İstanbul’un eski CHPli Milletvekili Faik Tunay son Trabzon ziyaretinde, “Hep ben geliyorum bir de İstanbul’a sen gel..” demişti. Fırsat bu fırsat dedim…

 

Soluğu İstanbul’da aldım. Önce şunu söyleyeyim…

 

Tunay’a ayak uydurmak zor.

benim iki katım…

 

 

Evet.

Ordan oraya koştururken, randevularına yetişirken yolunu kesen vatandaşlar gördüm.

CNN Türk’teki programlarından bahsedip, “Sizi tebrik ediyoruz şunları da söyleyin” diyenlere şahit oldum. 

 

Milletvekili olduğu dönemden daha fazla rağbet görüyor.

Hatta bir ara sosyal medyadan kendisine gelen mesajları okudu.

Polis adaylarından, öğretmen adaylarına..

Titizlikle hepsine cevap veriyor.

Aracında Kuran-ı Kerim meali var.

Dikiz aynasında iple asılı bir dua…

Sol arka koltuğun üzerinde ise Nahsen Badeli’nin “Türkiye’nin son yüzyılı ve Sosyal Demokrasi” adlı kitabı..

Tamamını okuduğu kesin fakat sayfaları başa sarıp hafıza yeniliyor. 

Ailesinin bir bölümü Trabzon Faroz’dan.

Trabzonlu hemşerilerini gördüğünde uzun uzun sohbet etmeyi ihmal etmiyor.

Bu hengamede ‘Divan’ adlı bir yerde oturduk.

Sohbet sohbeti açtı.

Konuştuğumuz bazı öne çıkan konuları ve özellikle Trabzon tespitini sizler için derledim:

 

 

 

Şaşırtıcı bulmuyorum. Çünkü Hayatta hep şuna inandım gerçek başarı hep istikrardan gelir. Bende siyasete 18 yaşında Anavatan Partisi’nde başladım. İlk günden itibaren 3 şeyi kendime ilke edindim. Merkezde ol, siyaseti rakibini eleştirirken bile iyi yaptığı hizmetleri öv,

yanlışları çözüm önerileriyle beraber söyle ve kimseyi ötekileştirmesi.

 

 

Öyle denebilir.. Benim ilkem. Böyle olduğu zamanda insanların kucak açması beni sevmesi normal. 

 

Çünkü Türk toplumunun yüzde 90’ı merkezdedir, uçlarda değil. Kavga istemiyor. 

Bu ülkenin başına ne geldiyse hep büyük kavgalarda geldi. 80 darbesi, muhtıralar, ekonomik krizler. Hep kavgaların sonucunda ortaya çıktı.

“Şunun adamı” , “Bunun adamı” kalıbı siyasette karalamak üzere her dönem yer bulur?

 

 

Mücadele etmedim. Ama bu tarz suçlamalara bende maruz kaldım. ben CHP!ye girdim televizyon programlarında sivrilmeye başladım. Önce bana Sarıgül’ün ajanı dediler. Baktılar ki bu tutmadı; Sağcı Özal hayranı dediler.

 

Baktılar ki bu da tutmadı; Amerikancı dediler. En sonun da Fettullah GÜlen’in prensi cemaatçi dediler. Türkiye’de yükselen her insan sivrilen he rinsan bu tarz suçlamalara maruz kalır. 

 

 

Zerre önemsemiyorum. Aksine ben bunlardan mutlu oluyorum. Ben bu genç yaşta bunlara maruz kalıyorsam demekki birilerini korkutuyorum ve birileri beni engel görüyor ki kendilerince beni yıpratmaya çalışıyorlar. Bunların ne dediği önemli değil son düzlükte sokağın milletin ne dediği önemli.

 

 

Trabzon’a gelip gidiyorsunuz. Memleketiniz olması nedeniyle bazı eş dost ziyaretlerinde de bulunuyorsunuz. Bu ziyaretler sırasında kentin sorunlarını gözlemlediniz mi?

Trabzon eskiden beri gelip gittiğimde en dikkat ettiğim şey şu; Trabzon ticaretinin daha canlı olması lazım. Trabzon hep tarih boyunca ticaret yollarının üzerinde olmuş, kavşak noktası olmuş… Ama bugün çok gerilerde.

Trabzon çekim merkezi olmalı. Bu ancak Ankara ile yerel yöneticilerin ortaklaşa çalışması ile olur.. 

 

Potansiyeli var ama bu potansiyelinin çok çok altında… 

Trabzonlu vekillerin, merkezi hükümetlerin yerel yöneticilerle birlikte vizyoner projeleri ve Trabzon’un 50-60 senesini kapsayacak projeleri hayata geçirmesi lazım. Trabzon’un bugününü değil yarınını planlayacak projeler konuşulmalı..

Doğasıyla iklimiyle, insan kalitesiyle, nüfusuyla Allah’ın verdiği herşey Trabzon’da var..

 

 

 

Ben kendime de öz eleştiri de yapıyorum. Bende Trabzonluyum kendimde bunun içindeyim. 

 

Bize her yer Trabzon diyoruz ya… Biz önce Trabzon’u şaha kaldırmalıyız. Ama kendi memleketimizi ayağa kaldırmalıyız. Biz gittiğimiz her yeri Trabzon yapmaya çalışıyoruz ama biz Trabzon’umuzu istenilen arzu edilen seviyeye çekemiyoruz maalesef.. Önce kapımızın önünü temizleyeceğiz. 

 

 

İstanbul’da 3 büyük takımdan şampiyonluğu almış, Türk futbolunda devrim yapmış Trabzonspor neden 1984 yılından bugüne kadar şampiyon olamıyor? Bu soruya hepimiz cevap bulmalıyız. Burda her Trabzonlu’nun ayıbı günahı suçu vardır. Sen ben kavgasını bir yana bırakmalıyız. Türk Milli Takımı’nı dünya 3. yapmış olan Şenol Güneş’i bile yerden yere vurduk. 

 

 

 

“Bu ılımlı söylemlerinizle iktidarın iyi yaptıklarını kabul edip yanlışlarını medeni bir şekilde dile getirdiğiniz de CHP içerisinde sıkıntı yaşıyor musunuz?” 

En fazla bu ikisi karşıma çıkıyor.

 

 

Tabiki dönem dönem çok zorluklar yaşıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber CHP’nin politikalarında gözle görülür bir değişme olsa da hala parti içerisinde çok ciddi bir kesim çok sert muhalefeti tabiri caizse; ‘Herşeye eleştiriyi’ iktidarın iyi yaptığı hizmetleri bile görmemeyi ve herşeyi ‘AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ karşıtlığı üzerine kurgulamayı savunuyor. 

 

 

Önce neden Erdoğan düşmanlığı var diye bunu iyi tespit etmek gerekir diye düşünüyorum.

 

 

Turgut Özal

 

 

Siyasette çıkış önemli değil bence istikrar önemli . Cemil Çiçek ve Bülent Arınç gibi isimler Az konuşuyor öz konuşuyor ama konuştuğunda etkili oluyor ve ne demek istedikleri beli oluyor. Devlet adamı adabıyla konuşuyorlar. Yani rakipleri tarafından bile dinlenen oluyorlar

 

 

Helal süt emmiş doğru insanın karşımıza çıkması gerekiyor mesele bu… Evlenmiş olmak için evlenilmez ki? Evlenmek için niyet etmek gerekiyor biz de ettik. Nasip kısmet.. (gülüyor)