"FETÖ’den yargılanmak benim için ardır"
Konya'da Fethullaçı Terör Örgütü (FETÖ) / Paralel Devlet Yapılanması davasının ikinci duruşması, sanıkların dinlenmesiyle devam etti. Duruşmada bir polis memuru, "Maddi hatalardan yargılanmayı kabul ederim ama FETÖ üyesi olarak yargılanmak benim için ardı
Konya'da Fethullaçı Terör Örgütü (FETÖ) / Paralel Devlet Yapılanması davasının ikinci duruşması, sanıkların dinlenmesiyle devam etti. Duruşmada bir polis memuru, "Maddi hatalardan yargılanmayı kabul ederim ama FETÖ üyesi olarak yargılanmak benim için ardır" dedi.
Konya. 2. Ağır Ceza Mahkamesi'nde, "Terör örgütü kurma ve yönetme, üye olmak, görevi kötüye kullanma, iftira, resmi belgede sahtecilik ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek" suçlamalarıyla 31'i emniyet mensubu olmak üzere iş adamlarının da aralarında bulunduğu 3'ü tutuklu 74 sanığın yargılanmasına bugün de devam edildi.
Mahkeme, o dönemde Konya'da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olarak görev yapmış sanık Anadolu Atayün'e sorulan sorularla devam etti. Atayün, müştekilerin ve müşteki avukatlarının sorularını cevapsız bıraktı.
Müşteki Nusret Argun yaptığı konuşmada, "Hakkımda yolsuzluk ve kamuya zarar vermeyle ilgili tek bir delil varsa kendimi adliyeden atarım. Benim iki kez konuştuğum kadını yıllarca dinlemişler. Ama Tolga Biroğlu benim ortağım, onu hiç dinlememişler. Bu sırada Argun sanık Atayün'e "pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun" diye bağırdı. Sanık Atayün de, "terbiyesizlik etme, gerçi senin ne kadar terbiyesiz olduğunu tapelerde gördük" diye karşılık verdi. Mahkeme başkanının duruma müdahale etmesinin ardından Argun sorularına devam ederek, "100 liralık makbuzu 54 ihaleye delil olarak sunmuşlar. Eşimi yıllardır neden dinlediniz ve ne buldunuz? Yolsuzluk ve kamu zararıyla ilgili ellerinde bir tek dosya var mı? diye sordu.
HAKİM: "ÜZERİMDE BASKI HİSSETMİYORUM"
Yargılama devam ederken mahkeme başkanı müşteki Nusret Argun'a HSYK'dan bir müfettişin geldiğini ve ifadesi için kendisini çağırdığını, isterse gidebileceğini söylemesi üzerine, Argun da sonra gideceğini söyledi. Bunun üzerine sanık avukatlarından Atilla Kart söz alarak yargılama devam ettiği sırada böyle bir şeyin yaşanmasını bağımsız yargıya müdahale olduğunu ileri sürdü. Kart, "Müfettişin gelip müştekiyi çağırması, müştekinin de kendinden emin bir tavırla sonra gideceğini söylemesi mahkemenin siyasi baskı altında olduğu gösteriyor" dedi.
Mahkeme başkanı da, "Ben üzerimde baskı falan hissetmiyorum öyle olsaydı kayıtlara geçirmezdim" diye cevap verdi.
"FETÖ'DEN YARGILANMAK İÇİN BENİM İÇİN ARDIR"
SEGBİS yoluyla mahkemeye bağlanan ve tutuksuz yargılanan sanıklardan polis memuru Serkan Öz, yaptığı savunmasında şunları kaydetti:
"Dinlemeleri yapan bendim. İyi bir teknik ve dinlemeci polisim. Tapelerin çözümlenmesinde sık sık yaptığımız bazı hatalar vardır. Bu hataları bazen görebiliriz ama göremediklerimiz de oluyor. Bu da ya kulaktaki yanılsamalardan ya da ortamda bulunan seslerden kaynaklanıyor. Bu hatalar Nusret Argun ve grubunun yargılanmasının seyrini değiştirebilecek yanılmalar değildir. Fethullah Gülen cemaatini sevmiyordum, şimdi de sevmiyorum, bundan sonra da sevmeyeceğim. Anadolu müdürüm beni bir cemaat mensubu olduğum için yanına almadı. Ben kimsenin adamı olmadım ve olmayacağım da. Ben bana verilen görevi yerine getirdim. Cemaat üyesi olmadığımı fezlekeyi hazırlayan polis arkadaşlarıma kadar herkes bilir. Adı geçen örgütle bağlantım yok. Onların ne toplantılarına gittim ne de aynı tastan çorba içtim. Maddi hatalardan yargılanmayı kabul ederim ama Fethullahçı terör örgütü üyesi olarak yargılanmak benim için ardır."