Gezi davasında son durum

Gezi eylemlerinde 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek' suçlamasıyla haklarında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 56 sanıktan 42'si savunma yapmak için hakim karşısına çıktı. İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi'n

Gezi davasında son durum
Gezi eylemlerinde 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek' suçlamasıyla haklarında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 56 sanıktan 42'si savunma yapmak için hakim karşısına çıktı.
 
İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Gezi eylemlerine ilişkin görülen davanın duruşmasına 56 sanıktan 42'si katıldı. Katılan sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasından sonra sanık avukatlarından Arzu Becerik, "Dava konusu olay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Anayasa hükümleri doğrultusunda açıkca ifade özgürlüğüne, ifade açıklama hürriyetine ve toplu ifade özgürlüğüne yönelik bir davadır. Bu nedenle biz derhal beraat kararı verilmesini gerektiğini düşünüyoruz. Buna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı örneğini sunuyoruz." dedi.
 
Diğer sanık avukatları da dava dosyasına delil olarak konulan deniz gözlüğü ve baret gibi gereçlerin suç sayılamayacağını belirterek, deniz gözlüğü ve baretin suç aleti sayılamayacağına ilişkin İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği beraat kararını sundular. Hakim Ali Can Apaydın da sanıkların savunmalarının alınmadan beraatlerine kararı verilmesi yönündeki talepleri reddetti. Ardından da sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı.
 
Sanıklardan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Cengiz Han Cora, anayasal hakkını kullanarak Gezi eylemlerine katıldığını söyleyerek, "O gün Taksim'e konsere gitmiştim. Ünlü şovmen Okan Bayülgen de oradaydı." dedi. Sanığın bu sözleri üzerin Hakim Ali Can Apaydın, "O da konsere mi geldi?" diye sordu. Cora bu soruya "O eyleme gitti. Ben de konsere gittim." şeklinde cevap verdi.
 
Gezi eylemlerine milyonlarca insanın katıldığını belirten Cora, "56 tane insanın burada yargılanması doğru değil. Savcılar soruşturmayı doğru yapsaydı bugün burada biz değil polisler olacaktı. Biz de 1 Mayıs'ı rahat rahat kutlayacaktık. 1 Mayıs'ta yine benzer görüntüleri yaşayacağız." diye konuştu.
 
Üniversite öğrencisi olan sanık Andaç Yıldırım da Gezi eylemleri nedeniyle yapılan basın açıklamasına katıldığını söyledi. Polisin hiçbir uyarıda bulunmadan müdahale ettiğini belirten Yıldırım, polis tarafından atılan kapsülün isabet etmesi nedeniyle bacağının kırıldığını, asıl mağdur olanın kendisi olduğunu söyledi.
 
Üniversite Öğrencisi Cihat Parıltı da gerçekte kendilerinin polis şiddetine uğradıklarını söyledi. Bu müdahaleler nedeniyle 8 gencin hayatını kaybettiğini belirten Parıltılı, Ortada bir suç varsa, suçlu 8 genci öldüren AKP polisidir. Bu da polisin uyguladığı şiddetin göstergesidir." dedi.
 
Hukuk Fakültesi öğrencisi sanık Ahmet Paket ise "Gezi Parkı eylemlerine katılmamdaki amacım hükümetin hukuksuz suç teşkil eden baskıcı politikalarını protesto etmekti." dedi.
 
Savunmaların ardından sanık avukatlarından Pınar Akbina, "Soruştıurma başta halkı isyana teşvik suçundan açılmıştır. Bizce gerçekte halkı isyana teşvik eden iktidarın kendisidir. 
 
Hakim Ali Can Apaydın, duruşmayı 26 Haziran 2014 tarihine ertelerken, sanık savunmalarının alınmasına devam edileceğini açıkladı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler