunları'nı yapamadı. Biz 19 ayda başarıyla organize ettik. Oyunları da 2. sırada hamdolsun bitirdik. Şantiyelerimiz kuruluyor, harıl harıl çalışıyoruz.

 

 

Hangi şiddet eylemine başvururlarsa vursunlar biz milletle yürümeye devam edeceğiz. Eğer hukuksuz yapacakları her eylem devletin o bükülmez bileğini bükecektir. Batı şunu der bunu der, bizi hiç kimse ırgalamaz. Ülkemizin huzurunu, refahını kaçıranlar bunun bedelini öderler. He miting mi yapacaksın, o zaman hukuk çerçevesinde belirlenen yerde git yap.

 

 

Suriye ve Mısır'daki gelişmeler ortada. Acımasızca 100 bin insan Suriye'de öldürüldü. Kimyasal silah kullanıldı deniyor. Kimyasal silahla insanların ölümü suçlanıyor da 100 bin insan topla, tüfekle öldürüldüğü zaman suç oluşturmuyor mu? Bu nasıl bir akıldır! Şu anda ülkemizde hala bu işe geri planda durmak suretiyle 67 tane benim insanım öldürüldü diyebilir miyiz? Tedbirimizi her an her şey olabilecek şekilde almak zorundayız. BM ve Arap Birliği hala üzerine düşen görevi yerine getirmiş değil. Bu konuda biz insani görevini yerine getirenlerle birlikte olacağımız belirtmek istiyorum. Mısır'da yaşananlara Batı hala darbe diyememiştir. Efendim, müdahaleymiş. İkili olarak görüştüğümüz de doğru diyorsunuz! Şu an orada üç bine yakın insan öldürüldü. Açık söylüyorum; zulme rıza zulümdür. Kimden gelirse gelsin. Bu böyle bir gerçektir. Siz zulmü alkışlıyorsanız siz de zalimlerden olmuşsunuz. Tarih boyunca biz zulmün karşısında durmuşuz. Yine zulm karşısında duracağız. Çünkü ecdadımız bunu böyle yaptı.

 

 

Melih bey bu köprünün adı dedi. Tabi 30 Ağustos'u kutluyoruz. Dedim ki Ankara'da adıyla musamma böyle bir bulvarımız var mı? Bu bulvarın adı Ankara bulvarı olsun. Benim teklifim bu. Meclis'iniz de görüşürsünüz. Kararı siz verirsiniz. Ben sadece Ankara özgü bir şey olmasını istedim. Tavsiye ediyorum.