Kayseri Başsavcılığı'na gönderilen bir ihbar mektubunda, İstanbul'un fethinin yıldönümü olan 29 Mayıs'ta Fener Rum Patriği Bartholomeos'a suikast yapılacağı bildirildi. İhbarda suikasti Serdar. A ile birlikte adı verilmeyen ülkücü bir "'Reis"in gerçekleştireceğine dikkat çekildi. İstanbul polisi ve istihbarat birimleri alarma geçti. Önce Bartholomes, sıkı güvenlik çemberine alındı, ardından Mart ayı içerisinde İstanbul'da "keşif" için bulunduğu öne sürülen Serdar. A gözaltına alındı. Kayseri'de yabancı uyruklu ve Kürt kökenli işyerlerini ve kişileri tehdit etmekten sabıkası çıkan Serdar. A, hakkındaki iddiları reddetti ve serbest bırakıldı. Kayseri "yetkisizlik" kararı ile dosyayı Terörle Mücadele Kanunu 10. maddesiyle (TMK) görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine gönderdi ve soruşturma başlatıldı.

 

 

İhbar mektubunda suikastçıyı şöyle tanımlandı:

"Ağrı nüfusuna kayıtlı, eşinden ayrılmış, çocuklarını ayda bir kere görüyor. Annesi ve kardeşleri de kendisine sahip çıkmıyor. Problemli olduğu ve artık kendisinin kaybedecek bir şeyinin bulunmadığı, Türkiye'deki misyonerliği içine sindiremediği, bunun için Sahabiye mahallesi Ülkücü İşçiler Derneği'nde Reis olan bir şahıs ve halen Organize Sanayi Bölgesi'nde elektrik işçisi bir şahıs ile birlikte Fener Rum Patriği Bartholomeos'u öldürmeyi planlıyorlar. Keşif çalışmalarından sonra bu eylemi gerçekleştirecekler."

 

 

İstihbarat birimlerinin araştırması sonucunda, Serdar A.'nın gerçekten de 15-20 Mart tarihleri arasında İstanbul'da bulunduğu tespit edildi. Bu gelişme üzerine, polis Serdar A.'yı 28 Mart'ta Kayseri'de Melikgazi Hunat PTT Başmüdürlüğü önünde gezerken gözaltına aldı. Serdar A., ifadesinde suçlamaları reddetti. Serdar A., İstanbul'da belirtilen tarihlerde bulunduğunu ve görüştüğü kişilerin Laleli Tranvay durakları karşısındaki dükkanı işleten köylüleri olduğunu, yol parası bulduğu taktirde 14-15 Nisan'da İstanbul'a giderek bu köylülerinin yanında çalışmayı amaçladığını söyledi. Serdar A., Bartholomeos'un nerede oturduğunu ve görevinin ne olduğunu bilmediğini, kendisini basından gördüğü kadarıyla tanıdığını, öldürmek gibi bir niyet ve çalışmasının olmadığını ifade etti. Serdar A., sorgusunda, bir ortamda o günkü psikolojik durumundan kaynaklı olarak Patriği öldüreceğini söylediğini belirterek, "Beni bu düşünceye sevkeden veya yönlendiren kimse yok. Bu tür söylemleri hayali olarak kendim uydurdum" dedi.

 

 

Serdar A.'nın, 10 Mayıs 2007'de Kayseri'de faaliyet gösteren Judge Marketing adlı şirket ile 8 temmuz 2007'de Amerikan Kültür Derneği'ye yönelik "ölüm tehdidi ve haraç isteme" suçlarından yargılanarak 5 yıl hapis cezasına çarptırıldığı, cezalarının ertelendiği ortaya çıktı. Serdar A.'nın, son olarak Kayseri Hacı Bektaş-ı Veli, BDP, EMEP, Kayseri İşçi Kültürevi gibi yerlere "Akıllı olun nefesim ensenizde. Yapmış olduğunuz diyalogdan haberim var. Birgün hepiniz şehit kanları içerisinde boğulacaksınız vatan hainleri..." şeklinde ölüm ve hakaret içeren tehdit mektupları gönderdiği tespit edildi.

 

 

İhbar mektubunda adları geçen diğer iki kişi üzerinde polisin araştırmaları sürerken, Serdar A.'nın soruşturma dosyası Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Ankara Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli Başsavcıvekilliğine gönderildi. Ankara savcılığının talebi üzerine gelen bir istihbarat raporuna göre Serdar A.'nın, 03 Ağustos 2008'de İstanbul Emniyeti'ne gönderilen bir ihbar mektubu nedeniyle 05 ağustosta gözaltına alındığı ortaya çıktı.